Uluslararası Af Örgütü, Adalet Bakanı Sadullah Ergin'e gönderdiği mektupta, Uludere katliamının ardından başlatılan soruşturma konusunda endişe taşıdıklarını dile getirdi.
Şırnak'ın Uludere (Qileban) ilçesindeki Ortasu (Roboski) ve Gülyazı (Bujeh) köylerinden 34 kişi, sınır ticareti yaptıkları sırada F-16 uçaklarının bombardımanıyla öldürülmüştü. 28 Aralık'taki olayın ardından Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı'nda soruşturma başlatılmıştı.
"Bağımsız ve tarafsız bir soruşturma"
Af Örgütü, yetkililerden bağımsız, tarafsız ve derinlemesine bir soruşturma yürütülmesini istedi.
Mektupta, insan hakkı ihlallerini hızlı bir şekilde, derinlemesine ve etkili bir şekilde bağımsız ve tarafsız organlar tarafından soruşturulması gerekliliğinin, uluslararası insan hakları hukukuna dayandığı hatırlatıldı.
"Af Örgütü saldırıda ölenlerin aileleri için maddi tazminat sağlanmasını olumlu karşılamakla birlikte, örgüt, soruşturulma yapılacağının açıklanmasından bu yana gerçekleşen diğer gelişmelerden oldukça endişe duyuyor."
"Bombalamanın görgü tanıklarının ifadelerini inceleyen ve aralarında muhalif siyasi partiler, barolar ve insan hakları örgütlerinden oluşan çeşitli heyetlerin de olduğu sivil toplum temsilcileri askerlerin o an orada olanların siviller olduğunu bildiğini işaret etti."
Af Örgütü, sivil toplum temsilcilerinin, askerlerin bombalamanın olduğu gün bölgede kaçakçılık yapıldığından da haberdar olduğunu açıkladığına da dikkat çekti.
Af Örgütü, olayı soruşturmak isteyen insan hakları kuruluşlarının, "güvenlik endişeleri" sebebiyle askerler tarafından bombalamanın yaşandığı bölgeyi ziyaret etmelerine izin verilmediğini de hatırlattı.
"Hükümetler, sivil toplum temsilcilerinin, insan hakları ihlallerinin yaşandığı düşünülen bölgelere gözlemci olarak girme yetkisini engellememelidir."
Af Örgütü yetkili makamlardan, sivil toplum temsilcilerinin girişinin neden engellendiği konusunda bir açıklama yapmasını istedi.
"Savcılar tanıkların ifadelerinin derinlemesine soruşturulmasını ve eğer askerin ihmali ya da kasten sivilleri hedef alması gibi bir durum söz konusu ise, askeri personelin adalete teslim edilmesini güvence altına almalı."
"Gizlilik kararı neden alındı?"
Af Örgütü, basında çıkan haberlerdeki, savcıların, halkın öfkesi ve bölgede "terörist eylem riski" nedeniyle olay yerinde soruşturma gerçekleştirmediği iddialarına değindi.
"Böylesi bir gerekçelendirme akıllara, 2009'da evinin yakınlarında küçükbaş hayvanlarını otlatırken iddiaya göre havan topuyla öldürülen Ceylan Önkol'un ölümünün ardından yürütülen soruşturma konusundaki başarısızlığını getiriyor. Olayın üzerinden iki yıl geçmesine rağmen cezai soruşturma sonuçlanmadı."
Örgüt, savcıların soruşturmayı, bombalamanın yaşandığı bölgeden askeri birliklerce sağlanacak delillere dayandıracağına dair duyduğu endişeyi de dile getirdi.
Ayrıca, soruşturmayı kamuya ve mağdurların ailelerini temsil eden avukatlara kapatan "gizlilik kararı"nın neden alındığına dair yetkililerden bir açıklama talep etti. (AS)