Bu olumsuzluğun nedenini kişilerde ve kamuoyunda değil, bu politikayı hazırlayan ve uygulayanların halkla ilişkiler konusundaki ilgisizliğinde aramamız gerekiyor.Temel hususlara dayanan, fakat gizliliği bulunmayan ayrıntılar, her yıl Ulusal Güvenlik Kuramı (Konsepti) adı altında yayınlanarak kamuoyunun malı yapılmalıydı.
Kamuoyuna açık olmalı
Bugün bir araştırıcı, Beyaz Saray'ın yayınladığı ABD Ulusal Güvenlik Konsepti yayını sayesinde ABD'nin UGK hakkında bilgi sahibi olabilirken, kendi ülkesi için aynı bilgiyi alamamakta ve bu bilgisizlikten politik olarak yararlanmak isteyenlerin yarattığı tartışmaları şaşkınlıkla izlemektedir.
Eğer bugün UGP'nin gizlilik içermeyen ayrıntıları, bütün Batı ülkelerinde yapıldığı gibi, bir yıllık doküman şeklinde yayınlanmış olsaydı, bugün bilgisizliği politik çıkarlarına alet edenler, bu sakıncalı girişimde bulunamazlardı.
Ulu orta tartışılmaz
Temel unsurlar içeren konuların uluorta ve politik çıkarlara hizmete yönelik tartışılması, içeriğindeki gizlilik anlayışına uymamaktadır. UGP'nin temel unsurlarının tartışılacağı yer, TBMM İlgili Komisyonlarının gizli oturumları, Milli Güvenlik Kurulu (MGK) ve Bakanlar Kurulu'dur.
Bugün kamuoyuna yansıyan tartışmada taraf olanlar, UGP'nin hazırlanmasında ve uygulanmasında bilgi sahibi olanlardır. Bu konuda hiç bilgisi olmayan kamuoyunun bu tartışmaları yanlış değerlendirmesi beklenebilir. Öyle gözüküyor ki, UGP'yi politik çıkarlarına alet edenler, kamuoyunun bu bilgisizliğinden yararlanma çabasındalar. Halbuki UGP, bir partinin politik çıkarlarının hizmetine girmemesi gereken ve bütün ulusu ilgilendiren yaşamsal bir konudur.
Bu yazı ile amacım elimden geldiğince kamuoyumuza UGP konusunda bilgi sunmaktır.
Kanada'da iki yıllık eğitimim süresince, edinilen bilgilere ve Milli Güvenlik Akademisi'nde yaptığım üç yıllık komutanlık hizmetinin verdiği deneyime dayanarak kişisel görüşlerimi tartışmaya açık olarak sunacağım.
Ulusal Güvenlik tanımı
MGK Kanunu, Madde 2b: "Ulusal Güvenlik Politikası, ulusal güvenliğin sağlanması ve ulusal hedeflere ulaşılması amacı ile MGK'nın belirlediği görüşler dahilinde Bakanlar Kurulu tarafından saptanan iç ve dış savunma hareket tarzlarına ait esasları kapsayan politikayı ifade eder."
Bu tanımlamanın anlaşılabilir ve yeterli olduğu söylenemez. Kamuoyunun her kesiminin anlamasını kolaylaştıracak bir anlatımı içermelidir. İlk önce çok kısa bir tanımla işe başlayabiliriz:
"UGP, Ulusal gücün ulusal uygulama yöntemiyle (strateji) ulusal hedefe ulaştırılması için yapılacak eylemlerin tümünü içeren bir politikadır."
Bu kısa ve anlaşılabilir tanımdan sonra, UGP'nin temel unsurlarına açıklık getirmemiz gerekiyor.
Ulusal gücün anlamı
Ulusal güç; ekonomik, politik, sosyal, kültürel, güvenlik, teknolojik ve bilimsel güç unsurlarının; uyumlu, dengeli ve ilişkili bileşimlerinden oluşan güçtür.
Ulusal güç, politika saptanırken bu gücün bileşimler arasındaki uyum, ilişki ve dengeyi bozmadan sürekli büyümesi için uygulanması gereken politikalar saptanır.
