Türkiye Büyük Millet Meclisi Kamu İktisadi Teşekkülleri Komisyonu’nda (KİT) 25 Mayıs 2022’de “Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü (TTK) ile müesseseleri Amasra Taşkömürü İşletme Müessesesinin, Armutçuk Taşkömürü İşletme Müessesesinin, Karadon Taşkömürü İşletme Müessesesinin, Kozlu Taşkömürü İşletme Müessesesinin, Üzülmez Taşkömürü İşletme Müessesesinin 2019 ile 2020 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri” yapıldı. Cumhuriyet Halk Partisi Zonguldak milletvekili Ünal Deemirtaş'ın KİT Komisyonu'ndaki konuşmasını aynen yayımlıyoruz.
* * *
Ünal Demirtaş (Zonguldak) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekili arkadaşlarım, değerli Genel Müdürüm, değerli bürokrasi, Sayıştayın değerli temsilcileri; hepinizi sözlerime başlarken saygıyla selamlıyorum.
Tabii, kısaca, yine Sayıştay eleştirimden hareket edeceğim. Sayıştay raporları maalesef Sayıştayın kuruluş amacına, kanunun amacına uygun bir şekilde düzenlenmiyor, eksiklikler var, benden önceki birçok milletvekili arkadaşım bu konudaki eleştirileri gündeme getirdiler; yine, ben de ifade etmek istiyorum. Yani bir sansür mekanizması uygulandığını düşünüyoruz Sayıştay raporlarında, kurumların gerçek zararları, gerçek işte ihale mevzuatına uygun olup olmadığı yönündeki değerlendirmeler Sayıştay raporlarına yansıtılmıyor. Siyaset kurumunu korumak amacıyla bunun yapıldığını düşünüyoruz ama bu belki siyaset kurumunun yani iktidarın yararına olan bir şey ama maalesef Türkiye'nin zararına olan bir şey, böyle oldukça da yanlış işler uygulanmaya devam ediyor.
Tabii, bugünkü ana konumuz Türkiye Taşkömürü Kurumu ve işçi açıklarıyla ilgili madde üzerine değerlendirmede bulunacağım.
Kısaca, tabii, Türkiye'deki taşkömürü sektörünün ne durumda olduğundan bahsettikten sonra Türkiye Taşkömürü Kurumu özeline ineceğim. Biliyorsunuz ülkemizin, Türkiye'nin taş kömürü ihtiyacı oldukça yüksek. Yani son yıllarda ortalama 38-39 milyon ton Türkiye'nin taş kömürüne ihtiyacı var, bunun da yaklaşık 6 milyon tonu koklaşabilme özelliğine sahip olan yüksek kalorili taş kömürü biliyorsunuz.
Yani bütün dünya ülkelerinde olduğu gibi bizim de kömür ihtiyacımız var mı? Var.
Ve ortalama her yıl 4,5 milyar dolar gibi bir parayı taş kömürü ithalatı için ödüyor muyuz? Ödüyoruz.
Peki, ülkemizde taş kömürü nerede var? İşte, sadece Zonguldak'ta var. Ne kadar rezervimiz var? 1,5 milyar ton taş kömürümüz var yani yaklaşık yüz elli yıllık ihtiyacımızı karşılayabilecek düzeyde olduğu ifade ediliyor, klişeleşmiş bir cümledir ama bir gerçeklik payı da var bunda, rezervlerimiz bu kadar yüksek oranda.
Peki, Türkiye Taşkömürü Kurumu birinci derecede bu taş kömürünü yeryüzüne çıkartmakla görevli olan Kurum bunu başarabiliyor mu? Maalesef başaramıyor. Yani hepimizin isteği bunu başarması, herhâlde buradaki bulunan hiç kimse bu başarısızlıktan dolayı mutlu olmaz. Hepimiz taş kömürü üretiminin artmasından yanayız, yerli ve millî enerjiden yanayız, bunda bir tereddüt yok ama sonuca bakıyoruz, maalesef bu sonucu sağlayamıyoruz ve üstelik giderek daha azalan oranda bir üretimimiz söz konusu.
Yani 2002 yılında 2,3 milyon tondan 2021 yılı itibarıyla sanırım 600-700 bin tonlara yani 1 milyon tonun altına dahi düşmüş durumdayız. Peki, ihtiyacımız ne? İhtiyacımız 38 milyon ton, hadi bunun bir kısmını yakacak ve termik santral diyelim ama 6 milyon ton koklaşabilme özelliğine sahip taş kömürüne ihtiyacımız var, az önce Genel Müdürümüz de ifade etti.
Yani biz bu 6 milyon ton taş kömürünü neden çıkartamıyoruz, ülkemizin ihtiyacı olan demir çelik sektörünün, ağır sanayinin ihtiyacı olan taş kömürünü neden hâlâ Türkiye çıkarmayı başaramıyor? Bunu sorgulamamız lazım.
Rakamlara baktığımız zaman 2002 yılında yaklaşık 18 bin işçiyle 2,3 milyon ton üretim varmış. Şimdi bakıyoruz rakamlara -yer üstü işçisiyle birlikte yaklaşık 8.721 personel olduğunu ifade etti Sayın Genel Müdür- şu anda 600-700 bin tonlara düşmüş üretim yani işçi sayısındaki dramatik düşüş üretimdeki dramatik düşüşe yol açmış; ihtiyacımız da buna ters orantılı olarak artmış yani 2002'deki taş kömürü ihtiyacımız belki 10-15 milyon ton iken bugün 38 milyon tonlara çıkmış ve aynı zamanda da işçi sayısı düşmüş, üretim düşmüş ama Kurumun da zararı artmış, ters orantılı olarak büyümüş.
Burada demek ki bir yanlışlık var, bu yanlışlığın düzeltilmesi lazım. Biz yedi yıldır bu Komisyona katılıyoruz, her seferinde aynı şeyi söylüyoruz ama hiçbir çözüm üretilmediği gibi adım da atılmıyor.
Bugün işçi sayısındaki rakamlara baktığımızda -Sayın Genel Müdürün verdiği rakamlarda- 8.721 personel var, bunun 7.444 yer alttı işçisi. Norm kadronuz 18 bindi, sonra 14 bine düştü; şimdi bakıyoruz, norm kadroyu 10.750'ye düşürmüşüz yani hem ihtiyacımız var hem işçi açıkları büyüdükçe zararımız büyüyor ve hâlâ işçi sayısını düşürüyoruz.
Ben bu norm kadronun neden 10.750'ye düştüğünü anlamış değilim. Az önce Sayın Genel Müdürümüz bir hedeften, Kurumun potansiyelinden bahsetti "20 bin istihdamla 10 milyon ton üretim potansiyelimiz var toplamda." dedi.
Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürü Kazım Eroğlu - Havza genelinde.
Ünal Demirtaş (Zonguldak) - Yani havza bazında.
Yani biz, neden 20 bin istihdamı hedeflemiyoruz da 10 milyon ton üretim potansiyelini değerlendirmiyoruz da işçi sayısını giderek aşağı çekiyoruz ve üretimi de giderek aşağıya çekiyoruz?
Bakın, bugün, taş kömürünün ne kadar önemli ve kıymetli olduğu günümüz dünyasında bir kez daha anlaşıldı. Tedarik zincirindeki bozulmalar, ham madde fiyatlarındaki artışlar, bütün enerji sektöründeki artışlar, bütün sektörlerde olduğu gibi, taş kömürü sektöründe de artmış durumda. Bakın, rakamlara baktığımız zaman şu anda dünyadaki taş kömürünün ton başına fiyatları 300 dolarlara çıkmış durumda yani yaklaşık ton başına Türk lirası bazında 4.500-5.000 liralara çıkmış durumda dünyadaki fiyatlar. Öyle değil mi Sayın Genel Müdürüm? Bilmiyorum, rakamlar sizde vardır, 280-300 dolar civarında bir rakam bulduk ama...
Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürü Kazım Eroğlu - 300-400 bandına doğru çıkmaya başladı.
Ünal Demirtaş (Zonguldak) - Yani "400 dolarlar." diyor Sayın Genel Müdürümüz yani demek ki...
Oturum Başkanı Nevzat Şatıroğlu - Sayın Demirtaş, çok özür diliyorum, Zonguldaklı olmanız münasebetiyle size beş dakikadan fazla süre verdim, bir iki dakikada toparlarsanız sevinirim, teşekkür ediyorum.
Buyurun.
Ünal Demirtaş (Zonguldak) - Ben başka arkadaşlardan söz alsam, emanet söz alsam.
Oturum Başkanı Nevzat Şatıroğlu - Birkaç dakikayla toparlayın, sonra başka maddelerde tekrar söz verebilirim ben size.
Ünal Demirtaş (Zonguldak) - Tamam.
