Gazeteci-yazar Uğur Mumcu’nun aracına bombayı yerleştirdiği mahkeme kararıyla saptanan Oğuz Demir için Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi, ‘kaçak’ kararı verdi.
Uğur Mumcu suikastı dahil adı Ahmet Taner Kışlalı ve Muammer Aksoy cinayetinde de geçen Demir halen İçişleri Bakanlığının ‘arananlar’ ve kırmızı listesinde 'firari' olarak “Tevhid Selam Kudüs Ordusu Terör Örgütü” üyeliğinden aranıyor.
Evrensel’den Sibel Hürtaş’ın haberine göre Ceza Muhakemeleri Kanunu, “Hakkındaki soruşturmanın veya kovuşturmanın sonuçsuz kalmasını sağlamak amacıyla yurt içinde veya yabancı ülkede bulunan ve bu nedenle kendisine ulaşılamayan kişi” için “kaçak” tanımı yapıyor.
Mahkemenin bu kararı alması da beraberinde “kaçak sanık” hakkında kovuşturma yapılabilmesinin önünü açmış oldu.
Mahkeme MİT’e sordu: Bombacı için ne yaptınız
Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi, Mumcu ailesinin avukatlarının talebi üzerine Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve MİT’e müzekkere yazılarak, sanık Oğuz Demir ile ilgili yeni bir bilgi olup olmadığının sorulmasına da karar verdi.
Ailenin avukatlarından İlhan Cihaner, bu taleple ilgili olarak, “Oğuz Demir’in aradan geçen bu kadar uzun sürede bulunamamasını eleştiriyoruz. Mumcu suikastı, Türkiye’nin yakın tarihinin en önemli olaylarından biriydi. O gün devlet erkanı bu suikast için ‘Namus borcudur’ dedi ama 30 yıldır sanık yakalanamadı. Bugün emniyetin kapasitesi göz önünde bulundurulduğunda, sanığın bulunması için gerekli önemin verilmediği anlaşılıyor” diye konuştu.
İran'la ortak çalışma yapıldı mı?
Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi, son duruşmada yine avukatların talepleri üzerine, TBMM’nin Uğur Mumcu hakkındaki araştırma komisyonunun raporunun da mahkemeye getirilmesini istedi.
Avukat İlhan Cihaner, komisyon raporunda, Dönemin Başbakanı Süleyman Demirel’in Mumcu suikastı ile ilgili İran Cumhurbaşkanından yardım istediği, dönemin İçişleri Bakanı İsmet Sezgin’in de İran’a dosya sunarak, ortak komisyon kurulmasına ilişkin girişimlerine dair bilgilerin yer aldığına dikkat çekti.
Cihaner, mahkemeden bu nedenle komisyon raporunu istediklerini söyledi. Komisyon raporunda, Mumcu hakkında çarpıcı ifadeler de yer alıyordu. Cihaner, “Ana davada bazı kararlar verildi ama bu suikastların arkasındaki dinamik ortaya çıkarılamadı. Oğuz Demir’in yakalanmamasının nedeni de bu” dedi.
Kovuşturma devam edecek
Davaya bakan Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi, aldığı karar uyarınca bundan böyle Oğuz Demir hakkında “kaçak” usulü uygulayacak, yani kovuşturma devam edecek.
Demir’e ulaşılamaması, davanın kapanmasını engelleyecek. Oğuz Demir hakkında çıkarılan yakalama emrinin beklenmesine karar veren mahkeme, emniyet, MİT ve jandarmadan Oğuz Demir ile ilgili gelecek olan yeni belgelere göre hareket edecek.