Bu gücü bir çarka benzetecek olursak, bileşenler bu çarkı döndüren ivmeleri oluşturacaktır. Bu çark, kendi çevresinde uyumlu olarak dönerken aynı zamanda büyüyecektir. İvmeler arasında uyum, ilişki ve denge sağlanamaz ise çarkın dönmesi olanaksızlaşır . O zaman halkımızın deyişiyle devlet çarkı dönmüyor diyebiliriz.
Eğer örneğin, güvenlik olanaklarını artırırsanız ekonomi ivmesi azalır , teknolojik ve bilimsel ivmeleri yeterli düzeye getirmezseniz çarkı döndüremezsiniz. Kısacası ulusal gücün oluşturulması mevcut kaynaklara da dayandığından çok yönlü, uyumlu-ilişkili dengeli ele alınması gereken konudur. Ayrıca ulusal hedefin ulaşılabilir olması da ulusal gücün saptanmasındaki doğruluğa bağlı olacaktır.
Ulusal strateji:
Ulusal gücün kalkınma düzlemi üzerinde ulusal hedefe yönlendirilmesi için uygulanacak ekonomik, politik, sosyal, kültürel, güvenlik, teknolojik ve bilimsel uygulama yöntemlerinin (stratejilerin) uyumlu-dengeli-ilişkili bileşiminden oluşur.
Çark benzetmesine devam edecek olursak, çarkın kendi etrafında uyumlu dönmesi ve büyümesi yetmiyor, bu çarkın aynı zamanda kalkınma düzlemi (politikası) üzerinde ulusal hedefe doğru hareket etmesi gerekiyor. Bu hareket için uygulama yöntemleri geliştirilmelidir. Bu yöntemlerin bileşimine ulusal strateji diyoruz.
Ulusal hedef:
Bir toplumun yaşam düzeyini yükseltmek için seçilen ve ulaşılması gereken hedeftir. Bu hedefte aranan en önemli özellik, ulaşılabilir olması, bir başka deyişle, ulusal güç ile dengeli bulunmasıdır.
Türkiye için ulusal hedefimizi, bir örnek olarak; "insanlarımızı katmanlara ayırmadan, laik demokratik, liberal bir ortamda çağdaş yaşam düzeyinde yaşatmak" olarak ifade edebiliriz.
Hedefin seçiminde aranan temel özellikler: Ulaşılabilir olması, barışı öngörmesi, başka ulusların hedefleri ile çatışmaması, ulus devlet anlayışını sürdürmesi, yayılımcı (emperyalist) olmaması gibi konuları içerebilir.
AB Ulusal Hedefle bağdaşmaz
En önemli unsur "barış"tır. Çünkü, ulusal çarkın hedefe ulaşması yolunda çatışma en büyük engeli oluşturacaktır.Hedefin saptanmasında hayalci davranarak, başka ulusların çıkarlarını etkileyecek şekilde unsurlara yer vermek ulaşılabilirliğini ortadan kaldıracaktır.
Örneğin: Çağdaş yaşam düzeyine ulaşamamış bir ülkenin Turan -Türkistan gibi hedefleri seçmesi veya AB-Avrupa Birliği gibi, Türkiye'yi hiçbir zaman içine almayacak, bayrağında Hz. İsa'nın 12 havarisinin yıldızını taşıyan bir Hıristiyan birliğine katılmayı seçeneksiz hedef seçip onun kapısında 38 yıl beklemek, ulusal hedef ile bağdaşmayan konulardır.
Ulusal Güvenlik hazırlanırken
Anayasa Madde 118: "Milli Güvenlik Kurulu; devletin milli güvenlik siyasetinin tayini, tespiti ve uygulaması ile ilgili kararların alınması ve gerekli koordinasyonun sağlanması konusundaki görüşlerini Bakanlar Kurulu'na bildirir. Bakanlar Kurulu'nca öncelikle dikkate alınır.. Gündemi Cumhurbaşkanı'nca düzenlenir."
