Örgüt, "Türkiye: Geciken ve Reddedilen Adalet" başlıklı raporunda, Türkiye hükümetinden acil olarak şunları yapmasını istiyor:
İşkenceyle elde edilen kanıtların bulunduğu davaları saptayın: Türkiye yetkilileri, şüpheli/sanıkların veya şahitlerin soruşturma sırasında yasadışı işkence ve diğer kötü muamele yoluyla konuşturulduklarına dair iddialar bulunan ve beklemekte olan tüm ceza davalarını tespit etmek için acil ve öncelikli bir sistematik gözden geçirme çalışması yapmalı.
Böyle davaları düşürün: Hakkında, sanığa karşı kullanılan önemli kanıtların zor yoluyla söyletilen 'itiraflara' dayandığına dair yerinde şüpheler bulunan davaların düşürülmesi yolunda adım atılmalı.
Örgütün yetkililerden diğer talepleriyse şunlar:
* Uluslararası adil yargılama standartlarına uyun.
* Tüm işkence iddiaları hakkında kapsamlı soruşturma yapın.
* Davalarda işkenceyle elde edilen kanıtların kullanımının durdurun.
* Etkili savunma hakkını garanti altına alın.
* Uzayan gözaltı sürelerini ve geciktirilmiş cezai kovuşturmaları sona erdirin.
Adaletsizlik yeni mahkemelerde de sürüyor
Terörle Mücadele Yasası kapsamında yargılanan kişilerin davaları, Haziran 2004'te Devlet Güvenlik Mahkemeleri'nin yerini alan özel Ağır Ceza Mahkemeleri'nde görülüyor.
Ancak, UAÖ, "adil olmayan mahkeme süreçlerinin aynen devam ettiğini" söylüyor.
* Haklarındaki suçlamalar 1993 yılına kadar dayanan ve hâlâ parmaklıklar arkasında olan kişiler; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Türkiye'nin adil yargılama yükümlülüklerini ihlal ettiğine dair kararının bulunduğu davalarda bile, etkili bir savunmadan veya davanın yeniden açılmasından mahrum bırakılıyorlar.
* Devlet Güvenlik Mahkemeleri döneminde davalara bakan hakim ve savcılar, yeni dönemde de genellikle aynı kişiler olduğundan, yeni sistemde de adaleti yerine getirmeyen eski düzen yeniden oluşuyor.
* Etkin savunma hakkı, şahitlerin ifade vermek ve savunma avukatlarınca sorgulanmak üzere çağırılmasını düzenli ve keyfi olarak ihmal eden hakimler tarafından ihlal ediliyor.
"Öcalan için yaratılan koşullar yeniden yargılanmayı engelliyor"
UAÖ, Türkiye'nin Abdullah Öcalan'ın yeniden yargılanmasını engellemek üzere AİHM kararlarının Türkiye'de uygulanmasına dair yasal düzenlemeye eklediği hükmün söz konusu bütün sanık/şüphelileri etkilediğini, AİHM'nin adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini saptamasına karşın, 4 Şubat 2003 tarihinde mahkemede beklemekte olan davaların yeniden açılmasının engellendiğine de dikkat çekti. (TK/KÖ)
* UAÖ raporunun tam metnine ulaşmak için tıklayın. (İngilizce)