Aslında, TYB'nin üyeliği Avrupa Birliği'ne (AB) uyum sürecinde Dernekler Yasası'nda yapılan değişikliklerle gerçekleşti. Düzenleme öncesi, Türkiye'de derneklerin, yurt dışındaki örgütlere üye olabilmesi için hükümet onayı gerekiyordu.
Celal: Dayanışma önemli
IPA Yayınlama Özgürlüğü Komitesi Başkanı Lars Grahn , "Umarız Türk yayıncılarıyla kurulan bu ilişkinin yayınlama özgürlüğü alanında da bazı katkıları olur" dedi.
IPA'nın halka açık Genel Kurulu'na katılanlar arasında TYB Genel Sekreteri Metin Celal ve Yayınlama Özgürlüğü Komitesi Başkanı Ragıp Zarakolu da yer aldı.
Celal, toplantıda IPA'ya Türkiye'nin üyeliğinin kabul edilmesinden dolayı teşekkür ederek, gelişmeyi değerlendirdi:
"Türkiye'deki yayınlama özgürlüğü ve korsan yayıncılığı önleme anlamında IPA'nın bize desteği olacağına inanıyoruz. Elbette birlikte hareket etmek, dünyadaki tüm yayıncılarla birlikte olmak ayrı bir öneme sahip. Nihayet bu gerçekleşecek."
Ayşe Nur Zarakolu: Azim ve direnç örneği
Toplantıda önce telif hakları alanında dünya çapındaki gelişmeler değerlendirildi. Telif hakları konusundaki özen, telif haklarının korunması için geliştirilen yasal çerçeve ve İnternetin ortaya çıkardığı yaratıcılık arasındaki ilişki, rekabet özellikle ele alındı.
Toplantının ikinci bölümünün konusu da yayınlama özgürlüğü alanındaki gelişmeler oldu. IPA Yayınlama Özgürlüğü Komitesi Başkanı Lars Grahn'ın yönettiği toplantıda, geçtiğimiz Ocak ayında yitirdiğimiz yayıncı Ayşe Nur Zarakolu (Belge Yayınları) anıldı.
IPA'nın Franfurt Kitap Fuarı'nda verdiği Yayın Özgürlüğü Ödülü'nü 1997'de alan yayıncı Ayşe Nur Zarakolu'nu yayın özgürlüğünü daima savunduğu hatırlatıldı, tavırlarıyla yayıncılık dünyası azim ve direnç örneği olduğu vurgulandı.
Ragıp Zarakolu: Destek, cesaret ve direnç veriyor
Toplantıda, Ayşe Zarakolu'nun eşi, TYB'nin Yayın Özgürlüğü Komitesi Başkanı yayıncı Ragıp Zarakolu, "Dünya yayıncılık toplumun desteği bize cesaret ve direnç veriyor" dedi.
Belge Yayınları yöneticisi ve gazeteci Ragıp Zarakolu, önce, Ayşe Nur Zarakolu'nun yayın özgürlüğüne bakışını ve mücadelesine değinerek, eşinin "Biz ülkemizi seviyoruz. Her şeye rağmen özgürlük mücadelemiz sürecek" dediğini vurguladı.
"Düşünce ve yayınlama özgürlüğü alanında ne yazık ki, 2002 yılında oldukça yoğun yasaklama ve yargılama olaylarıyla karşı kalındı."
"Tahammülsüzlük AB sürecini tehlikeye sokuyor"
Zarakolu, Türkiye yayıncılığı üzerine şu noktalara dikkat çekti:
* Yayınlama özgürlüğünü tehdit eden tutuculuk, etnik sorunlardan cinselliğe kadar uzanan geniş bir alanı kapsam altına alıyor.
* Geçtiğimiz yıllarda ağır basan Kürt sorununa ilişkin olarak devam eden tutuculuk, bu yıl diğer etnik gruplara ve farklı kültürlere de yönelmeye başladı, azınlık haklarına ilişkin kitaplar da soruşturma ve yargılama konusu olmaya başladı.
* Türkiye'de bir taraftan Avrupa Birliği için bazı yasal hazırlıklar yaşanıyor, bir taraftan da farklı ve muhalif yayınlara tahammülsüzlük artıyor.
* Yaşadıklarımız, Avrupa Birliği sürecini tehlikeye düşürüyor. Fakat biz de yayıncılar toplumu gibi, Kasım ayındaki seçimlerle başlayacak yeni süreç için daha umutlu olmak istiyoruz. (GK/NM)