Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nin onadığı ceza nedeniyle Albayrak, 4 ay daha hapiste kalacak. Albayrak ile yargılanan yazı işleri müdürü Mehmet Terzi ile ilgili Daire, 15 aylık hapis cezasının paraya çevrilmesini istemişti.
Özür dilediyse de mahkum oldu
Albayrak'a, 20 Haziran 2000'de yayımlanan "Bir Cenaze Namazı" başlıklı yazısında, "Mustafa Kemal Paşa cenaze namazı kılınmadan defnedildi. Ve bundan ne devlet rahatsız oldu, ne toplum" dediği için Adalet Bakanlığı'nın izniyle Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açılmıştı.
Dava henüz açılmadan gazeteci, sonraki yazısında kullandığı bilgilerin yanlış olduğunu okurlarına duyurarak özür dilemişti. Ancak dava sonunda hem Albayrak hem de Terzi'ye 15 ay ceza verilmişti.
Mahkumiyetine sebep olan yazıya ve dava sürecine "Gerçek Hayat" dergisinde değinen Albayrak, "'Atatürkçü olmamanın bedelin ödemelisin' diyorlar anladığım kadarıyla. Ben de 'olur' diyorum" demişti.
Tutuklamaya tepkiler
Gazetecinin tutuklanmasına aralarında Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği (Özgür Der), İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün (HRW) de bulunduğu insan hakları ve ifade özgürlüğü alanında mücadele veren kuruluşlar tepki göstermişti.
İHD, Albayrak'ın cezalandırılmasıyla ilgili, "Düşüncelerini ifade eden, yazan insanlara tahammülsüzlüğün sonucu olarak ortaya çıkan para ve hapis cezaları farklı düşüncelerin susturulmasını öngörüyor" derken RSF, tutuklamanın Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'nın (AGİT) tavsiyelerine aykırı olduğunu savundu ve basın yoluyla işlenen suçların hapisle cezalandırılamayacağını açıkladı.
Albayrak'ın tutuklanmasına da değinen İnsan Haklarını İzleme Örgütü ise, yakın geçmişteki reformlara rağmen Türk hükümetinin "iç göç, işkence, ifade ve toplantı özgürlüğü" alanlarında daha fazla gelişme kaydetmesi gerektiğini söyledi. (EÖ/BB)