Yukarıda özetlenen maddenin içeriği Cumhurbaşkanı'nı, sorumlu olmamakla beraber, MGK'nın gündemini ve başkanlığını yürütme görevini vermektedir. Bir başka deyişle Cumhurbaşkanı, MGK'nın yaptığı ve yapamadığı işlemlerden vicdanen sorumludur.
UGP için temel unsurlar, TBMM ve Bakanlar Kurulu'nca belirlenip, MGK'da şekil bulduktan sonra, her bakanlık ve yargı unsurları kendi ilgi alanlarında, ulusal güç unsurunun geliştirilmesi ve bunun hedefe yönlendirilmesindeki uygulama yöntemi konularında çalışmalar yaparak, sonucu Başbakanlığa ve o da, kendisine bağlı olan ve bu konularda Başbakan'a sekreterlik görevini yapan MGK Genel Sekreterliği'ne havale edecektir.
Sekreterlik, gelişmeler konusunda Cumhurbaşkanı'nı sürekli bilgili kılacaktır. UGP bir yönetimin, 3Y-Yasama,Yürütme ve Yargı'nın katkılarını içeren ve bu unsurların katkıları ile uygulanan geniş kapsamlı bir politikadır. Bunu dar çerçevede düşünerek askerlere mal etmek bilgisizlikten kaynaklanıyor.
Sonuç olarak toparlarsak
UGP adını kullanarak ve AB-Avrupa Birliği'nin istekleri doğrultusunda yayın organlarında yapılan değerlendirmelere göre, bugünlerde ileri sürülen tartışma nedenleri şöyle özetlenebilir:
* MGK asker üyelerini etkisizleştirmek,
* Ulus Devlet ilkesinden taviz vermek,
* AB'nin Avrupa Ordusu görüşünü engellememek,
* Kürtçe eğitim ve yayın hakkı tanımak,
* Kıbrıs ve Ermeni politikalarında AB isteklerine uymak
Aynı kaynakların ifadelerine göre, AB isteklerinde bir başarı sağlayamayacağını anlayanlar, bu başarısızlıklılarını UGP'deki askerlerin üzerine yıkma çabasına yönelmekteler. Bu yolla ayrıca bu görüşleri destekleyen ayırıcı, bölücü ve şeriat düzeni yanlılarının oyları ile barajı aşma amacı güdüldüğü söyleniyor. Söylenenler doğru ise, UGP çirkin bir politikaya alet ediliyor.
UGP sürekli işlerlik kazanan bir politik uygulamadır. Batı ülkelerinin bütününde MGK aracı ile yürütme organlarında ve parlamentoların ilgili komisyonları ile koordineli olarak yürütülmektedir.
Ulusal Güvenlik Liderlere Bırakılamaz
Ancak, MGK'nın demokratik yapıdaki yeri, ülkelere göre değişmektedir. Türkiye'de MGK, Demokrat Parti döneminde demokrasiyi hiçe sayarak Tahkikat Komisyonlarınca yeni bir uygulamaya yönlenilmesi üzerine, bu antidemokratik girişimin bir daha olmaması düşüncesi ile, 27 Mayıs ihtilalinden sonra kurulmuş ve bugüne kadar aralıksız süregelmiştir. Yeri ve yetkileri demokratik yapıya uymadığı gerekçesiyle eleştirilmiştir. Sonuç olarak:
Gerçek demokrasiye ulaşamamış ve birkaç parti liderinin kişisel düşünce ve politik oyunları ile şekil bulabilen bir ortamda; Ulusal Güvenlik Politikası ve onunla ilgili uygulama, liderlerin kişisel inisiyatiflerine bırakılamayacak kadar önemli bir konudur.
Ayrıca Cumhurbaşkanı bu tartışmaların dışında kalamaz. Çünkü Cumhurbaşkanı Ulusal Güvenlik Politikası'nın başından sonuna kadar uygulanmasının en yakın izleyicisidir. Konuyu sonuçlandırma girişimlerinde bulunması Anayasa gereği vicdani bir sorumluluktur.(NA/NU)
(*)Emekli General