CSC'nin geçtiğimiz Mayıs ayında sonlanan projesi, sokak çocuklarının, ceza adaleti sistemleriyle karşı karşıya kalma sıklığı ve karşı karşıya kaldıkları durumda da kendilerini koruma konusunda çok daha savunmasız olduğu gerçeğinden yola çıkılarak oluşturuldu.
Konsorsiyum, iki yıl boyunca Kenya, Nikaragua, Nijerya, Pakistan, Filipinler ve Romanya'da yasayla başı derde giren sokak çocuklarının maruz kaldığı insan hakları ihlallerini araştırdı.
Araştırmanın sonuçlarından yola çıkarak, Marie Wernham tarafından hazırlanan "Sokak Çocukları ve Çocuk Adalet sistemi-Uluslararası Bir Perspektif" adlı kitap, çocuk hakları konusunda sorumluluk taşıyan hükümet, kolluk kuvvetleri, medya, akademisyenler gibi değişik kesimlere öneriler sunuluyor.
Esas sorumluluk hükümetlerde
Wernham, çocuk adaleti sisteminin geliştirilmesi için ortaya attığı önerileri projeye katılan sokak çocukları ile konuşarak ve onların deneyimlerinden yola çıkarak hazırlamış.
Çocuk haklarının korunması konusunda en büyük sorumluluğun hükümetlere düştüğünü vurgulayan Wernham, sivil toplum kuruluşları, adalet sistemi içinde çalışanlar ve medyanın da yapması gerekenler olduğunu söylüyor.
Wernham, hükümetlerin BM Çocuk Hakları Sözleşmesi gereğince yapmaları gerekenler olduğunu, diğer toplumsal aktörlerin de hükümetleri bu adımları atma konusunda sıkıştırmaları ve denetlemeleri gerektiğini belirtiyor.
Wernham'ın çalışmalar sonucunda derlediği öneriler kısaca şöyle:
Yasama
BM Çocuk Hakları Sözleşmesi ve konuyla ilgili diğer BM anlaşmalarının acilen ulusal hukuka uyarlanması gerekiyor. Yapılması gerekenlerden bazıları şöyle:
* 18 yaşından küçük çocukların ayrı bir adalet sistemine tabii olmaları ve yetişkin gibi değerlendirilmemeleri,
* "Okuldan kaçmak" ya da "serserilik" gibi olayların ceza adaleti sistemi içinde yer almaması,
* Yasa karşısında tüm çocukların, ırk, cinsiyet, etnik köken, cinsel tercih, engel ya da sosyal, ekonomik herhangi bir neden yüzünden ayrımcılığa maruz kalmaması ve eşit olmasının sağlanması.
Yasal değişikliklerin yanı sıra, aşağıdaki başlıklar altında, çocuk bakışını merkeze alan ve çocuk haklarını gözeten bir biçimde değişiklikler yapılmalı ve politikalar oluşturulmalı:
* Çocuk suçluluğunu önleme konusunda, BM Riyad Kararları ile uyumlu, çocuk hakları merkezli politikaların üretilmesi için siyasi irade gösterilmeli ve politikaların uygulanabilmesi için yeterli kaynak aktarılmalı.
* Sosyal hizmetler ve ceza adaleti sistemleri, adaletle başı derde girmeyen çocukların problem yaşamaması için ayrı tutulmalı.
* Tutuklama ve hapse atmanın son çare olarak kullanılmasını sağlamak üzere gerekli yasal değişiklikler yapılmalı ve kaynak aktarılmalı. Yargılama öncesi uzun süreli gözaltı uygulamalarına derhal son verilmeli ve yargılamanın her aşamasında uygulanabilecek alternatif oyalanma ve oyun programları geliştirilmeli.
Genel öneriler
* Çocukların kolluk kuvvetleri ve diğer resmi görevliler tarafından istismara uğraması derhal önlenmeli. Gözaltına alınan sokak çocuklarının işkence ve kötü muameleden korunması sağlanmalı.
