Her yıl yüzbinlerce göçmen kendi ülkelerinde geçim imkanları olmadığı, yoksulluk ve işsizlikle yüz yüze geldiği için iş bulup çalışma ve daha iyi bir yaşama kavuşma umuduyla yollara düşüyor. Gelişmiş ülkelere giriş ağır vize koşullarına bağlandığı için göçmen kaçakçılarından yardım alarak sınırları gizlice geçmenin yollarını arıyor. Bu göçmenler içinde çocukların ve gençlerin sayısı giderek artma eğiliminde.
12-15 Mayıs tarihlerinde İsveç’in başkenti Stockholm’de Göç ve Kalkınma Üzerine Küresel Forum (GKKF) toplantısı yapıldı. Forumun sivil toplum günlerinde göç bağlamında çocukların korunması ve güçlendirilmesi başlıklı bir oturum vardı. Çocuklar aileleri göç ettiğinde köken ülkede kalarak, kendi başlarına göç ederek veya hedef ülkedeki ailelerine ulaşmak için yollara düşerek, göç bağlamında giderek daha fazla önem kazanıyor.
Sivil toplum günlerinin başkanı olan ve ortak alanda Birleşmiş Milletler (BM) ve hükümet temsilcilerinin önünde kapanış beyanatını sunan Michelle LeVoy çocukların durumuna dikkat çekti. BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’ne bağlı Çocuk Hakları Komitesi’nin 2013 tarihli 36 somut tavsiyesinin kabulünü ve devletlerin göçe çocuk hakları temelinde yaklaşmasını istedi.
Çocuk Hakları Komitesi’ne göre göç yoluyla kendi başına veya ailesiyle gelen çocukların zorla alıkonulması uygulaması çocuk haklarının ihlali ve bundan vazgeçilerek alternatifler bulunması gerekiyor.
Küresel forum
Göç ve Kalkınma Üzerine Küresel Forum’un tarihçesi oldukça yeni. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan’ın önayak olmasıyla 2002’de BM bünyesinde Uluslararası Göç Üzerine Küresel Komisyon’un kurulmasıyla göç ve kalkınma konuları daha fazla tartışılır oldu. Göç ve Kalkınma Üzerine Küresel Forum ilk kez 2007’de Brüksel’de toplandı. Hükümetler arasında bağlayıcı olmayan bir diyalog platformu işlevi üstlenen foruma hükümetlerin yanı sıra dünyanın her tarafından sivil toplum da katılıyor.
Başlangıçta göçmen örgütlerinin göçmenlerin insan haklarına gereken önemin verilmediği endişesiyle kuşkuyla yaklaştığı forum zamanla sivil toplumun katılımının ve rolünün arttığı ve hükümetlerin sadece kendi aralarında değil, aynı zamanda sivil toplumla diyalog içinde olduğu bir gelişme seyri izledi. Sivil toplum denince, sivil toplum örgütlerini, vakıfları, diaspora topluluklarını, sendikaları, akademik topluluğu ve özel sektörü de kapsayan geniş bir kavram anlaşılabilir.
Forumun sivil toplum günlerini etkileyen iki anahtar sivil toplum sürecinden söz edilebilir. Göç Üzerine Dünya Sosyal Forumu (WSFM), Dünya Sosyal Forumu Hareketi’nden çıkmış olup, ilk kez 2005’de Porto Alegre’de toplandı. Sonrasında her iki yılda bir toplanmaya devam etti. Bu yıl 5-8 Aralık 2014’de Johannesburg’da toplanacak. Burada tartışılan konular daha sonra GKKF sivil toplum günlerine bir beyanat olarak yansıtılmakta.
PGA
Göç, Kalkınma ve İnsan Hakları Üzerine Halkların Küresel Eylemi (PGA) 2006’da kuruldu. PGA bünyesindeki örgütlerin bir kısmı Küresel Forumun sivil toplum günlerine katılmaya başladı. Genelde sivil toplum günleri öncesinde bir araya gelen PGA üyesi örgütler gündemin belirlenmesinde etkili oluyorlar. Sivil toplum günleri hükümet günlerinden önce gerçekleşiyor. İki gün boyunca tartışılan konular sonra ortak alan olarak adlandırılan ortak katılım gününde çeşitli toplantılarda hükümetlerin temsilcileriyle paylaşılıyor. Ardından iki günlük hükümet günleri geliyor.
Türkiye
1 Temmuz 2014’den itibaren Türkiye GKKF’nin dönem başkanlığını üstleniyor. 2015 yılında Küresel Forum Türkiye hükümetinin örgütlemesiyle İstanbul’da toplanacak.
Göç ve kalkınma konuları forumda küresel düzeyde ele alınıyor ama ev sahipliği yapan ülke kendi ülkesindeki göçmenlerin durumuna ilişkin ne tür çalışmalar yaptığını da anlatıyor.
Ülkeye kaçak yollardan giriş yapan, yakalanan ve geri gönderme merkezlerinde tutulanların temel insan haklarının ne ölçüde sağlandığı çok önemli bir kriter. 18 Haziran 2014 tarihli Radikal gazetesinde “17 yaşındaki Afgan çocuk Van Yabancılar Şubesi’nde yediği dayağın ardından öldü. Olay yerine bakan kamera ‘bozuk’ çıktı” başlığıyla bir haber yer aldı. Habere göre Iğdır’dan Türkiye’ye girerken yakalanan 17 yaşındaki Lütfullah Tacik adlı Afganistanlı çocuk “yaşını yanlış söylediği” gerekçesiyle 27 Mayıs’ta bir polis tarafından dövülmüş ve 31 Mayıs’ta kaldırıldığı hastanede beyin kanaması nedeniyle ölmüştü.
Bir çocuğun daha umuda yolculuğu ölümle sonuçlandı.
2015’de Küresel Foruma ev sahipliği yapacak Türkiye’ye yakışacak olan ‘arızalı olan ve görüntü kaydetmeyen’ kameraların artık bir an önce tamir edilmesi değil mi? (GT/YY)
* Gülay Toksöz, Ankara Üniversitesi SBF öğretim üyesi.