Beşiktaş’ta gözaltında tutulan Bal, ertesi gün Hasdal Askeri Cezaevi’ne sevk edilmeden önce ve sonrasında kötü mumele ve işkenceye maruz kaldı.
Hasdal Askeri Mahkemesi tarafından tutuklanan Bal, Adana Askeri Cezaevi'ne nakledilmek üzere Hasdal Askeri Cezaevi'ne konuldu.
Avukatlarının UAÖ'ye bildirdiğine göre, Bal Hasdal Askeri Cezaevi’ne gönderildiğinin birinci günü kendisini cezaevi koğuşuna götüren yüksek rütbeli bir subay diğer tutuklulara “cezaevi kurallarını hatırlatmak için gerekli olan her şeyi yapın” emri verdi. Beş veya altı tutuklu Bal’ı tekmeledi ve yüzüne ve vücuduna tahta bir kalas ile vurdu.
Bal, 16 Haziran'da Adana'da askeri mahkemede ilk duruşmasına çıkarıldı.
"Derhal bırakılsın"
Örgüt, yayınladığı acil eylem mektubunda yetkililerden, Bal'ın derhal ve koşulsuz serbest bırakılmasını istedi.
"UAÖ, Mehmet Bal’ın işkenceye veya diğer kötü muameleye maruz kalmamasını sağlamaları, diğer tutukluların saldırılarından veya tehditlerinden korunacağına dair güvence verilmesi, bağımsız tıbbi muayeneye erişimini ve gerekli tıbbi yardımı alabilmesinin sağlanması, İstanbul’da ve Hasdal Askeri Cezaevi’nde meydana gelen kötü muamele iddialarına dair derhal acil, tarafsız ve etkili soruşturmalar yapılması yönünde çağrıda bulunuyor."
"Düşünce suçu"
Bal, askerliğini yaptığı sırada vicdani reddini açıkladıktan sonra Ekim 2002’de ve daha sonra tekrar Ocak 2003’de tutuklanmıştı. Ocak 2003’de üç aylık sağlık raporu ile serbest bırakılmış ve bu sürenin sonunda Adana’daki birliğine teslim olması emredilmişti.
Vicdani ret kararını sürdüren Bal birliğine teslim olmayı reddetmişti ve 8 Haziran 2008’de gözaltına alınmasına kadar İstanbul’da yaşıyordu.
UAÖ, mahkum edilmesi halinde Bal'ı "düşünce mahkumu" olarak kabul edeceklerini söyledi.
Örgüt, Türkiye'de vicdani ret hakkının tanınmadığını, vicdani retçiler için alternatif sivil hizmet olanaklarını sağlanmadığını da ekledi.(EÜ/EZÖ)