* Fotoğraf: Adri Salido - Anadolu Ajansı (AA) / Odessa - Ukrayna
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) Avrupa ve Orta Asya Yardımcı Araştırmacısı Anastasiia Kruope'nin 25 Mayıs'ta HRW'nin internet sitesinden yayınlanan yazısının Türkçe çevirisini paylaşıyoruz.
***
Roman bir ailenin büyükannesi Olga, kızı Maria* ve üç genç kız torunu bir ay kadar önce Ukrayna'daki evlerini terk ederek komşu ülke Molodova'ya sığındı. Başkent Kişinev'in kuzeyinden yaptıkları 10 saatlik otobüs yolculuğunun ardından çok yorgun görünüyorlardı.
Şimdi ise ülkenin en büyük mülteci merkezi olan ve uzun yolculuklarının ardından biraz dinlenip Almanya'ya ya da Belçika'ya gitmek için uçuş kaydı yaptırabilmeyi umdukları MoldExpo merkezindeler.
Fakat burada hoş karşılanmadıklarını açıkça görebiliyorsunuz.
Avrupa'nın en fakir ülkelerinden Moldova, Ukrayna'dan gelen 471 binden fazla mülteciyi buyur ederek çok büyük bir cömertlik sergiledi; bu, ülke nüfusuna oranla bir komşu ülkenin kişi başına aldığı en fazla mülteci demek. Fakat İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün araştırmaları Romanların bu misafirperverliğin dışında tutuluyor olabileceğini gösteriyor.
MoldExpo mülteci merkezinde çalışan bir kadın kayıt masasından kalkıyor, öne doğru eğiliyor ve kaşlarının çatarak kalın çerçeveli gözlüklerinin arkasından Olga'nın ailesine bakıyor. Biz ise yakında durup olup biteni izliyoruz. Kadın, ailenin Ukrayna kimlik belgelerine bakarken adeta bir sorgu memuru gibi konuşuyor ve aileyi soru yağmuruna tutuyor:
"Uluslararası pasaportlarınız nerede? Sınırı geçtiğinizi teyit eden damgalar nerede? Sınırı gerçekten geçtiğinizden nasıl emin olabiliriz? [O Moldova kasabasında] tüm bu süre boyunca ne yapıyordunuz? Peki, eşyalarınız nerede o zaman? Biliyorsunuz, burada çok kalamazsınız."
Kadının ailenin Roman olduğunu varsaydığı için mi düşmanca davrandığını merak ediyoruz. Olga yılgın ve sakin bir sesle savaş çıkacağını ve savaşın kendilerini Ukrayna'yı terk etmek zorunda bırakacağını hiç beklemediklerini söylüyor. Bu yüzden de yanlarında pasaportları yok.
Kadına merkezde uzun süre kalmak istemedikleri konusunda güvence veriyor. Zaten çok şey yaşadıklarını söylüyor. Yanaklarından süzülen yaşları silerken çalışanlar da ona mavi bir plastik sandalye veriyor.
Romanlar için ayrı mülteci merkezi
Yaklaşık bir saatlik bir bekleyişin ardından Olga biraz temiz hava almak için dışarı çıkıyor ve ailesinin girişin hemen yanında, sol tarafta bıraktığı valizlerden birinin üzerine oturuyor. İş arkadaşım ve ben aileyi takip edip konuşmaya, Moldova'daki deneyimlerini sormaya başlıyoruz.
Olga bize Ukrayna'dan ayrıldıktan sonra Ukraynalı mültecileri başkentten alıp başka ülkelere götüren ücretsiz uçuşlardan haberdar olduklarını anlatıyor. Paraları olmadığından yerel halk onlara Kişinev'e gidebilmeleri için otobüs bileti almış. İyi birine benzeyen bir gönüllünün isimlerini aldığını, Almanya'ya gidebilmeleri için onları bir bekleme listesine kaydettiğini söylüyor.
Fakat sonra MoldExpo'da kalamayacakları da söyleniyor.
Annesi ile birlikte dışarı çıkan Maria bize MoldExpo çalışanlarının başka bir merkezin adres ve telefon numarasını yazdığı bir kağıt parçasını gösteriyor. Çalışanlar, bu merkeze gitmeleri gerektiğini söylüyor.
Kağıtta yazan adres "Testemiţanu 18." Moldova hükümeti, çoğunlukla Romanları ve Ukrayna'da yaşayan bazı yabancıları terk edilmiş bir üniversite olan bu binaya yerleştirerek etkin biçimde tecrit ediyor.
"Bunu sorduğumuz için üzgünüz. Ama Roman olduğunuzu doğrulayabilir miyiz?" Roman mültecilerin Moldova'da nasıl muamele gördüğünü araştırdığımızı açıklıyoruz. Maria cevap veriyor: "Evet, ama biz normal [insanlarız]."
Maria'nın cevabı, hem Ukrayna'da hem de Romanların yaygın biçimde önyargı ve sürekli ayrımcılık ile karşı karşıya kaldığı Moldova'da Roman toplumunun bir üyesi olma deneyimi hakkında çok şey söylüyor.
"Sadece [bir çeşit] son durağa varmak istiyoruz" diyor Olga ve ekliyor "[Burada Romanlara yönelik ayrımcılığı] duymuştuk. Bundan gerçekten korkuyoruz. Burada hepimiz kadınız. Kadınların hiçbir koruması yok. Paramız ya da herhangi başka bir şeyimiz yok."
"Aslında yer vardı"
Gerçek şu ki MoldExpo çalışanları İnsan Hakları İzleme Örgütü'ne ayrıca şu konuda doğrulamada bulundu: O gün, MoldExpo mülteci merkezinde tüm Ukrayna vatandaşlarına ve Ukrayna'da oturma izni bulunanlara sunulması gereken pek çok boş yer mevcuttu.
Ve MoldExpo Moldova'nın misafirperverlik gösterisi durumunda. Çalışanlar, gönüllüler ve uluslararası örgütlerden kişiler yardım sağlıyor. Merkez, çocuklar için oyun odaları ve trambolinlerin yanı sıra psikolojik destek, ücretsiz geziler, sıcak yemekler ve insani yardım sunuyor. MoldExpo'nun direktörü gururlu bir şekilde yabancı gazetecilere etrafı gösteriyor.
Rahat bir sabahlığa sarınmış genç, Roman olmayan bir kadın yanımızda duruyor; içini çekerek, "Bu, korkunç" diyor.
Söylediğine göre, MoldExpo'da olduğu iki hafta boyunca merkezde kalma isteği kabul edilen tek bir Roman ailesi görmemiş. Beş çocuk annesi Ukraynalı Roman arkadaşı da aynı sebepten geri çevrilmiş: Yer yok.
O esnada, Olga ve ailesini FRISPA mülteci merkezine götürmek üzere bir taksi geliyor. FRISPA, terk edilmiş üniversitenin uluslararası ilişkiler, siyaset bilimi ve kamu yönetimi fakültesinin kısaltması.
Frispa'da kalan Roman mülteciler bize geldiklerinde sadece bir duş olduğunu anlatıyor. Pek çok kişi çok az ve kötü yemek verildiğinden şikayet ediyor: Merkezde kalanlara gönüllüler ve Roman hakları aktivistleri talep edene kadar kahvaltı verilmemiş.
Merkez sakinleri daha iyi şartlar için mücadele etmeleri gerektiğini hissetmiş. Örneğin, - mutfakları olmasa da - talep ettikten sonra bir mikrodalga fırın alabilmişler. Ve şimdi dışarıdaki bölümlerde duşları var.
FRISPA'da kesinlikle hiçbir trambolin veya ücretsiz gezi yok.
"Kapılar gerçekten herkese açık mı?"
FRISPA sakinleri, çok büyük ihtimalle bulundukları yere arabayla sadece beş dakika mesafede bir üniversite yurdunda Ukrayna'daki savaştan kaçan insanlar için başka bir merkez olduğunu bilmiyor.
Orayı ziyaret ettiğimizde koordinatörü tüm sakinlerin "Ukraynalı" olduğunu söylüyor. Bu ifade, vatandaşlık statüleri ne olursa olsun Romanları hariç tutuyor. Buradaki şartlar uzun süreli kalışlar için daha uygun görünüyor: Yaşamak için tasarlanmış odalar ve her katta mutfak ve duşlar var.
Aydınlık koridorlar sarımsak kızartması kokuyor. Genç bir oğlan çocuğunun hamile annesine yemek yaptığını görüyoruz. Besili bir tekir, Charlie, insan dostu ile birlikte yaşadığı odanın kapısından bakıyor. Genç kadın, ailesine katılmak için buraya gelmiş; şimdi de kendi odasında kalıyor.
Olga'nın hikayesi, Roman mültecilerin Moldova'da gördüğü farklı muameleyi gösteriyor. Olga, MoldExpo'dan geri çevrildikten sadece birkaç saat sonra onu geri çeviren çalışanlardan biri ile konuşup bazı genel sorular soruyoruz. MoldExpo'da bolca boş yer olduğunu bize teyit ediyor.
Merkezde kalabilmek için hangi belgelerin gerektiğine ilişkin sorumuza ise şöyle cevap veriyor: "Bakın; insanları sokağa atamayız, öyle değil mi? Kapılarımız Ukrayna'dan gelen tüm mültecilere açık."
Peki, gerçekten öyle mi? (AK/SD)
* Yazıdaki tüm kişilerin isimleri HRW tarafından değiştirildi.