Deniz Yavuzyılmaz (Zonguldak) - Yine devam edelim, çok kritik bir konu çünkü.
Oturum Başkanı Nevzat Şatıroğlu- Söz vereceğim.
Ünal Demirtaş (Zonguldak) - Bakın, şu anda, bizim en önemli gündem maddemiz bu konu yani işçi açıkları, diğer maddeler de önemli ama bu çok önemli.
Oturum Başkanı Nevzat Şatıroğlu - Bütünü üzerinde de söz alma hakkınız olur.
Ünal Demirtaş (Zonguldak) - O açıdan hani konu dağılmadan olursa sevinirim.
Oturum Başkanı Nevzat Şatıroğlu - Bütünü üzerinde de söz veririz sizlere; tabii ki hem Zonguldaklı olmanız münasebetiyle...
Bu maddeyi, bu kısmı toparlayın, buyurun.
Ünal Demirtaş (Zonguldak) - Peki, tamam.
Tabii, bu, dediğim gibi işçi açıklarını gidermemiz gerekiyor ama işçi açıklarını gidermeye çalışıyor muyuz? Maalesef çalışamıyoruz. Bakın, 2019 yılında 1.500 işçi alınmış -rakamlar burada var- zaten onu da Genel Başkanımızla birlikte Zonguldak'ta taş kömürü çalıştayı yaptık, gündeme getirdik, seçim öncesi oldu ve öyle bir söz aldık iktidardan, öyle arttı.
Yoksa, bu 1.500 işçiyi de alacaklarını ben zannetmiyordum ama netice itibarıyla 1.500 pano ayak üretim işçisi alınmış ama Kurumdan da 2018-2020 yılına kadar 1.576 işçi emekli olmuş; yani bu 1.500 işçinin de zaten sanırım 300'ü ayrılmış Kurumdan, çalışmamışlar, yanlış bir planlamadan dolayı madenciliği benimsemişler, alınmışlar, ayrılıp gitmişler, istifa etmişler ve şu anda da maalesef, Kurumda çalışan işçilerin 1.300'ü emekliliği hak etmiş bakın. Yani bu ne demektir? Üretim işçisi sayıları 7.400'lerden 6 binlere gerileyecek en kısa zamanda.
Deniz Yavuzyılmaz (Zonguldak) - Neredeyse kritik eşiğe gidiyor.
Ünal Demirtaş (Zonguldak) - Dolayısıyla kritik bir sayıya düşmüş. Bakın, Sayıştay da bunu tespit etmiş zaten, diyor ki: "Emeklilikleri nedeniyle giderek azalan, kritik sayılara düşen, işlerin sürekliliği ve devamlılığını etkileyerek iş güvenliğini tehdit edecek boyutlara gelen, üretimde ciddi anlamda aksamalara yol açan kazı, hazırlık, elektromekanik, ana üretim ve üretime yardımcı işçi sayılarında yaşanan sıkıntıların giderilmesini teminen Kurumun norm kadro çalışması değerlendirme süreci doğrultusunda belirlenecek optimum sayıda nitelikli işçi temin edilmesi hususunda ilgili makamlar nezdinde girişimde bulunması önerilir."
Sayın Genel Müdürüm, ne kadar işçi talep ettiniz, var mı böyle bir talebiniz Enerji Bakanlığından? Biz söyleyelim, biz talep ediyoruz, Enerji Bakanını her gördüğümüzde talep ediyoruz.
Oturum Başkanı Nevzat Şatıroğlu - Sayın Demirtaş, toparlayalım lütfen.
Ünal Demirtaş (Zonguldak) - Siz ne kadar bir talepte bulundunuz işçi açıklarının giderilmesi noktasında? Bu norm kadronun düşürülmüş olması üretimin de düşmesi demek değil midir? Yani bu 20 bin istihdam ve havza genelinde senelik 10 milyon ton üretim hedefini nasıl sağlayacaksınız? Bununla ilgili bir çalışmanız var mıdır? Üretimi nasıl artıracağız Sayın Genel Müdürüm?
Oturum Başkanı Nevzat Şatıroğlu- Evet, Sayın Demirtaş, toparladıysanız teşekkür ediyorum.
Ünal Demirtaş (Zonguldak) - Toparlayamadım ama yapacak bir şey yok.
Oturum Başkanı Nevzat Şatıroğlu- Tekrar size söz vereceğim ona emin olabilirsiniz.
Ünal Demirtaş (Zonguldak) - Peki, teşekkür ederim, çok sağ olun.
(APK/RT)