Uluslararası Af Örgütü ve Element AI, dün (18 Aralık 2018, Salı) “Trol Devriyesi” başlıklı raporun sonuçlarını yayımladı.
Raporda, insan hakları araştırmacıları, teknik uzmanlar ve binlerce gönüllünün katılımıyla internette kadına taciz hakkında dünyanın en büyük kitle kaynaklı veri seti oluşturuldu.
İngiltere ve ABD’den 788 gazeteci ve politikacı kadına, 2017’de atılan milyonlarca tweetin incelendiği araştırmanın sonuçları internette kadınların karşılaştığı tacizin boyutunu gözler önüne seriyor.
Araştırmanın öne çıkan sonuçları şöyle:
* Kadınlara atılan tweetlerin yüzde 7.1’i taciz içerikli ya da problematik. Bu, yılda 1.1 milyon, ya da 30 saniyede bir taciz içeren ya da problematik tweet anlamına geliyor.
(Araştırmada Twitter’ın kendi kurallarını delen ve insanlara ırk, cinsiyet ve diğer faktörler temelli şiddeti destekleyen ya da tehdit içeren yazılar “taciz içerikli tweet”, kırıcı ya da saldırgan içerikler ise “problematik tweet” olarak tanımlanıyor.)
* Beyaz olmayan kadınların (siyahi, Ayalı, Latin kökenli ya da anne ve babası farklı ırklardan olanlar) taciz içerikli tweetlere hedef olma ihtimali beyaz kadınlarınkinden yüzde 34 daha fazla.
“Kadına taciz politik yelpazenin her yanında yaşanıyor”
* Siyahi politikacı ve gazeteci kadınlara atılan on tweetten biri taciz içeriyor ve siyahi kadınların taciz içeren ya da problematik tweet hedefi olma ihtimali beyaz kadınlarınkinden yüzde 84 daha fazla.
* İnternetteki kadına taciz politik yelpazenin her yanında yaşanıyor. Hem liberal hem muhafazakâr politikacılar, hem sağ hem sol eğilimli medya kuruluşlarından gazeteciler benzer seviyelerde tacizden etkileniyor.
Araştırmada Daily Mail, the New York Times, the Guardian, the Sun, GalDem, Pink News ve Breitbart gibi çeşitli medya kuruşlarından çalışanlar yer aldı.
Twitter kadınların susturulmasına katkıda bulunuyor
Uluslararası Af Örgütü Stratejik Araştırma Danışmanı Milena Marin araştırma hakkında şunları söyledi:
“Trol Devriyesi kadınların uzun süredir bize söylediklerini kanıtlayacak verilerimiz olduğu anlamına geliyor: Twitter ırkçılığın, seksizmin ve homofobinin denetimsiz olarak yayılmasına izin verilen bir yer.
Tacizin politik yelpazenin her yanındaki kadınları hedef aldığını ama beyaz olmayan kadınların, özellikle siyahi kadınların orantısız olarak daha çok tacize uğradıklarını bulguladık. Twitter’ın bu sorunu çözmedeki başarısızlığı zaten marjinalleştirilen seslerin susturulmasına katkıda bulunduğu anlamına geliyor.”
Zehirli Twitter
Uluslararası Af Örgütü Mart’ta yayımladığı “Zehirli Twitter” başlıklı araştırmasında da Twitter’da kadına şiddet ve tacizin hesap verme zorunluluğu olmadan yayıldığını aktarmıştı.
Araştırma,Twitter’da kadınların karşı karşıya kaldığı şiddet ve tacizin onların ifade özgürlüğünü eşit ve korkusuz kullanmalarını olumsuz etkilediğini paylaşmıştı.
“Bulgulara azımız şaşıracak”
Twitter, Uluslararası Af Örgütü’nün kadınlara ve diğer gruplara şiddet ve taciz ihbarlarını paylaşması için yaptığı talepleri tekrar tekrar reddetmişti. 12 Aralık’ta Twitter Şeffaflık Raporu’nu güncelleyerek ilk kez “Twitter Kurallarının Uygulatılması” bölümü ekledi ve uygulamalar hakkında bilgilerin bir kısmını paylaştı.
“İşimizi yapmamak için bununla uğraşmamalıyız”
Vice’tan Samantha Cole araştırma hakkında yazdığı haberde şu ifadeleri kullandı:
“Kadınlar kendilerinin ve diğer kadınların internette ne kadar kötü davranışlarla karşılaştığını zaten sürekli anlatıyor; bu bulgulara çok azımız şaşıracaktır.
“Zehirli internet kültürü hakkında haber yapan muhabirler olarak çoğumuz kadınız ve erkek meslektaşlarımızdan daha az kazanıyoruz. Hala burada olmamız ve bunları yazmamız kadın gazetecilerin kararlılığının kanıtıdır. Ama işimizi yapmak için bununla uğraşmak zorunda olmamalıyız.
“En azından şimdi kanıtlayacak rakamlarımız var.”
Raporun tamamını okumak için (İngilizce) – TIKLAYIN
(EÖ/EMK)
* Fotoğraflar: Georgia State University gsu.edu, feminisminindia.com
* Haberi Uluslararası Af Örgütü, Vice'dan derledik.