Twitter’ın bazı hesapları Türkiye sınırlarında dondurmaya başlaması (Country witheld content) hakkında Ankara Barosu Bilişim Kurulu Başkanı Nihad Karslı ile konuştuk.
Twitter’ın bu uygulamasıyla özgürlük politikasından kısmen vazgeçtiğini dile getiren Karslı, böyle bir uygulamanın Türkiye yasalarına göre de Amerika Birleşik Devletleri (ABD) yasalarına göre de suç olduğunu ifade ediyor.
“Paylaşılanlar suç değil”
“Şikayetçi Türkiye'den birisi. Şikayet edilen kişinin kimliği yok. Hizmeti veren ABD'de bir şirket. Bu hesaplar herhangi bir ABD vatandaşına veya kimliğini ortaya koyan birine ait olsa Twitter ABD hukukuna göre kişisel iletişimi engellediği için suçlu konumuna düşer. Türkiye'de de iletişimi engellemek nedeniyle yine Twitter suç işlemiş olur.
“Twitter'daki içeriklerle hangi suç işlenmiş oldu? Mahkemeler buna nasıl karar verdi diye düşünmek lazım.
“Paylaşılanlar kamu görevlileri ve devletin üst düzey yetkililerinin kişisel sırları değil, işledikleri suçların delilleri. Daha düne kadar Türk Silahlı Kuvvetleri’nde (TSK) çok sayıda kişiyi internet kayıtları yüzünden ihraç ettiler.
“Burada ortada olan şey hırsızlık, rüşvet gibi iddialar. Bunların hiçbiri özel hayata, kişisel verilerin korunmasına girmez.
“Tweet'lerin içeriğinin suç olması gerekir ki, mahkeme bunun üstünden karar versin. Oysa paylaşılanların pek çoğunun mahkeme kararıyla elde edilen dinleme kayıtları olduğu açık.
“www’den çıkar ttt kurarız diyen zihniyet”
“Twitter yetkilileri de dondurulan hesapları dileyenlerin takip etmeye devam edebileceğini biliyor. Ancak karşılarında ‘www'den çıkar ttt kurarız’ diyen bir bakanla muhatap oluyorlar. Ticari kaygılarla uyum sağlamış gibi yapıyorlar.
“Buna ne denebilir ki? İlkelliğe ilkellikle uyum sağlamaya çalışıyorlar diye düşünüyorum. Yoksa Nasrettin Hoca'nın mezarı gibi; her tarafı açık, kapısı kapalı...
“Taviz verdikçe devamı gelir”
“Twitter'ın verdiği bu tavizden sonra devamı da gelecektir. Sansür kanser gibidir; bir başladı mı genellikle devam eder.
“Baskıcı bir yönetim içindeyiz. Doğal olarak herkes kendi kişisel çıkarları ve korkularıyla hareket etmeye başladı. İran'da Kuzey Kore'de insanların bakış açısı neyse Türkiye'de de aynısı oluyor. Bunlara taviz verildikçe de devamı gelecektir.
“Neo-Nazi hesaplarıyla aynı değil”
“Almanya'da Neo-Nazi hesapları donduruluyor. Ancak Almanya'daki örnek uluslararası suç niteliğindedir. Burada Almanya mahkemesinin bir karar vermesine bile gerek yok.
“Zaten internet şirketlerinin büyük çoğunluğu kendi sorumlulukları gereği o hesapları donduruyorlar.
“Türkiye'de kapatılan hesaplara dava açılsa kime ceza verecekler? Ortada ceza verecek bir durum yok. Oysa Almanya'da Neo-Nazi'lerin yaptığı evrensel olarak suç kabul ediliyor.
“Bir ara İnternet Servis Sağlayıcıları Birliği kurmak için İngiltere'yi örnek verip duruyorlardı. İngiltere'de öyle bir birlik yok. Orada var olan şey ağır suçlarla ilgili internet servis sağlayıcılarının kendi sorumluluklarından kaynaklanan bir eylem.
Twitter hesabınızı dondurursa…
“Diyelim Twitter sizin hesabınızı kapattı. Bu resmen sizin kişilik haklarınıza saldırı olur ve bu dava konusu yapılabilir. Twitter hakkında Türkiye'den suç duyurusunda bulunabilirsiniz ve uluslararası nitelikte bir dava olur.
“O zaman Twitter Türkiye ile yaptığı anlaşmanın ne kadar hukuki olduğunu kendi kendine kanıtlamak durumunda kalır.
Servis sağlayıcılara suç duyurusu
“Twitter erişime engellendiğinde servis sağlayıcılar hakkında suç duyurusunda bulunduk. Çünkü ne mahkeme kararı vardı ne başka bir şey... TİB de kapatmamıştı. Türkiye'deki 286 servis sağlayıcısı anında Twitter’ı infaz etti.
“bianet olarak size bir yerden 'Şunu bunu yapın' diye talimat geldiğinde, bu hukuki midir diye gerekçesine bakmıyor musunuz? Nasıl oluyor da o kadar servis sağlayıcı hep birlikte hukuki olmayan bir talimatı aynı anda uygulayabiliyor?
“TİB üç gün sonra yine böyle kanunsuz bir talimat verdiğinde, servis sağlayıcıların 'Kusura bakmayın, sizin yüzünüzden biz yargılanıyoruz' diyebilmeleri için onlar hakkında suç duyurusunda bulunduk.
“Her ne kadar Türkiye'de hukuk yok desek de hukuk yollarını da zorlamak lazım.” (EKN)
* Click here to read the article in English.