Ülkücülerin Son Varlık Gerekçesi; Kıbrıs
"Kıbrıs, ülkücülerin varlık nedeni"
"Kıbrıslıtürkler de Kıbrıslırumlar da, Annan Planının olumsuzluklarına rağmen 'çözüm' istiyor. Çözüm istemeyenler Güneyde papazlar ve ulusçular; kuzeyde de milliyetçiler" diyen Hasgüler'e göre, Kıbrıs'ta gelişecek çözüm ve barış ortamıyla, adada ve Türkiye'de ülkücüler şah damarlarından birisini yitirmiş olacak.
"Artık PKK faktörü Türk milliyetçiliğinin pınarına su taşımıyor. Kıbrıs pınarı da ellerinden giderse, ülkücülerin varlık nedenlerinden ikincisi de ortadan kalkmış olacak" diyen Hasgüler, Milliyetçi Hareket Partililerin (MHP) ve Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Bülent Ecevit'in Kıbrıs'ta yürüttükleri "hayır" kampanyasını da bununla gerekçelendirdi.
"Dava Kıbrıslıtürklerin egemenliği, eşit siyasal hakları ya da uluslar arası topluma daha iyi şartlarda katılımı değil; ülkücülerin elinden Kıbrıs meselesinin alınacak olmasıdır."
"Başbuğ Denktaş, siyasetten çekilirse..."
"Kıbrıs'taki tartışmalarda vücut bulan ülkücülük, mafya ve yasa dışılıkla iç içe algılanıyor. Susurluk meselesinin Kıbrıs'la bağlantıları da Kutlu Adalı cinayetinin ülkücülerle ilişkisine dair iddialar da yeterince araştırılıp aydınlatılmadı" diyen Hasgüler, Kıbrıs'ı "Türkiyeli ülkücüler açısından geç fark edilmiş bir mesele" olarak nitelendirdi:
"Türkiye'de ülkücüler, Kıbrıs'tan Lozan Antlaşmasıyla çekilmişlerdi. 1950'li yıllarda EOKA'ya karşı oluşturulan Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) çerçevesinde bir kontra-ülkücülük geliştirildi. Bu yapı, 1974 sonrasında Kıbrıs'ta yaşama şansı buldu. Soğuk savaş içerisinde de Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın kişiliğinde kristalize oldu.
Ülkücülerin 'başbuğ' olarak kabul ettikleri Denktaş'ın referandumdan evet çıkması halinde siyasetten çekileceğini açıklaması da, adada tansiyonu yükselten bir başka neden."
Ada üzerindeki yabancı güçlerin çıkarları
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Biga İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslar arası İlişkiler Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Dr. Hasgüler, Kıbrıs'ta çözümsüzlüğün ada üzerindeki yabancı güçlerin çıkarlarını koruyacağını vurguladı.
Kıbrıs'ta referandum ve Annan Planı çerçevesindeki tartışmaları "horoz dövüşüne" benzeten Hasgüler, ada üzerindeki İngiliz üslerinin Kıbrıslıtürklere ve Kıbrıslırumlara verdiği zararlara dikkat çekti:
* Annan Planı bir Anglosakson planı, Kıbrıslıtürklerin, Kıbrıslırumların, Yunanistan ve Türkiye'nin bugüne kadar bu soruna ilişkin kendilerine ait, yaşayabilir bir çözüm ortaya koyamamalarından kaynaklanıyor.
* Bu horoz dövüşünü, Türkiye ya da Yunanistan değil; İngiltere yaptırıyor. Sonunda, İngiliz üsleri adadaki varlığını koruyacak ki, nükleer başlığa sahip bu üslerden Kıbrıslıtürkler de Kıbrıslırumlar da zehir soluyor, kanser soluyor.
* Kıbrıs çerçevesindeki tartışmaların bir başka boyutu da, Kıbrıs'ı Ortadoğu ve başka bölgelere dönük bir stratejik tepe olarak kullanmak isteyen güçlerin, Kıbrıs'taki yeni düzenlemelerle emellerine biraz daha yaklaşmasıdır.
Hasgüler, Kuzeyde Kıbrıslıtürkler Türkçülük, Güneyde de Kıbrıslırumlar Helencilik yapmadıkları sürece, ada üzerinde Annan Planı'nın yaşama geçirilebileceği görüşünde; "Önemli olan o coğrafyada uzun süredir yaşamış olan halkların, ortak kültür, dil ve hayatlarını kurgulayabilmek konusunda gösterecekleri cesaret ve yürekliliktir" dedi. (BB/YS)
