Sarallar grubundan Barış Saral'ın yargılandığı davanın tutanağını haberleştirmesinin ardından 29 Aralık’ta tutuklanan Gerçek Gündem editörü Furkan Karabay tahliye edildi.
Avukatları Karabay’ın tutukluluğuna ikinci kez itiraz etti. Yapılan itiraz sonrası İstanbul 26. Asliye Ceza Mahkemesi gazetecinin serbest bırakılması kararı verdi.
Karabay yargıdaki rüşvet beyanlarını içeren mahkeme tutanağını haberleştirdiği için “terörle mücadelede görev almış kişiyi hedef göstermekle" suçlanmıştı.
Furkan Karabay neden tutuklanmıştı?
Furkan Karabay, 27 Aralık 2023 tarihli "Mafya davasında rüşvet kavgası tutanaklarda" başlıklı haberi nedeniyle tutuklandı.
Her şey Karabay'ın takip ettiği bir davanın duruşmasından sosyal medyaya düşen bir video ile başladı. Videoda konuşan kişi, Sarallar Çetesi liderlerinden Barış Saral idi. Görüntü Saral’ın İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde savunma yaparken avukatların bulunduğu bölümden kayda alınmıştı.
Saral kayıtta, rakibi çete lideri Sedat Şahin'in tahliyesini rüşvete borçlu olduğunu öne sürüyordu. Ayrıca, tahliye kararının ardında dönemin Adalet Komisyonu Başkanı Okan Albayrak ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Şaban Yılmaz'ın olduğunu anlatıyordu. Tahliye kararına imza atan hakim Hakan Türkön, sonrasında Yargıtay üyeliğine atanmıştı.
Karabay'ın tutuklanmasına neden olan, bu kaydın yayınlandığı davanın tutanaklarına ulaşmış olması, yani işini yapmasıydı. Kamuya açık, herkesin gidip takip edebileceği aleni bir davada, sanığın anlattıklarını haberleştirmişti. Ama savcılık gözaltı kararı verdi.
Karabay önce emniyette ardından da savcılıkta sorgulandı. Savcı haberdeki olayların Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde geçtiğini hatırlatıp, haberde Kartal'daki İstanbul Anadolu Başsavcısı İsmail Uçar'ın yargıdaki rüşvet iddialarına ilişkin dilekçedeki bilgilerin neden yer aldığını merak etti.
Savcı ayrıca Karabay'ın daha önce Can Atalay'a ilgili yaptığı bir haberde, Gezi’den yargılananlara hapis cezası veren hakim Murat Bircan'ın bir dönem AKP milletvekili aday adayı olduğunu neden vurguladığını da açıklamasını istedi.
Savcıya göre, Karabay'ın yaptığı gazetecilik faaliyeti değildi. Tutuklanmasını talep etti. Mahkemeye gönderdiği sevk yazısında, gazeteciliğin ne olduğunu anlatmaya yeltendi:
“İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Uçar tarafından HSK'ya gönderilen dilekçenin (yargıda rüşvet iddialarıyla ilgili) üzerinden dört aya yakın bir süre geçmiş ve gündemden kalkmış olmasına, başka bir adliyede görev yapan kamu görevlileriyle alakalı iddialar içermesine rağmen alıntılayarak İstanbul Basavcısı Şaban Yılmaz'ı töhmet altında bırakan yaklaşım ile kaleme almıştır. İsmail Uçar'ın dilekçesindeki iddialar ile bu davada sanığın (Barış Saral) anlattıkları farklı konulardır."
Karabay’ın ‘suç unsuru’, haberde yargıdaki rüşvete ilişkin iddianı aktarması oldu. Savcılık, Can Atalay haberinde verilen detaylardan rahatsız olmuştu. Atalay davasının hakiminin kamu görevine başlamadan AKP milletvekili aday adayı olduğunu vurgulayan savcı, bu bilginin Atalay'ın tahliye edilmemesi kararına ilişkin haberde yer almasını, "önceki yaşantısından alıntı yaparak algı oluşturarak hedef göstermek" diye nitelendirdi.
İstanbul 7. Sulh Ceza Mahkemesi hakimi bu gerekçelerin yer aldığı talep yazıyla birlikte kısa savunmasını aldığı gazeteci Furkan Karabay'ı "terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek" suçlamasıyla tutukladı.
Tutuklama gerekçesinde kuvvetli suç şüphesi olduğunu ve kaçabileceğini de yazdı. Tutuklama kararı veren hakim Ramazan Çiçek’ti. Çiçek, TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ’ı, ‘terör propagandası yapmak’ suçlamasıyla tutuklayan hakimdi. Yanardağ’ı tutuklama gerekçesi ise yine ‘kaçma şüphesi’ydi…
Gazetecileri ‘kaçma şüphesiyle’ tutuklayan Çiçek aynı zamanda, ‘kara para aklama, dolandırıcılık, resmi evrakta sahtecilik' gibi suçlamalarla ABD’de yargılanan Sezgin Baran Korkmaz’ın yurt dışı çıkış yasağını kaldırıp yurt dışına kaçmasına imkan veren hakimdi.
(HA)