Önderoğlu: Usandırıcı cezasızlık
Dosyadaki gelişmeyle ilgili Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi ve bianet Medya Gözlem Raportörü Erol Önderoğlu şu açıklamayı yaptı:
“Kamuoyu vicdanını yaralayan dosyalarda sorumluları 30 yıl sonra dahi yakalayamıyoruz, Ankara’da elimizden kaçırabiliyoruz ancak bir yazı yazanın peşine Avrupa’da İnterpol’ü takmayı iyi biliyoruz. Abdi İpekçi, Uğur Mumcu ve Musa Anter gibi pek çok dosyada gazeteci katillerinin nasıl, kimlerin desteğiyle kaçabildiklerini herhalde Türkiye’de kurumsallaşmış cezasızlık sorununa dürüstçe bakanların oluşturacağı bir Meclis araştırma komisyonu ortaya koyabilir.
“Karanlık dönemlerden ders çıkarılmadığı müddetçe ve makul sürece cinayetlerin azmettiricilerinin de rahatsız edilmediği sürece kamuoyunun bu dönemlerin iktidar güçlerini sorumlu tuttuğunu hepimiz görüyoruz. Bu usandırıcı cezasızlık geçmişiyle hesaplaşılsın attık.”
Durmuş: Gazeteci katillerini cesaretlendirildi
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS( Başkanı Gökhan Durmuş da şöyle konuştu:
“Suikast sadece bir ay sonra 30. yılına girecek ve hâlâ aydınlatılmadı. Bu cinayetin aydınlatılmaması her gün gazeteci katillerini daha da cesaretlendirdi. Oğuz Demir bu cesaretin önemli örneklerinden biridir. Bu ülke tüm yetkinliğine rağmen tam otuz yıl bu katili yakalayamadı. Bu süre içinde Oğuz Demir ile ilgili Türkiye’ye elini kolunu sallayarak girdiğine ilişkin çok sayıda iddia gündeme geldi ama sessiz kalındı. Biz Türkiye Gazeteciler Sendikası olarak bu davanın takipçisiyiz, TGS Ankara Şubemiz duruşmaları takip etti. O zaman ‘Tuğla çekilirse duvar yıkılır’ dediler. Tuğlayı çekeceğiz, duvar yıkılsın.
Ne olmuştu?Uğur Mumcu 24 Ocak 1993'te otomobiline koyulan bombanın patlamasıyla katledildi. O tarihten bu yana olaya karışanların bir kısmı yakalandı. Ferhan Özmen, Necdet Yüksel, Selçuk Şanlı, Yusuf Karakuş, Muzaffer Dağdeviren, Abdülhamit Çelik, Fatih Aydın, Hasan Kılıç ve Mehmet Şahin gibi isimler yargılandı. Ankara 15. Ağır Ceza Mahkemesi, Kasım’da Uğur Mumcu suikastı başta olmak üzere Ahmet Taner Kışlalı, Muammer Aksoy ve Bahriye Üçok suikastı dosyalarının da yer aldığı Umut davasında karar açıkladı. Ancak cinayetin arkasında kimlerin olduğu sorusu tam olarak yanıtlanamadı. "Cihan" kod adlı Oğuz Demir ise yakalanamadı. Suikastların kilit ismi olan sanık Oğuz Demir’in dosyası 2005’te ana davadan ayrılmıştı. Demir, yıllardır İçişleri Bakanlığının arananlar listesinin ilk sırasında olmasına rağmen bir defa Ankara’da polisin elinden kurtuldu, bir defa da hakkında Türkiye’ye giriş çıkış yaptığı iddiası gündeme geldi. Demir, 14 Mayıs 2000’de Sincan’da kullandığı otomobil ile polislerin elinden kaçtı. Ankara'da Demir'in kullandığı bir otomobil, sivil polislerce önü kesilmesine ve arabaya binmek isteyen Necdet Yüksel'in yakalanmasına rağmen durdurulamadı. Üç sivil polisin yaralandığı olayda Demir arabasıyla tren hattını geçerek kurtuldu. Hemen arkasından geçen tren sayesinde izini kaybettirdi. Demir’in olaydan sonra önce İran’a ardından Hollanda’ya gittiği iddia edildi. Dava dosyasına giren bir ihbara göre ise 2021’de sahte kimlikle Türkiye’yi giriş çıkış bile yaptı. Dosyaya giren bilgilere göre Demir’in son adresi ise Avustralya. |
(HA)