Duruşmanın ardından basına açıklama yapan Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, kararı demokratikleşme yönünde olumlu bir adım olarak değerlendirdiklerini bildirdi.
Dinçer, sendikaya destek veren ulusal ve uluslararası kuruluşlara teşekkür etti; düşünce ve örgütlenme özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini söyledi.
Anadile ilişkin madde tüzükten çıkarıldı
Tüzüğünde "anadilde eğitim"i savunan ifadeler yer aldığı gerekçesiyle Genelkurmay Başkanlığı ve Ankara Valiliği'nin şikayet ettiği sendika, kapatmayı reddeden mahkeme kararına karşılık Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun (YHGK) "Anadilde eğitim talebi Türkiye'nin üniter yapısına tehdit" kararı üzerine kapatma ile karşı karşıya gelmişti.
Kararı üzerine 3 Temmuz'da toplanan Eğitim-Sen Genel Kurulu, sendika hakkında kapatma kararına gerekçe oluşturan "bireylerin kendi anadillerinden öğrenim görmesini ve kültürlerini geliştirmesini savunur" tüzük maddesi değiştirdi.
Sendikanın Genel Eğitim Sekreteri İsmail Sağdıç, bianet'e, "Örgütü açık tutmanın, örgütsel varlığı sürdürmenin görünen tek yolu buydu" demişti.
AİHM'e kadar uzanan dava süreci
Sağdıç, Eğitim-Sen'in kapatma ile ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) yaptığı ihtiyati tedbir başvurusunun reddedildiğinin ancak başvurunun öncelikli görüşülecek davalar arasına alındığını açıklamıştı.
Eğitim-Sen hakkında kapatma davasında mahkeme 15 Eylül'deki duruşmada kapatma kararını reddetmişti. Bu karara itiraz eden Ankara Başsavcılığı, mahkemenin bozma kararını Yargıtay'da temyiz etmişti.
Yargıtay'ın kararı bozması üzerine de Eğitim-Sen'in kapatılması davası Ankara 2. İş Mahkemesi'nde 10 Aralık 2004'te yeniden görüşülmeye başlanmış, mahkeme 21 Şubat'ta kapatılma istemini ikinci kez reddetmişti. (EÖ)