Cumartesi Anneleri/İnsanları 217. kez Galatasaray Lisesi önünde oturdular. Yaklaşık 100 kişinin katıldığı eylemde yazar Temel Demirer'in kayıplar adına kendi yazdığı metnini okumasının ardından oyuncu Esmeray basın açıklamasını okudu.
Esmeray "Oğlum, babam, kocam nerede?" sorularına şimdi "dedem nerede?" sorusunun da eklendiğini ve üç kuşağın kayıpların akıbetini sorduğunu söyledi.
"6 yaşındaki Bahar'ın ve yüzlerce kayıp ailesinin sorusuna bir cevap gelmiyor" diyen Esmeray bu hafta Kasım Alpsoy dosyasının Ergenekon'a dahil edilmesini talep ettiklerini duyurdu.
Kasım Alpsoy '94'ten beri kayıp
Esmeray'ın aktardığına göre Alpsoy'un hikayesi şöyle:
"30 yaşındaki deri dikim işçisi Alpsoy, 18 Mayıs 1994'te sabaha karşı Adana'daki evi basılarak polislerce gözaltına alındı. Adana İstihbarat Dairesi'nde işkenceli sorguya tabi tutuldu. Gözaltına alındığı sabahın akşamı kendisini serbest bırakıp kimliğini alıkoydular. 'yarın gel kimliğini al' dediler. Ertesi gün kimliğini almak üzere akrabasıyla Adana İstihbarat Dairesine gitti. Akrabası tüm gün kapıda bekledi ancak o bir daha çıkmadı.
Alpsoy'un üç aylık hamile eşi Erdoğan, 12 yaşındaki oğlu Mehmet'le eşini aramaya başladı. Mehmet küçüktü, annesi Türkçe bilmiyordu. Mehmet'le annesi dilekçe vermek için savcılığın odasına girdiler. Üzüntüden yemek yemeyen anne Erdoğan fenalaşıp koltuğa yığıldı. 'Benim karşımda nasıl oturursun?' diye sinirlenen Savcı verdikleri dilekçeyi yırtıp fırlattı. Onlar için hukuk savcının odasında bitti."
Esmeray bir kişinin Alpsoy'un işkence edilmiş bedeninin Adana, Akkapı Kimsesizler Mezarlığına gömüldüğünü söylediğini, ancak bu kişinin can güvenliği nedeniyle tanıklık etmekten çekindiğini söyledi.
"Ailenin mezar açılsın talebi de reddedildi. Alpsoy dosyası kapatıldı. O dönem Tansu Çiller başbakandı. Nihat Menteşe İçişleri Bakanıydı. Mehmet Ağar Emniyet Genel Müdürüydü. Nihat Parmaksız Adana valisiydi. Ramazan Er Adana Emniyet müdürüydü. Alpsoy'un kaybedilmesinden onları sorumlu tutuyor ve yargılanmalarını istiyoruz." (EZÖ)