Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) ile Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) arasındaki -TÜSİAD’ın “ekonominin önceliği,” “laiklik,” “çağdaşlık,” “Avrupa Birliği” ve “demokrasi” argümanları üzerinden, MHP’ninse “ekonomik ve siyasi gayrımillilik” suçlamasıyla yürüttüğü- polemiğin anlamını Marmara Üniversitesi İktisat Bölümü’nden Prof. Dr. Mehmet Türkay yorumladı.
Türkay, TÜSİAD’ın kendi çıkarları doğrultusunda talepleri olan bir sınıf örgütü olduğunu anımsattıktan sonra şöyle konuştu:
"Sermaye kesimleri dışında Türkiye’de siyaset sınıf üzerinden yürütülmüyor, aidiyetler öne çıkarılıyor. MHP’nin toplumsal tabanını ağırlıklı olarak çalışan kesimler oluşturuyor. Ne var ki, MHP sınıf kavramına atıf yapmaktansa zengin-fakir ayrımını manipüle ederek tabanına hitap etmeye çalışıyor. Sembolik biçimde zenginliğe saldırarak vitrine oynuyor. Bu MHP için bir ilk değil. 2007’deki seçimler öncesinde Devlet Bahçeli TÜSİAD’ın görüşme isteğini geri çevirmişti. Daha önce de Alparslan Türkeş, 'Çizmeyi aşıyorsun' diyerek Sabancı’ya çıkışmıştı."
Türkay: MHP koalisyon ortaklığı geçmişini temizlemeye çalışıyor
MHP’nin milliyetçi kabarışa rağmen AKP’ye alternatif olamadığının altını çizen Türkay, partinin TÜSİAD’a yönelik son çıkışında milliyetçiliğin başka mecralara kanalize olmasından ötürü duyduğu hırçınlığın da etkili olduğunu söyledi; “AB sürecinde önemli adımlar atan 57. hükümette DSP ve ANAP’ın yanı sıra MHP de vardı. Şimdi o geçmişi temizlemeye çalışıyorlar” dedi.
"AKP'nin eliti kapitalizmle bütünleşiyor, tabanının geleneği farklı"
Ekonomi politikalarında ortak bir noktada buluşan Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ile TÜSİAD arasında türban meselesinde belirginleşen siyasi ve kültürel bir ayrılık olup olmadığını sorduğumuz Türkay, bu soruyu şöyle yanıtladı:
"Siyasi ve kültürel bir ayrılık elbette söz konusu. Ancak AKP’nin dönüşmesi beklentisi var. Bu tartışmalı bir konu. AKP eliti kapitalizmle hızla bütünleşerek gerçekten dönüşüyor. Fakat parti tabanı başka türlü bir geleneğe sahip. Ayrılık ve gerginlik bu noktada olacak daha çok. Öte yandan TÜSİAD-MÜSİAD ayrımı da var. Eskiden 'TÜSİAD büyük, MÜSİAD orta ve küçük sermayenin temsilcisi' derdik. Artık MÜSİAD da büyük sermaye çevrelerini temsil ediyor. Bir de Fethullah Gülen’e yakınlığıyla bilinen iş çevrelerinden müteşekkil TUSKON var. Bunlar arasındaki mücadeleler ve denge de AKP-TÜSİAD ilişkilerinde belirleyici olacak."
"Anlaşma AKP-MHP arasında değil, AKP-TSK arasında"
TÜSİAD’ın neden doğrudan AKP’yi değil de MHP’yi hedef aldığını da sorduğumuz Türkay, “AKP’nin türban konusundaki eğilimi zaten biliniyordu. Bu konudaki anlaşma esas olarak AKP’yle MHP arasında değil AKP’yle Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) arasında gibi gözüküyor. Bu koşullarda TÜSİAD’ın hedef olarak AKP’yi değil MHP’yi tercih etmesi doğal” diye konuştu. (KM/TK)