20 yıldır düzenlenen Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali ve 15 yıldır düzenlenen Filmmor Kadın Filmleri Festivali bu sene kadınları, filmlerini, deneyimlerini bir araya getiriyor ve 2018 yılında kadınlar için Festival Baharı yapmayı amaçlıyor.
Nisan 2017’de Kameranın Arkasındaki Kadınlar Buluşması’nda bir araya gelen kadın sinemacılar, 2018’de birlikte hareket etme ve dayanışma kararı almıştı.
10 Mart -17 Mayıs 2018’de düzenlenecek Kadın Filmleri Festivalleri, bugün İstanbul’da düzenlenen bir etkinlikle duyuruldu.
Toplantıda Filmmor ve Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivalleri danışmanı Alin Taşçıyan, Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali’nden Melek Özman ve Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali’nden Halime Güner’in konuşmalarının ardından, görüntü yönetmeni Melek Yavuz, yapımcı ve yönetmen Biket İlhan ile Nakiye Boran da söz aldı.
Perde, Mart’ta Filmmor’la başlıyor, Mayıs’ta Uçan Süpürge’yle kapanıyor
Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali ve Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali, iki ayrı film festivali, iki ayrı film festivali halinde ama dayanışma içinde düzenlenecek.
İki festival ortak program, etkinlik ve üretimlerle, kadın örgütleriyle birlikte yedi şehirde yapılacak gezici festivallerle gerçekleşecek.
Festival baharı, perdesini 10 Mart’ta Filmmor Kadın Filmleri Festivali’nde açacak, 17 Mayıs’ta Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali’nde kapatacak.
Festivallerde, Kadınlar Vardır - Kadınlar Her Yerde, Bedenimiz Bizimdir - Cinsel Taciz, Anısına: Şirin Tekeli-Kate Millet, Kendine Ait Bir Cüzdan gibi tematik bölümlerde filmler, toplu gösterimler; forumlar, söyleşiler, atölyeler; Filmmor’dan Uçan Süpürge’ye Kendine Ait Bir Film atölyesi, Gezici Şirin Tekeli sergisi gibi özel etkinlikler olacak.
“Filmmor ve Uçan Süpürge film festivallerinden öte kurumlardır”
Filmmor ve Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivalleri danışmanı Alin Taşçıyan “Filmmor ve Uçan Süpürge film festivallerinden öte kurumlardır, onların bir araya gelmesi ve işbirliği yapması bütün kadın hareketine her alanda koşulsuz dayanışma için örnek olur” dedi.
Taşçıyan bu festival baharıyla kadınların yaratıcılığının sinema üzerinden genişlediği ve sanatla sınırlı kalmayıp tüm toplumsal alana yayıldığı etkinlikler planladıklarını aktardı.
“Hayat kadınlar için festival olacak”
Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali’nden Özman, festivallerin yerel kadın örgütleriyle de dayanışma içinde gerçekleştiğini belirtti:
“Filmmor ve Uçan Süpürge’nin yanı sıra Adana Kadın Platformu, Bağımsız Kadın İnisiyatifi, İzmir Kadın Dayanışma Derneği, Bodrum Kadın Dayanışma Derneği, Kadın Emeği Kolektifi, Kadın Emeği Kolektifi, Karadeniz Kadın Dayanışma Derneği gibi daha bir çok kadın örgütünün, kadın sinemacılarla bir arada olacağı, buluşacağı festivaller ile 2018 baharı ve hayat muhakkak ki kadınlar için festival olacak.”
“Daha çok dayanışacağız, bir arada yol alacağız”
Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali’nden Güner de şöyle konuştu:
“Bizler kadın yönetmenlerin çektiği filmleri gösteren festivalleriz. Filmmor ile birlikte, 2017’de 273 kadın sinemacı ile buluştuk. O buluşmada en çok ifade edilen kelimeler ‘dayanışma’ ve ‘umut’ oldu. Biz de bu umutla daha çok dayanışmaya geldik. Bu konuda da yolun daha başındayız... Daha çok dayanışacağız, üreteceğiz, bir arada yol alacağız.”
Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali, 20. yılında 22 kadın sinema sanatçısıyla 20 şehri gezmişti.
“Erkekler ikna olunca mesleğinizi icra etmeye başlayabiliyorsunuz”
Görüntü yönetmeni Meryem Yavuz da kamera arkası deneyiminden ve “kadın görüntü yönetmeni” algısından bahsetti:
“Bir akademisyen Türkiye’deki görüntü yönetmenlerine dair bir kitap hazırlıyor ve kitapta kadın olarak bir tek bana yer vermiş. Soruduğu sorularda hep kadın olmamla ilgiliydi. Ama erkek görüntü yönetmenlerine erkek olmalarıyla ilgili sorular sormadı. Ben bu sorulara düzgün cevaplar veremediğimi fark ettim. Bu benim hayatımda yok, başkalarının hayatında benimle ilgili düşünürken var. Daha sonra, ben bunları yaşamamış olsam da, mikrofon bana uzatıldığında bunları yaşayan tüm kadınlar adına cevap vermem gerektiğini fark ettim.
“Bu kitabı yazan kişi, erkek görüntü yönetmenleriyle konuşurken de benim kadın görüntü yönetmeni olmanın zor olduğunu söylediğimi aktarmış ve onların görüşünü sormuş. Onlar da Türkiye’de görüntü yönetmeni olmanın zor olduğunu söylemiş. Aslında Türkiye’de kadın olmak zor.
“Kadın olarak kendimi ispat etmeye harcadığım yıllara acıyorum. Bir şey ortaya koymaktan çok ‘ben de yapabilirim’ demeye yoğunlaşıyorsun ve erkekler buna ikna olunca mesleğinizi icra etmeye başlıyorsunuz. 10 yıldır bu işi yapıyorum ve belki bir yıldır bir ‘kadın görüntü yönetmeni’ olarak kabul görüyorum, en azından kadınlar tarafından.” (ÇT)