4 Haziran’da İstanbul Erkek Lisesi’nin mezuniyet töreninde öğrenciler müdüre sırtlarını döndü ve bir bildiri yayınladı.
Aradan 10 gün geçtiğinde öğrencileri bildiri yayınlayan liselerin sayısı 30’a ulaştı.
Yönetici ve öğretmenlerin görevden alınması, kadın öğrencilere dönük ayrımcılık, okuldaki yaşam alanlarının kısıtlılığı, idarenin etkinlikleri engellemesi, bilimsel eğitimden uzaklaşma, dini içerikli etkinlikler bildirilerde dile getiren ortak sorunlardan. Hemen hepsinde dayanışma vurgusu yer alıyor.
Liseliler nelerle karşılaşıyorlardı, bildirilerin yayılması hakkındaki görüşleri ne, bildirilerin nasıl etkilerinin olacağını düşüyorlar, nasıl bir lise istiyorlar?
Bu sorular bildiri yayınlayan üç liseden üç öğrenciye sorduk. Birey olarak görülmedikleri ve okul idaresindekilerce rencide edildiklerini tekrarladılar. Tepkilerin liselerde süregelen baskıların birikiminin sonucu ortaya çıktığını, siyasi bir parti, örgüt ile bağlantılı olmadıklarını, bildirilerin yayılmasından mutlu olduklarını anlattılar.
Liselerin ve öğrencilerin isimlerini olası bir disiplin soruşturması ve disiplin cezasına dair endişeleri nedeniyle yayınlamıyoruz.
Söz liselilerde.
Sorunlar neler?
"Diyalogla çözemedik, bildiri yayınladık"
* Biz yaşananlara hükümet baskısı olarak bakarak bildiri yayınlamadık. Gerçekte öyle olabilir, hakim olan siyasi irade MEB’e de yansıtıyor kendini. Ama biz müdürün kişisel olarak yaptığı şeylere karşı tavır gösterdik. Müdür geldiğinde A partisinden B partisinden geliyor demek ki böyle olacak gözüyle bakmadık. 3-4 ay ilişkimiz iyiydi, ufak ufak bazı şeyler başladı. Bildiriler küçük olayların birikmesi sonucu ortaya çıktı. Diyalog yoluyla çözmeye çalıştık, sonuç alamayınca da tepkimizi bildiri ile gösterdik.
"Kıyafetten ötürü azarlandık"
* Her şey bir anda olmadı. Adım adım gitti. İstanbul Erkek’teki öğrencilerin sırtlarını dönmesiyle kıvılcım aldı. Liselerde olan sorunlar gün yüzüne çıktı. Herkes ses çıkarması gerektiğinin farkına vardı. Müdürler tarafından sürekli din istismarı, öğrenciler üzerinde egemenlik kurma çabası vardı. Müdür ile müdür yardımcısı arasında sendikasını değiştirmediği takdirde görevinden uzaklaştırılacağı konuşmaları geçti. Laboratuvar ve kütüphane işlevsel değil, amacına uygun kullanılmıyor. Müdür yardımcısı etek boyundan, kıyafetinden ötürü öğrencileri yanına çağırıp azarlardı. Öğrenciler kötü sözlerle rencide edildi.
"Erkek kadın öğrenci ayrımı var"
* Liseden önce de böyleydi. Yeni yeni farkına varmaya başladık, son bir yıldır falan daha yoğun baskı hissediyoruz. Kadın öğrenciler olarak erkek öğretmenler ve erkek öğrenciler tarafından baskıya maruz kalıyoruz. Erkek öğrencilerin yaptığı bir davranışı kadın öğrencilerden biri yapılınca daha garip karşılanıyor. Erkek öğrenciler istediği zaman okuldan çıkabiliyor, kadın öğrenciler çıkamıyor. Giyeceğimiz eteğin boyuna tişörtün rengine, okul formasından ziyade neremizin ne kadar kapalı ya da açık olduğuna karışıyorlar. Öğretmenler aşağılayıcı kelimeler kullanıyor. Bir problemi idareye danıştığımızda ‘Siz kimsiniz, nasıl böyle probleminiz olabilir’ diye geri gönderiyorlar.
Nasıl bir lise istiyorsunuz?
"Değerini koruyan"
* Bizim lisede radikal solcusu sağcısı muhafazakarı devletçisi yanyana oturuyor, muhabbet ediyoruz, tartışıyoruz, bunda sakınca görmüyoruz. Böyle liseler çok çeşitli insanlar çıkarabiliyor. Öğretmenler arasında da böyle. Özgür düşünce ortamı var. Hoş bir değere sahibiz, bunu korumak istiyoruz.
"Özgür"
* İnsanların mensup olduğu sendikalarından dolayı görevlerinden uzaklaştırılmalarını istemiyoruz. AKP’nin kadrolaşmasını istemiyoruz. Özgür lise ortamı istiyoruz. İstediğimiz etkinliği yapmak, demokratik, eşit, bilimsel eğitim istiyoruz. Bizim de birey olduğumuzu, her şeyi kabul etmeyeceğimizi bilsinler.
"Eğitim veren"
* Eşit bir lisede okumak istiyorum. Gerçekten eğitim veren bir lisede okumak istiyorum. Aşağılamadığımız, birey olarak gidip gelebileceğimiz bir lisede okumak istiyorum.
Bildirilerin 10 günde 30 liseye yayılmasıyla ilgili ne düşünüyorsunuz?
"Sistemli bir durum"
* 10 günde 30 liseye yayılması bu sorunların bize özel bir durum olmadığını gösteriyor. Sistemli bir durum olabilir.
"Sevindirici"
* Yayılmadan memnunuz, yayılma hızı da sevindirici.
"Daha çok şey başarabiliriz"
* Liselerde genel sorunlar olduğunun farkındaydım ama dile getirilmesi ve çok çabuk sürede yüksek katılımla dile getirilmesi gururlandırdı. Birlikte ayaklandıysak daha çok şey başarabileceğimizi düşünüyorum.
Bildirilerin liselerde nasıl bir etki yaratacağını düşünüyorsunuz?
"Uzlaşma sağlanmasından yanayız"
* Belki kötü yansır, gelecekteki öğrencilere daha fazla baskıyla geri döner veya samimi şekilde günümüzdeki idare ile diyolog yoluyla uzlaşma sağlanır. İkincisinden yanayız.
"Liselerde bu dalga devam eder"
* Müdüre gidince sıkıntı dinler ama yanından ayrıldığında bildiğini okur. O da çok özgür değil. Üstten gelen emirlerle hareket ediyor. Müdürlerin bildirilerdeki talepleri dikkate alacağını düşünmüyorum. Bu ses büyür ve liseliler mücadeleye devam ederse müdürlerin, yöneticilerin öğrencilerle uzlaşma arayışına gireceğini düşünüyorum. Liselerdeki dalganın devam edeceğini düşünüyorum. Bu hareket üniversiteleri de etkileyecek. Bildiri yayınlayanlar lisede kalanlara miras bıraktı. Onların da bir şeylerin farkına varması, her şeye tamam dememesi mesajıydı.
"Baskı artacak ama problem değil"
* Bence baskı artacak. Bildiriyi gören yöneticiler köpürecek. Ama problem değil. En azından sorunumuzu dile getirip insanlara gösterebildik. (BK)