* Herhangi bir kötü muamele iddiasının derhal soruşturulması sağlanmalı. Sorumlu olanlar bulunmalı, adil bir biçimde soruşturulmalı ve gerekiyorsa yargılanmalı ve insan haklarını standart alan cezalar uygulanmalı.
* Sosyal hizmetler, gözlem ve önleme programlarına yeterli kaynak aktarılmalı.
* Çocuk adaleti sisteminde çalışan, askerler ve polis de dahil olmak üzere, tüm personel için psikolojik profil çıkarılması da dahil olmak üzere taramalar ve elemeler yapılmalı.
* Çocukların dahil olduğu davaların hızla sonuçlandırılması için adalet çalışanlarına daha sıkı limitler konulmalı. Çalışanların rüşvet ve yolsuzluklara karışmaması için gerekli önlemler alınmalı.
* Sosyal hizmetler ve çocuk adaleti alanında çalışan herkes için bir çocuk haklarına duyarlılık kampanyası başlatılmalı.
* Reform çalışmalarına çocukların katılımı sağlanmalı. Çocukların seslerini duyurabilmeleri için gerekli alanlar yaratılmalı.
* Tüm çocuk adaleti sistemi çalışanlarına okulda ve daha sonra çalışma hayatlarında çeşitli periyotlarla insan hakları ve çocuk hakları eğitimi verilmeli.
Gözlem ve denetim
* Hem hükümete bağlı hem de bağımsız gözlem ve denetleme mekanizmaları oluşturulmalı. Denetçilerin, rızaları olduğu sürece, gözaltındaki ya da tutuklu bulunan çocuklarla başbaşa görüşmelerine izin verilmeli. Denetçilere habersiz denetim yapabilme ve gerekli gördüğü durumlarda müdahale edebilme yetkisi verilmeli.
* Şikayet mekanizmaları kurulmalı ve resmi görevliler hakkındaki şikayetler derinlemesine soruşturularak "dokunulmazlık kültürünün" yıkılması sağlanmalı. Çocukların güvenli bir biçimde şikayette bulunabilmelerine elveren bir sistem oluşturulmalı. Hakkında şikayette bulunulan görevliler yargılama boyunca görevden uzaklaştırılmalı.
* Uzmanların çalıştığı, 24 saat çalışan ücretsiz aranabilecek telefon hatları oluşturulmalı ve yaygınlaştırılmalı. Sokak çocukları da dahil olmak üzere herkesin bu hatları arayarak ihbarda bulunabilmesi sağlanmalı.
Araştırma ve dokümantasyon
* Ceza adaleti sistemine karışmış çocuklarla ilgili istatistiki veriler toplanmalı ve herkese açık hale getirilmeli.
* Çocuk suçluluğunun önlenmesi için uzun erimli stratejilerin oluşturulması konusunda, sivil toplum kuruluşları ve akademiyi de katan araştırmalar yapılmalı. Yerel ve ulusal düzeyde çocukları koruma mekanizmaları verimlilik gözönünde bulundurularak oluşturulmalı.
Medya
* Koruyucu adalet, çocuk hakları ve suçluluğu önleme politikaları hakkında kamuoyu oluşturulması için medya ile işbirliği yapılmalı.
* Medya çalışanları, özellikle sokak çocuklarının, etnik azınlıklara ait çocukların ve adaletle başı derde giren çocukların kriminalize edilmemesi için eğitilmeli.
* Önyargısız, cinsiyet ayrımcılığına duyarlı ve çocukların bakışını kendi ağızlarından yansıtan gazetecilik yapılması özendirilmeli. (EÜ/YS)
Türkiye'deki durum ve son Türk Ceza Yasa Tasarısı sırasında çocuk hakları alanında çalışan hukukçular tarafından gündeme getirilen "çocuk adaleti sistemi" için: