İzmir’in Güzelbahçe ilçesinde 16 Kasım 2021 tarihinde Suriyeli inşaat işçileri 23 yaşındaki Mamoun al-Nabhan, 21 yaşındaki Ahmed Al-Ali ve 17 yaşındaki Muhammed el-Bish'in yakılarak öldürülmesine ilişkin açılan davanın dördüncü duruşması yarın (8 Kasım) İzmir Adliyesi 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
Savcının mütalaa vermesi ve karar çıkması beklenen duruşmada, tutuklu sanık Kemal K. hakkında “tasarlayarak canavarca hisle yangın çıkarmak suretiyle öldürme” suçundan 3 kez ağırlaştırılmış müebbet, “taksirle mala zarar vermek” suçundan ise 6 yıla kadar hapis isteniyor.
Davaya dair bianet’e konuşan dava avukatlarından Zafer İncin, konuşmasına soruşturma sürecinde yaşanan ihmalleri hatırlatarak başladı.
"Elektrik kaçağı diyerek dosya kapatılacaktı"
Avukat İncin, "olayın elektrik kaçağından kaynaklanmış gibi kamuoyuna duyurulduğunu ve dosyanın bu şekilde kapatılmak istendiğini" belirtti:
"Katilin başka bir soruşturma kapsamında yakalanıp itirafta bulunması ve üç Suriyeli işçiyi, Suriyeli oldukları için öldürdüğünü itiraf etmesine kadar olay elektrik kaçağı olarak basına yansıtıldı. Ve kişinin itirafı üzerine yargılama başladı.
Soruşturma savcısı, kişinin beyanına rağmen itfaiyeden bir kez daha rapor istiyor, 'yangın neden çıktı' diye soruyor. Fakat İzmir İtfaiyesi kişinin beyanlarından habersiz olmalı ki; bir önceki raporunu tekrar ediyor, elektrik kaçağından olabileceğini ifade ediyor. Halbuki yanıcı madde kullanılıyor. Olayın ya üstü kapatılmak istendi ya da bir ihmali varmış gibi yansıtılmak istendi. Yani soruşturma aşamasında titiz bir inceleme yapılmadı.”
3 Suriyeli mülteci cinayetinde milliyetçi saik iddiası
"İtiraf etmeseydi olay ortaya çıkmayacaktı"
İncin, sanık Kemal K’nin saldırıyı gerçekleştirdikten sonra 23 kez karakola gittiğini ancak niçin gittiğinin hâlâ daha netleştirilemediğini söyledi:
“Aslında katilin gözaltına alınması sürecine kadar bir dizi ihmaller zinciri olduğunu gördük. Eğer kendisi itiraf etmeseydi ve hiçbir şekilde ortaya da çıkmayacaktı.
Fakat sanık yargılama aşamasında ise ilk başta itiraf etmesine rağmen duruşmalarda kendisinin yapmadığını söyledi. İşverenin kendisine kumpas kurduğunu söylüyor, kendisinin daha önce JİTEM’de çalıştığını ve arabasının üzerine bırakılan notu JİTEM’den mesaj olarak algılayıp cinayeti işlediğini beyan ediyor.
YENEROĞLU'NDAN BAKAN SOYLU'YA
"Emniyete Suriyelilerin öldürüleceği bilgisinin geldiği doğru mu?”
"JİTEM ilişkisinin araştırılması talebimiz reddedildi"
JİTEM ile ilişkisinin olup olmadığının araştırılmasına dair talebimiz reddedildi. Bu çelişkileri ve beyanları üzerine akıl sağlığı raporu alındı ve akli dengesinin yerinde olduğu yönünde rapor geldi. Olayın organize olup olmadığına araştırılmasına dair taleplerimiz karşılandı bir bağlantı bulunamadı. Ama öyle bir eylemin tekil olması doğrusu çok makul görünmüyor.
Fakat tekil olsa bile özellikle Suriyeli mültecilere yönelik ırkçı nefret söylemleri bu saldırıları tetikliyor. Bu saldırıyı, siyasilerin özellikle mültecilere yönelik nefret söyleminin insanlar üzerindeki etkisinin bir tezahürü olarak görüyoruz. Cezasızlıkla sonuçlanmamasını talep ediyoruz çünkü cezasızlık yeni saldırıların önünü açıyor. Yarın karar çıkabilir, mahkemenin katil hakkında üç kişiyi tasarlayarak öldürmekten ceza vereceğini öngörüyoruz."
Suriyeli mülteci cinayeti davası | Sanık, avukatını azletti
(RT)