Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Innocenti Araştırma Merkezi, Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin (ÇHS) 18. yılında "kazanımlar ve sorunlar"ı belirledi.
Araştırmayı bugün açıklayan direktör Marta Santos Pais, "Önemli kazanımlara rağmen milyonlarca çocuğun yaşamı yoksulluk, marjinalizasyon, dışlanma ve sömürü altında geçiyor. HIV/AIDS'in yaygınlaşmasıyla gelişmeler tersine dönüyor, eşitsizlikler artıyor; eğitim sağlamak için ve yoksulluk, açlığa, çocuk ölümlerine karşı çalışmalar hayal kırıklığıyla sonuçlanıyor" dedi.
"Zengin ve yoksul arasındaki mesafe kapanmıyor. Süregiden savaşlar çocukları yoksulluk, hastalık ve şiddete maruz bırakıyor."
1989'da oluşturulan ÇHS'yi Türkiye 1995'te imzaladı. Sözleşmenin hayata geçtiği 20 Kasım, Dünya Çocuk Hakları Günü olarak belirlendi.
Yasa yetmez, çocuk bakışı gerekli
ÇHS'nin Uygulamasıyla İlgili Genel Değerlendirmeler başlıklı araştırma, incelenen ülkelerde sözleşmedeki düzenlemelerin ulusal yasalara ne ölçüde geçirildiğini inceledi. Bununla birlikte, araştırma, sözleşmenin hayata geçmesi için yasal düzenlemelerin yeterli olmadığını, çocuk hakları odaklı bir bakışın yerleşmesi ve korunması gerektiğini söylüyor. Araştırmada yer alan genel tespitler şöyle:
Sözleşme çocuk hakları alanında yapısal reformlara yol açtı. Hükümetler çocukla ilgili konuları yürüten mekanizmalar kurdu; bağımsız ulusal kurumlar oluştu. Bununla birlikte çoğu yerde bu mekanizmaların işleyebilmesi için daha fazla finans ve insan kaynağı gerekli. Kurumlar çocukların görüşlerini almaya daha fazla önem vermeli.
Hükümetler çocuk haklarına bütüncül bir yaklaşım getiren politika ve programları uygulayacak mekanizmalar kurdu. Buna rağmen çocuk haklarının ilerlemesi için çok disiplinli ve farklı alanların işbirliğini sağlayan, merkezi ve yerel yönetimleri, sivil toplum kuruluşlarını, planlama ve finansman da dahil tüm ilgili birimleri içeren bir yaklaşım eksik.
Taraf devletler, sözleşmeyi temel alan ulusal çocuk hakları planları oluşturmak zorunda. Araştırmada incelenen birçok ülkede böyle bir plan var fakat planın uygulamaya geçirilmesi için gerekli mekanizmalar yok, eksik ya da zayıf. Bu planların sonuçları da yeterince değerlendirilmiyor.
Çocuk hakları alanında farkındalık yaratmak, eğitim ve eğiticilerin eğitimi sözleşmenin hayata geçmesi için temel gereklilikler ve en fazla başarının kazanıldığı alanlar. İncelenen ülkelerin yarısında çocuk hakları ilköğretime girmişti. Birçok ülkede çocuklarla çalışan insanlar için eğitim programları var.
Çocuk haklarının hayata geçmesi, hükümetin şeffaflığı, yapılan çalışmaların izlenmesi ve kapsamlı olarak değerlendirilmesiyle yakından ilişkili. Bugün çocuklarla ilgili hiçbir zaman olmadığı kadar fazla veriye sahibiz ama yine de ulusal istatistik çalışmaları güçlendirilmeli.
Son olarak araştırma, çocuk haklarının hayata geçmesinin sivil toplumun etkin katılımıyla ilişkili olduğunu da ortaya çıkardı. Kamuoyunun örgütlendiği ve bu alanda yoğun çalışma yürüttüğü ülkelerde gelişme sağlandı.(EÜ)