Örgütün Genel Sekreteri Irene Khan, "Peter Benenson hayatını tüm dünyada adaletsizlikle mücadele etmeye adamıştı. Mahkumların karanlık dünyalarına, işkencehanelerin dehşetine ve ölüm kampları trajedilerine ışık tuttu, onları aydınlattı. Bu vahşi ve korkunç dünyada vicdanıyla parlayan, olağan insanların gücünün olağanüstü değişimi sağlayacağına inanan ve bu inançla Af Örgütü'nü kurarak, her birimize değişim yaratma olanağı sağlayan biriydi" dedi.
Özgürlüğün şerefine!
1961 yılında, kadehlerini "özgürlük" için kaldıran Lizbonlu iki öğrencinin tutuklanmalarıyla ilgili bir habere öfkelenen Benenson'un başlattığı, altı düşünce mahkumunun bırakılmasını hedefleyen bir yıllık af kampanyası Uluslararası Af Örgütü'nün kurulmasına önayak oldu.
The Observer Gazetesi'ne yazdığı "Unutulan Mahkumlar" yazısıyla başlayan kampanyayı sahiplenen binlerce kişinin desteğiyle küresel bir insan hakları hareketi başladı.
Örgütün ilk yıllarında masraflarının büyük bölümünü Benenson karşıladı, araştırma gezilerine gitti ve örgütün tüm işleriyle doğrudan ilgilendi.
Benenson yaşamı boyunca İspanya İç Savaşı'nda yetim kalan çocukların evlat edinilmesini sağladı, Hitler Almanya'sından kaçan Yahudileri Britanya'ya getirdi, İşçi Avukatları Derneği üyesi olarak mahkemelerde gözlemcilik yaptı ve Çölyak Hastaları Derneği'ni kurdu.
Mum hepimiz için yanıyor
Uluslararası Af Örgütü'nün 25. kuruluş yıldönümü töreninde, Benenson örgütün sembolü haline gelmiş olan çevresi dikenli telle sarılmış mumu yakarken şunlar söylemişti:
"Mum yalnızca bizler için değil, hapishanelerden kurtarmayı başaramadıklarımız, hapishaneye götürülürken öldürülenler, işkence görenler, kaçırılanlar, 'kayıp' edilenler için yanıyor. Mumun amacı bu".
Uluslararası Af Örgütü bugün 44 yaşında. Dünyanın en büyük bağımsız insan hakları örgütünün bir milyon 800 binden fazla üyesi ve destekçisi var.(AK/EÜ)