İlk olarak Türk Telekom’da çalışırken işten çıkarıldı, mahkeme kararıyla işe geri döndü. Ancak yeniden uzak bir yere sürüldü.
Hastanede taşeron işçi olarak çalışırken, sendikal faaliyetler yaptığı ve işverenin imzalatmak istediği belgeleri kabul etmediği için işten çıkarıldı. Ancak 118 günlük direnişi sonrası işe geri döndü.
2016 yılında, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile görevine son verildi. İlçe Sağlık Müdürlüğü önünde gerçekleştirdiği direniş ve açtığı dava sonucunda tekrar işe iade edildi. Bu süreçte çalıştığı yılların kaybı da telafi edildi.
Türkan Albayrak, Türkiye'deki işçi ve kadın mücadelesinin en güçlü simgelerinden biri. O, sadece bir işçi değil, aynı zamanda bir kadın, bir anne ve bir hak savunucusu.
2010’dan 2018’e kadar yaşadığı tüm zorluklara rağmen, onun mücadelesi, adaletsizliğe karşı bir başkaldırı hikâyesi.
Albayrak’ın sözleri ve direnişi, sadece bireysel değil, toplumsal bir adalet arayışının da sesi.
İşten çıkartıldı sessiz kalmadı
Türkan Albayrak'ın hikâyesi, bir hastanede taşeron temizlik işçisi olarak çalıştığı dönemde başladı.
İşçileri sendikaya üye yaparak haklarını savunmaya çalıştı ve bu nedenle işverenin hedefi haline geldi. İşten çıkarıldı ama sessiz kalmadı. Direnişe başladı. Türkan Albayrak, o günleri şöyle anlatıyor:
“İşe ilk başladığımda işten atıldım. Sendikal mücadele yaptığım, arkadaşlarımı da üye yaptığım için beni işten çıkardılar. İşverenin bize imzalatmak istediği belgeleri imzalamadım. Haksızlığa uğruyordum ve buna karşı bir şey yapmam gerektiğini hissettim. Direnişin bu kadar uzun süreceğini ya da bu kadar zor olacağını düşünmemiştim. Ama hastane bahçesinden ayrılmamaya karar verdim.”
Türkan Albayrak’ın 118 gün süren direnişi, o dönem toplumun geniş bir kesiminden destek gördü. Sendikalar, gazeteciler ve aktivistler onun mücadelesini gündeme taşıdı. Bu dayanışma, sonunda zaferle sonuçlandı. Türkan Albayrak, işe geri döndü. Ama onun için bu mücadele sadece işine sahip çıkmaktan çok daha fazlasıydı. “Benim için mesele, sadece işim değildi. Sorun, haksızlığa karşı bir duruş sergilemekti” diyor.
İkinci Darbe: KHK ile Yeniden İşten Çıkarılma
2016 yılındaki darbe girişiminden sonra çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK), Türkan Albayrak’ı bir kez daha işsiz bıraktı. Bu kez ilçe sağlık müdürlüğündeki görevinden uzaklaştırıldı. Ancak Türkan Albayrak pes etmedi:
“2016’da KHK ile işten çıkarıldım. Sokaklara çıkmak o dönem çok zordu. İnsanlar büyük baskı altındaydı. Ama ben mücadele etmeyi bırakamazdım. Çünkü daha önce direnerek işimi geri almıştım. Bu kez de aynı kararlılıkla direnmeye karar verdim.”
Direnişi bu kez de bir buçuk yıl sürdü. Bu süreçte her alana çıktığında gözaltına alındı ama yine de vazgeçmedi. Türkan Albayrak, direnişin onun için sadece iş mücadelesi olmadığını, aynı zamanda hayatta kalmanın bir yolu olduğunu şu sözlerle ifade ediyor:
“Eşim o dönem akciğer kanseri oldu, yatağa bağımlıydı. Ama mücadele etmek beni hayatta tutuyordu. Alana çıktığımda sanki nefes alıyordum. Eşim çok rahatsız olduğunda alana çıkamadım ama asla mücadeleyi bırakmadım.”
Mücadeleden zafere
Türkan Albayrak, bir buçuk yıl süren mücadelesinin ardından işe iade davasını kazandı. Bu zafer, yalnızca onun için değil, benzer durumda olan birçok işçi için de bir umut ışığı oldu. Ancak işe geri döndüğünde iş yapmasına izin verilmedi; yalnızca prosedür gereği çalıştırıldı. Türkan Albayrak, birkaç ay sonra emekliliğini istedi. Bugün emekli olmasına rağmen, hala işçi direnişlerinin yanında yer alıyor.
“Emekli olduktan sonra da mücadeleyi bırakmadım. Direnen işçileri ziyaret ediyorum, onların yanında olmaya çalışıyorum. Çünkü bir kere direnmenin tadını alınca, geri dönmek mümkün değil,” diyor.
“Kadınlar Daha Dirençli”
Türkan Albayrak, kadınların işçi mücadelesindeki yerinin çok önemli olduğuna inanıyor. Kadınların, yaşadıkları her zorluğa rağmen daha dirençli olduğunu düşünüyor:
“Bir kadının sokağa çıkması bile bir savaş. Direnmekse bambaşka bir savaş. Kadınlar, emeğine sahip çıkmayı biliyor. Çocuklarına nasıl sahip çıkıyorlarsa, emeğine de öyle sahip çıkıyor. Kadınlar bu yüzden daha dirençli.”
Albayrak, kadın mücadelesinin önemini vurgularken, “Kadınlar, sokağın tadını alınca geri dönmüyor. Hayatın ellerinde olduğunu anlıyorlar,” diyerek kadınların mücadeledeki öncülüğünü dile getiriyor.
“Anne, Çocuk, Kadın Olarak Her Şeyin Kiniyle Ayakta Kaldım”
Türkan Albayrak, geçmişe dönüp baktığında, mücadele ettiği yılları hayatının en güzel dönemi olarak görüyor. “Polis saldırdığında, yaşadığım tüm haksızlıkların öfkesiyle direndim. Kadın olarak, işçi olarak, anne olarak yaşadığım her şeyin kiniyle ayakta kaldım” diyor.
Onun için en büyük zafer, direnmekti: “Var olanı kabul etmemek, direnmek bana yaşamımın en güzel anlarını kazandırdı. Direnmenin yaşı yok. Bu ülke için de umutluyum. Çünkü direnince kazanılabileceğini gördüm.”
Umut
Türkan Albayrak’ın hikâyesi, sadece onun değil, Türkiye’de haksızlığa uğrayan herkesin hikâyesi. Onun mücadelesi, adaletsizliğe karşı durmanın, dayanışmanın ve asla vazgeçmemenin sembolü. Türkan Albayrak’ın dediği gibi:
“Direnmek bir seçenek değil, bir zorunluluk. Umutluyum çünkü direnince kazanıldığını gördüm.”
Kadınlar Türkan Albayrak'ı Yalnız Bırakmadı
Hakkı İçin Direnen Türkan Albayrak İçin İnsan Zinciri
Türkan Albayrak Davasına İşveren Katılmadı
EMEK HAKLARI
Türkan Albayrak İşe İade Davasını Kazandı
YARIN: HAYATTA KAL DİREN KAZAN - FEMİNİST RESSAM NAZAN AZERİ ANLATIYOR
bianet erkek şiddeti çetelelerinin tamamını buradan okuyabilirsiniz.
(EMK)