Tütün, Bulgaristan’da daha çok kadınların yaptığı bir iş. Birkaç sene evvel Bulgaristan’daki Türk köylerinde yaşayanların neredeyse hepsi kendi tütün tarlalarını ektiği gibi kırma, kurutma ve satma işlemlerini de kendileri yapıyordu. Pandeminin ardından ise gelir kapısı sayılabilecek işler bir bir azalmaya başladı.
Bulgaristan’da asgari ücret net 650 Leva. Saatlik ücret ise 4 Leva’ya tekabül ediyor. Buna rağmen pandemi ve hükümetin kurulamamasının getirdiği siyasi istikrarsızlık fiyat artışlarına sebep oldu.
Bulgaristan’ın Izgrev köyünden Raziye Akif, 30 seneyi aşkındır kendi tütün tarlasını ektiğini söylüyor. Sadece bu sene tütün ekmediğini söyleyen Akif, yazın gündelik tütüne gitmeye başladığını söylüyor.
“2-3 işe gitmeme rağmen zor geçiniyorum”
Akif, “Bir sene içinde farklı sezonlarda 2-3 işe gidiyorum. Nerede para varsa oraya gidiyorum ama yine de yetmiyor” diyor.
Mart ayında tohumların filizlendirilmesiyle başlayan tütün, Eylül’de sona eriyor. Bu nedenle tütün, insanların yaz aylarındaki gelir kapısı. Akif, tütün ekme ve kırma süreçlerini anlatıyor:
“Tütün tohumlarını sıcak çorap içine koyup çimliyoruz (filizlendirmek). Tohumlar toprağa ekildikten sonra fidan haline geliyor. Hepsini sıra sıra tarlaya ekiyoruz ve kendi kendilerine büyüyorlar. Tütün yapraklarını kırmaya Haziran ayında başlıyoruz. Şu sıralar ikinci sıraya başladık ve zaten bir yılda toplam 5 el kırılıyor. Bu, birkaç haftada bir tütüne gitmek ve aşağıdan başlayarak yaprakları diplerinden kırmak demek.
Tütünün en alt yapraklarına dip deniyor, bu kısımlar tozlu ve çok iyi değil. En üstteki yapraklar ise en kaliteli olanlar. Satarken de dip ve üst yaprakları ayrı kartonlara koyuyoruz.”
Yılda 7 ay, kilo başına 7 leva
Her gün öğle vaktinden önce kırılan tütün, yaz ayları bitinceye kadar devam ediyor. Sabah 5’ten öğlen 10’a kadar kırılan tütünler tarladan sonra iplere dizilip seradaki yerlerini alıyor.
“Tütünleri toplandıktan sonra iğneye geçirip dizi yapıyoruz ve serada kurutuyoruz. Tütünler kurudukça kahverengi halini alıyor. En son gelinen aşama ise tütünleri karton kolilere doldurmak oluyor. Yılbaşına doğru, sis çöktüğünde tütünleri almaya gelirler.
Devlet tütün işleyenlerden ürünleri satın alıyor. Önceden kaliteye göre ödeme yapılıyordu fakat artık kilo başına 7 leva ödeniyor. Tütünlerin damarlarını yiyen bir takım küçük böcekler var. Almaya gelenler buna bakarak tütünün kalitesini ölçüyor. Böcekler tütünün yapraklarını yiyip inceltiyorlar. Eğer yapraklar yenmişse tütüne düşük fiyat veriliyor.”
Tütünü genellikle kadınlar kırıyor
Tütün işini genellikle kadınlar yapıyor. Kendi tütününü ekmemiş olanlar ise gündeliğe gidiyor. Bundan birkaç sene önce 2 leva değer biçilen saatlik çalışma ücreti güncel rakamlar ile 4 Leva’ya çıkmış.
“Eskiden herkes kırardı. Tüm ev ahalisi sabah toplanıp giderdik ama şu an bir iki dönüm tütün ekmek gelir getirmiyor. İnsanlar genelde 10 dönümlük tütün ekip gündelik işçi çalıştırıyorlar.
Tek başına birkaç dönüm ile uğraşmak istersen tütün yanabilir. Mesela bu aralar yağmur yağmıyor, bu yüzden tütün yanıyor. Zaten tek başına olunca diplerden üstleri kırmaya geçene kadar yapraklar güneşten telef oluyor.”
Tütüne gidenlerin gündelik geliri 20 Leva
Sadece tütün işiyle uğraşan biri günde 20 leva kazanıyor. Bir peynir 7, yağ 5, ekmek ise 1,5 leva.
“Birkaç sene önce tütünün gündelik geliri 15’ti, şu an ise 20 Levaya çıktı. Bu da saat başına 4 Levaya geliyor, günde 5 saat çalışılıyor.
Yıl içinde tütün kırmanın yanında gündeliğe de gidiyorum. Bazı seneler belediyede çalışıyorum; bazen de hasta bakıcılığı yapıyorum. Hatta ben bir sene sabahtan tütüne gidip öğleden sonra işi eşime devrederek hasta bakıcılığı yapmaya gittim. Belediye ise insanları yol temizleme, hasta bakma gibi işlere yönlendiriyor. Kışın bir ekmek kapısı da burası.” (MD/AS)