Uluslararası Af Örgütü (UAÖ) Türkiye Şubesi Çin’in başkenti Pekin’de yapılacak olan Olimpiyat Oyunları nedeniyle ülkede kötüleşen insan hakları sorununa dikkat çekmek için Beyoğlu'ndaki Galatasaray Lisesi'nin önünde eylem gerçekleştirdi. 2008 Olimpiyatlarına Çin’in ev sahipliği yapma kararının yıl dönümü olan 13 Temmuz’dan bir gün önce gerçekleştirilen 24 saatlik eylemde İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin (İHEB) görsel simgeleri olan “Özgürlük”, “İnsanlık Onuru”, “Adalet” ve “Eşitlik” yazan UAÖ üyeleri Çin yetkililerine insan hakları konusunda verdikleri sözler hatırlatıldı.
Galatasaray Lisesi'nin önüne insan bedenleriyle "Eşitlik" yazan UAÖ Türkiye Şubesi gönüllüleri adına basın açıklamasını okuyan Burcu Türkay şöyle konuştu:
“Çin yetkililerinin Olimpiyatlara ev sahipliği yapmasıyla Olimpiyatların ülkedeki insan hakları durumunu iyileştirmek için bir fırsat olduğunu ve bu fırsatı benimseyeceklerine dair bağlılıklarına rağmen ülkedeki insan hakları birkaç alanda kötüleşti.”
Çin’de değişen bir şey yok
“İnsan haklarının iyileştirilmesini istemenin saldırgan, hakaret edici bir tutum olduğunu akla getirmek, olimpik değerleri görmezlikten gelmek ve insan hakları ihlallerinin ciddiyetini küçümsemektir” diyen Türkay konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Çin’de insan haklarını korumak için mücadele eden insan hakları aktivistleri sürekli polis kontrolü, izlenme, keyfi gözaltı ve adil olmayan yargılamadan sonra hapsedilmelere maruz kalıyor.”
2008 Olimpiyatlarının nasıl hatırlanacağının Çin hükümetinin elinde olduğunu söyleyen Türkay “Mart 2008’de Tibet’te gerçekleşen gösterilerde ölen ve gözaltına alınanlar için hesap vermeli, barışçıl gösterilerde bulunmak nedeniyle gözaltında olanların serbest bırakılmasının ve diğerlerinin de adil yargılanacağının garanti edilmesi gerekir” dedi.
İnsan hakları değil, aktivistleri suçlamak siyasidir
“İnsan hakları siyasi değildir” diyen Türkay açıklamayı şu sözlerle noktaladı:
“İnsan hakları, sağlıktan barınmaya, ifade özgürlüğünden din özgürlüğüne tüm insan hayatının temelini güvence altına alır. Bu hakları savunmak Olimpiyat Tüzüğü’nün temelini oluşturan olimpik değerleri savunmaktır. Siyasi olan insan hakları değil, insan hakları aktvistlerini tutuklamak ve onları ‘devleti çökertme’ ile suçlamaktır.”
UAÖ’nün yayınladığı raporda aradan geçen 7 yıla rağmen Çin’de değişen bir şeyin olmadığı, insan hakları aktivistlerinin tutuklamalar ve kötü muameleyle karşılaştığını söylüyor.(BÇ/EZO)
