İstanbul Okmeydanı Cemevi’nde 14 Mayıs 2014’te bir cenaze törenine katılmak üzere beklerken polis Sezgin K.nin açtığı ateş sonucu başından vurularak öldürülen Uğur Kurt davası Anayasa Mahkemesi'nin "ihlal kararı" vermesi üzerine yeniden görüldü.
Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşma saat 11.00'da başlaması gerekirken yaklaşık üç saat sonra 13.00'da başladı.
Davanın avukatları Turgut Kazan, Aslı Kazan, Serdar Laçin salona alındı.
Sanık polis Sezgin K. ise duruşmaya Balıkesir'den Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden bağlandı. Avukatı Tolga Yurdakul ve emniyet görevlisi babası duruşma salonunda hazır bulundu.
Duruşmanın başlamasıyla Kurt Ailesinin avukatı Turgut Kazan duruşmanın geç başlamasına ve sanık Sezgin K.'nin duruşma salonunda hazır edilmemesine tepki gösterdi.
Kazan, "AYM'nin ihlal kararı verdiği bir davadan söz ediyoruz ve davanın önemi açısından da sanığın duruşma salonunda bulunması gerekiyor" dedi.
Mahkeme başkanı ise Kazan'ın sözlerine "Ben ne yapabilirim zorla getiremem" yanıtını verdi.
Turgut Kazan'ın ardından avukat Aslı Kazan sanık Sezgin K.'nin ailesinin bulunduğu salona Kurt Ailesinin alınmadığını söyledi. Mahkeme başkanı Adem Aydın da bir engelleme olmadığını salonun kapasitesine göre içeri girebileceklerini belirtti.
Bunun üzerine Kurt Ailesi, Yeşil Sol Parti İstanbul Milletvekili Celal Fırat, CHP Beyoğlu İlçe Yönetimi, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği'nden yöneticiler ve Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Karakaya salona alındı.
Kısa süreli gerilimin ardından sanık polisin kimlik tespitine geçildi.
Kimlik tespitinden sonra Mahkeme Başkanı Aydın, sanık Sezgin K.'ye AYM'nin dosyaya ilişkin "ihlal kararı" verdiğini ve yargılamanın yeniden başladığını hatırlattı ve savunmasını sordu.
Sanık polis Sezgin K. önceki savunmalarını tekrar ettiğini belirtti. Olay günü Okmeydanı'nda eylem olduğunu ve bir eylemcinin kendilerine molotof attığını söyleyen sanık polis, “Aracımıza molotof gelmişti. Araçtan indiğimde bir şahıs elinde molotof ile üzerime doğru geliyordu. Şahsa doğru bir el ateş ettim. Mermi 75 metre ilerideki bir vatandaşa isabet etmiş. Bu olayın olmasından son derece üzgünüm, vereceğiniz karara saygılıyım" dedi.
Narin Kurt: Sonuna kadar şikayetçiyim
Mahkeme başkanı Aydın, Uğur Kurt'un eşi Narin Kurt’a şikayetçi olup olmadığını sordu. Narin Kurt "Sonuna kadar şikayetçiyim" dedi.
Ardından Kurt Ailesinin avukatları konuştu. Avukat Serdar Laçin, sanığın ateş ettiği ana ilişkin görüntüler incelenmediğini ve bilirkişi tarafından görüntülerin saniye saniye incelenmesini talep etti.
"Orman kanunlarından kurtarın"
Turgut Kazan ise; polislerin yargılandığı davalara ve cezasızlığa dikkati çekti. Kazan konuşmasında şunları söyledi: “Suç sayılan eylemin cezalandırılması, canı yanan tarafın devlet tarafından korunduğunu göstermesi için gereklidir, ibret olması için gereklidir.
"Bakın bir süre önce Beyoğlu’nda polis, kaçan gaspçılara ateş açıyor fakat 18 yaşında Zuhal Ebrar Yıldız isimli genç bir kızımız ölüyor. Polis ise asliye ceza mahkemesinde yargılanıyor.
"Polisin açtığı ateş sonucu yaşanan ölümlerle ilgili davalar cezasızlıkla sonuçlanıyor ve bu cezasızlık yeni ölümleri getiriyor. Vereceğiniz kararla, Türkiye’nin cezasızlığın olduğu bir ülke, orman kanunlarının olduğu bir ülke olmaktan kurtarın.”
"Sanık bu salona hiç gelmedi"
Avukat Aslı Kazan da konuşmasında, “Sanık ‘verilecek cezaya razıyım’ diyor. 12 bin 100 lira para cezası verildi ve 10 taksite bölündü. ‘Vereceğiniz cezaya razıyım’ diyen sanık koşarak o cezaya itiraz etti.
"Sanık bu salona hiç gelmedi. Heyet sanığı hiç görmeden iyi hal indirimi uyguladı. Adaletli bir karar vermenizi ve olaya ilişkin görüntülerin bu salonda izlenmesini talep ediyorum“ dedi.
Sanık avukatı: AYM kararı çelişkilidir
Daha sonra konuşan sanık Sezgin K.'nin avukatı Tolga Yurdakul ise; AYM’nin kararının yerinde olmadığını ileri sürdü.
Yurdakul, "Müvekkilinin eylemi taksirle işlendiğini" ve Uğur Kurt’un avukatlarının sözlerinin gerçeği yansıtmadığını iddia etti.
Yurdakul “AYM kararı çelişkilidir, dosyada her şey yapıldı. Eylemin taksirle olduğu kesindir. Cezada değişiklik yapılmasına gerek yok.
"Polis yetkisini kullanmıştır. Polis silahını kullanmasa şehit olabilirdi. Olay yeri ve Okmeydanı avukatların anlattığı gibi bir yer değil. Olayın olduğu dönem, Gezi olayları yaşanıyordu ve orada her gün olay oluyordu.
"Okmeydanı öyle sıkıntılı bir yer ki, savcı olay yerine inceleme yapmaya dahi gidemedi. Polisin silahını kullandığı ve kullanmadığı örneklere bakalım. Kullanmadığı zamanlarda daha fazla ölümle sonuçlanan olay yaşanmıştır” dedi.
Yurdakul, Kurt Ailesi avukatlarının bilirkişi talebinin ise reddedilmesini istedi.
Avukatların konuşmasının ardından duruşmaya 15 dakika ara verildi.
Kararın ardından Mahkeme, bilirkişi incelemesi ve görüntülerin duruşma salonunda izlenmesi taleplerinin reddine ve dosyanın mütalaa için başsavcılığa gönderilmesine karar verdi.
Duruşmayı 15 Aralık 10.30 bıraktı.
Kararın ardından Narin Kurt, mahkeme başkanı Aydın'a tepki göstererek, "Görüntüleri incelemeden nasıl karar vereceksiniz sayın başkan. Bu şekilde nasıl adaleti sağlayacaksınız, biz 9 yıldır adalet bekliyoruz" dedi.
(RT/AÖ)