“Toplumsal Hareketler Medya ve Siyaset” başlıklı konferansın ilk gününde medyanın toplumsal hareketlerdeki rolleri örnekler üzerinden tartışıldı.
İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin (İEÜ) düzenlediği “Toplumsal Hareketler Medya ve Siyaset” başlıklı konferansın ilk gününde sosyal medyadan video aktivizm ve müziğe kadar toplumsal hareketlerde alternatif medyaların rolü konuşuldu.
Açılış konuşmasını yapan İEÜ İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevda Alankuş, konferans boyunca internet tabanlı yeni medyanın toplumsal hareket ve politikayla ilişkisi üzerinde durulacağını belirterek yeni medyanın demokratikleşme ve daha iyi bir dünyanın inşasındaki rolünün tartışılacağını söyledi.
"Yeni medya statükoya meydan okudu"
Küresel Medya Araştırma Merkezi’nden John Downing, Manuel Castells ve Paulo Gerbaudo‘un internet kullanımı araştırmaları üzerinden yaptığı sunumda, internet medyası aracılığıyla daha adil bir dünyanın mümkün olabileceği tezinin farklı ülkelerdeki sosyal hareketlerle kendini kanıtladığını söyledi.
Downing, iki yazarın çalışmasında internet medyasının statükoya meydan okuma, toplumsal kimlik geliştirme, kendini ifade etme, adaletsizliğe karşı gelme, politik bilinç geliştirmede temel öğe haline geldiğini söyledi.
Kamusal alanın da tanımını değiştiren internet medyasının ırkçılık, cinsiyet ayrımcılığı ile mücadelede önemli bir işlevi olduğunu söyleyen Downing, elbette interneti kullanan herkesin ille de “demokrat” olduğu anlamına gelmediğini bir yandan ırkçılığın da internet medyasında yeniden üretilebileceğine dikkat çekti.
"Sosyal medya devrimci mi?"
Downing’in moderatörlüğündeki panelin ilk sunumunu İEÜ’nden Pantelis Vatikiotis ve Zafer Yörük, “Avrupa ve Ortadoğu’da sosyal hareketler ve yeni medya” başlığı ile yaptı.
Vatikiotis, Avrupa’daki sosyal hareketlerde yeni medyanın organize olma konusunda bireylere fırsat tanıdığını, katılımcı bir tartışma ortamı sağladığını ve dönüştürücü bir potansiyel yarattığını belirtti ve bu deneyimlerin daha sonra kendi kendine organize olabilen projeler yaratmaya olanak verdiğini belirtti.
Yörük ise Arap ayaklanmalarının tüm Ortadoğu’ya yayılmasında sosyal medya üzerinden organize olmanın büyük bir etkisi olduğunu ancak toplumun politik yönünü hesaba katma anlamında eksik kalındığını söyledi.
"Sosyal medya devrimci midir?" sorusuna kimi araştırmacıların toplumu özgürleştirdiği için “evet” kimisinin ise toplumsal dönüştürücülüğü olmadığı için “hayır” yanıtı verdiğini ancak yapılan tüm araştırmaların sosyal medyayı tanımaya yardımcı olduğunu söyledi.
"Direnistanbul başarılı bir örnek"
Doğuş Universitesi'nden İlke Şanlıer Yüksel ve Koç Üniversitesi'nden Murat Yüksel "Aktivizmin Yeni Formları, Ulusötesi Toplumsal Hareketlerde İletişim" başlıklı sunumlarında “Direnİstanbul” örneğini anlattılar.
Yüksel, 2009’da İstanbul’daki göçmenlerin barınma koşullarına tepki ile ortaya çıkan grubun internet üzerinden örgütlenerek İMF ve Dünya Bankası zirvelerini kitlesel bir şekilde protesto ederek seslerini duyurduklarını söyledi.
Küresel sorunlara karşı verdikleri mücadele sebebiyle Direnİstanbul’un uluslararası bir toplumsal hareket olarak değerlendirilmeleri gerektiğini belirten Yüksel, grubun küçük bir web sitesinde örgütlenerek kitlesel bir harekete dönüştüğünü söyledi.
Yüksel, şu anda aktif olmasa da başarılı bir hareket olan Direnİstanbul’un Göçmen Dayanışma Ağı’nın kurulmasına ön ayak olduğunu ve bu sayede Festus Okey davasının takip edildiğini belirtti.
"Twitter yeni bir aktivizm yarattı"
İEÜ’nden Gökçen Karanfil’in moderatörlüğündeki ikinci oturumda konuşan yazar Süreyya Evren, "Twitter kişilikleri ile Onların Politik Fonksiyonları ve Sosyal Bağlantıları" başlıklı sunumunda facebook’un geçmişten günümüze twitter’ın ise geleceğe atıf yapan mecralar olduğunu söyledi.
Evren, twitter nedeniyle geleneksel aktivizmin şekil değiştirdiğini her ne kadar devrimciler buna tepki gösterse de artık insanların kolay bir biçimde politik eylemlere katılıp ondan vazgeçebildiğini söyledi.
"Müzik de alternatif bir medya aracıdır"
İEÜ'nden Lyndon Way "Türkiye’deki Muhalif Bakışı Dile Getirmek İçin Müziğin Kullanılması " adlı sunumunda Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ve onun politikalarına karşı müziğin alternatif bir söylem yaratıp yaratamadığını Duman grubunun “İyi de bana ne” klibi üzerinden değerlendirdi.
Way, internette resmi olmayan bir kullanıcı tarafından yapılan bu klipte, resim, müzik, ve sözlerin farklı kullanımıyla AKP’nin politikalarına karşı müziğin alternatif bir medya olarak kullanılabileceğini söyledi.
Eylemlerde video aktivizmi
Ankara Üniversitesi'nden Ülkü Doğanay ve İlkay Kara "Türkiye'de aktivist video atölyeleri: Radikal medya örneği" başlığı altında Ankara kökenli Karahaber ve Balık Bilir isimli video aktivistlerinin toplumsal eylemlerdeki video kullanımını anlattı.
Kara, ticari amaç gütmeyen ve genç öğrencilerin çektiği bu sessiz videolarla aktivistlerin kendisini ve politik angajmanını belli etmediğini ancak çektikleri bütün eylemlerin sol ve anarşist söyleme sahip olduğunu söyledi. Aktivistlerin eylemlerin parçası haline geldiği videolarda polis şiddeti dahil eylemlerin yorumsuz bir şekilde görüntülenerek ana akım medyada alternatif oluşturulmak istendiğini belirtti. (NV/HK)