* Fotoğraf: Fırat Topal / Evrensel
Haberin Kürtçesi için tıklayın
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) merkezli Ulusal Yazarlar Birliği (NWA), 16 Haziran 2022 tarihinden bu yana Diyarbakır'da tutuklu bulunan 16 Kürt gazeteci ile ilgili yazılı bir açıklama yaptı.
NWA, Cumhurbaşkanı ve Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a atıfla "Erdoğan rejiminin son saldırıları karşısında Kürt gazeteciler ile dayanışma içindeyiz" başlığını taşıyan açıklamasında gazetecilerin tutuklanmasını kınadı.
"Erdoğan hükümeti iktidarını korumak için gazetecilere, akademisyenlere, siyasi örgütlere ve tüm toplumsal muhalefete saldırırken durumu yakından izliyoruz" diyen NWA, özetle şu açıklamada bulundu:
"Kürt halkının sürekli baskı, kitlesel tutuklama, siyasi partilerinin kapatılması ve Türkiyeli yetkililerin uyguladığı şiddetle karşı karşıya olduğunun özellikle farkındayız. Türkiye'deki son saldırıları kınamak için uluslararası basın kuruluşlarıyla birlikte çalışıyoruz.
"Gazeteciliğin kriminalize edilmesi, yükselen otoriterliğin ve faşizmin bir belirtisidir. Bu, George Floyd protestoları sırasında güvenlik güçleri tarafından ABD'li gazetecilerin baskı altına alınmasından Al Jazeera muhabiri Shireen Abu Akleh'in yakın zamanda [işgal altındaki Batı Şeria'daki] Cenin'de öldürülmesine kadar küresel bir trend haline geldi.
"ABD'deki yazarlar, serbest çalışanlar ve gazeteciler olarak şeffaflık ve basın özgürlüğü için mücadele ediyoruz ve Kürt gazeteciler ile tam dayanışma içinde olduğumuzu ilan ediyoruz."
"Polis, kriminalize etmeye çalıştı"
Ulusal Yazarlar Birliği, tutuklanan Kürt gazetecilerin yanı sıra Türkiye'deki hak ve özgürlüklerin durumuyla ilgili de bilgi paylaştı.
"Devletin özellikle Kürtlerin yaşadığı illerdeki baskı politikaları ve suçlarını ortaya çıkaran gazeteciler yıllardır devletin ve hükümetlerin hedefi olmuştur" değerlendirmesine yer verilen açıklamada 16 Kürt gazetecinin yargı süreçlerine dair özetle şu detaylar paylaşıldı:
"Edindiğimiz polis, savcı ve mahkeme kayıtlarına göre, sorgulama sırasında gazeteci arkadaşlarımıza Sterk TV ve Medya Haber TV'ye neden program yaptıkları, programlarında kullandıkları ifadeler ve haber kaynaklarıyla yaptıkları telefon görüşmelerinin sorulduğunu görüyoruz.
"Çalıştıkları basın kuruluşlarını veya ürettikleri içerikleri kriminalize etmeye çalışan polis, Diyarbakır'dan kalkan Türk askerlerine ait savaş uçaklarının Irak/Güney Kürdistan'da sivil katliamlar yaptığı haberlerini istihbarat bilgisi olarak değerlendiriyor.
"Özellikle Ortadoğu basınında haber değeri taşıyan ve programlarda yer alan bu uçuşlar, arkadaşlarımızın sunmadığı programlarda nedense suç unsuru olarak görülerek tutuklama gerekçelerinden biri haline geldi.
"Tutanaklarda belirtilen bir diğer tutuklama nedeni de arkadaşlarımızın haber kaynaklarıyla iletişim kurması. Bu kaynaklar da suç unsuru olarak gösterilmeye çalışıldı ve savcılık soruşturmasında yer aldı.
"Arkadaşlarımızın gözaltına alınma ve tutuklanma nedeni olarak gösterilen dosyaya gizlilik kararı getirilerek ifade ve savunma hakkı gasp edildi.
"Savcılık ve mahkeme, gazetecilerin gözaltına alınma ve tutuklanma nedenlerini tam olarak açıklamadı. Elimizdeki tutanaklara göre devletin en somut delili yukarıda sıraladığımız şekildeydi.
"Mevcut ve önceki basın ve siyasi dava dosyalarına göre bu gizlilik kararı, devletin sahte delil oluşturmak için zaman kazanmaya çalıştığına ve kamuoyu algısını değiştirmek için zaman kazanmaya çalışacağına işaret ediyor."
Ne olmuştu?
8 Haziran 2022'de Diyarbakır'da evleri ve çalıştıkları kurumlar basılarak 20'si gazeteci 22 kişi gözaltına alındı.
İki defa gözaltı süreleri uzatılan 22 kişi, bundan 8 gün sonra 15 Haziran'da sabah saatlerinde adliyeye çıkarıldı.
Savcılık işlemleri 16 Haziran'a sarkan gazetecilerden 16'sı sabaha doğru saat 03.00 civarında "örgüte üye olmak" iddiasıyla tutuklanarak Diyarbakır D Tipi ve Kadın Kapalı cezaevlerine gönderildi.
Gazetecilere savcılık sorgularında yaptıkları programlar, sundukları haberler, haber kaynakları ile telefon görüşmeleri soruldu. Suç delili olarak gazetecilerin evlerinde ve çalıştıkları kurumlarda bulunan bilgisayar, kamera, fotoğraf makinası, ses ve ışık sistemleri, montaj-kurgu bilgisayarlarındaki hard diskler, kitap, gazete arşivleri, Türkiye'de yayınlanan dergiler gösterildi.
Tutuklanan gazetecilerin isimleri şu şekilde: Mezopotamya Haber Ajansı (MA) editörü Aziz Oruç, JinNews Haber Müdürü Safiye Alagaş, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFGD) Eş Başkanı Serdar Altan, Xwebun Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Mehmet Ali Ertaş ile gazeteciler Ömer Çelik, Neşe Toprak, Mehmet Şahin, Zeynel Abidin Bulut, Elif Üngör, Remziye Temel, Suat Doğuhan, Lezgin Akdeniz, İbrahim Koyuncu, Abdurrahman Öncü, Ramazan Geciken ve Mazlum Güler. (SD)