"Kadın hakları hareketinden, kadının toplum içindeki konumuna kadar geniş bir araştırma yaptıklarını" söyleyen Kaya, kadının sosyo-ekonomik profili hakkında şu bilgileri verdi:
Boşanma oranı artıyor
* 1935'de 16 milyon 200 bin olan Türkiye nüfusunun yüzde 49.1'i, 1955'de 24.1 milyon olan nüfusun yüzde 50.8'i, 1974'de 40.3 milyon nüfusun yüzde 51.4'ü ve 2000'de 56.5 milyon olan nüfusun yüzde 50.7'si kadındır. Türkiye'de kadın erkek nüfus dağılımında kadınlar erkeklerden çok az fazladır.
* 1935'de kadınlarda okur yazarlık oranı yüzde 9.8 iken bu oran 1955, 1975 ve 2000 yıllarında yüzde 25.5 olmuştur. Erkeklerde ise 1935'de yüzde 29.4 olan okur yazarlık oranı 1955, 1975 ve 2000'de yüzde 55.8 olarak gerçekleşmiştir. Türkiye'de erkekler kadınlara nazaran iki kattan fazla okur yazarlık oranına sahiptir.
* 1935'de 21 bin civarında olan evlenme sayısı 1955'de 63.4 bin, 1975'de 138 bin ve 2000'de 459.9 bine çıkmıştır. 2000 yılında kaba evlenme hızı yüzde 0.82 olmuştur. 1935'de 2.4 bin, 1955'de 10.5 bin, 1975'de 12.9 bin ve 2000'de 25.7 bin boşanma olmuştur. Boşanma oranı 1935'de yüzde 0.15, 1955'de yüzde 0.44, 1975'de yüzde 0.32 ve 2000'de yüzde 0.46 olmuştur. Türkiye'de boşanma oranı hızla artmaktadır.
* Ortalama evlenme yaşı 1935 ve 2000 arasında kadınlarda 19-22 ve erkeklerde 22-25 arasında değişmiş olup 2000 yılına doğru artmıştır. Kadın başına canlı doğan çocuk sayısı 1975'de 4.06 iken 2000'de 3.7; yaşayan çocuk sayısı 1975'de 3.03 iken 2000'de 3.14 ve ortalama hane halkı sayısı 1955'de 5.68, 1975'de 5.78 ve 2000'de 5.05'e inmiştir.
Kadınlar daha az doğum yapıyor
* 15 yaşından küçükler içinde erkek oranı yüzde 16 ile kadınlardan (yüzde 15.6) fazla iken altmışbeş yaş üstünde kadınların (yüzde 6.2) oranı ile erkeklerden (yüzde5) daha fazladır. Türkiye'de 100 erkeğe 98 kadın düşmektedir.
* Türkiye'de toplam doğurganlık hızı sürekli düşmekte olup 2000 yılında 2.33 olmuştur. Çocuk doğurmada ortalama yaş 26.4 olmaktadır. 2000 yılında kız bebeklerim ölüm hızı binde 31.1 olurken erkek bebeklerin ölüm hızı binde 39.3 olmaktadır. Erkek bebekler ülkemizde daha fazla ölme olasılığına sahiptir. Kız bebeklerde doğuşta beklenen ömür 71.5 yıl olurken erkek bebeklerde 66.9'dur.
* Türkiye'de 1993 Nüfus ve Sağlık Araştırmasına göre; evliliklerin yüzde 89'u hem resmi hem de dini nikah, yüzde 7.5'u sadece dini nikah, yüzde 3.2'si sadece resmi nikah yüzde 0.3'ü diğer şekilde olmaktadır. Evlilerin yüzde 28.6'sı başlık parası vermiş olup yüzde 22.6'sı akraba evliliği yapmıştır.
* 1998 Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) Hane halkı İşgücü Anketi'ne göre kadınların yüzde 22.4'ü okur yazar değildir. Yüzde 51.1'i ilkokul, yüzde 9'u orta okul, yüzde 9.9'u lise ve yüzde 2.8'i yüksek okul mezunudur. Eğitim açısından kadınlar Türkiye ortalamasının altında eğitim aldıkları ortaya çıkmaktadır.
Çalışan kadın işi de paylaşıyor
* Evli ve çalışan 15-49 yaş grubundaki kadınların yüzde 65.3'ü yemek pişirme, yüzde 58.2'si temizlik yapmak, yüzde 58.5'u bulaşık yıkamak yüzde 58.2'si ütü işini kendisi yaparken alış veriş yapmak ve aile bütçesini düzenleme işini eşlerine bırakmışlardır. Evli ve çalışmayan kadınlarda bu oranlar yemek pişirmede yüzde 75.7'ye, temizlikte yüzde 68.9'a ve bulaşık yıkamada yüzde 69.1 ve ütü yapmada yüzde 69'a çıkmaktadır. Çalışmayan kadınlar bunların yanında alış veriş işini de yüklenmektedirler.
* 1935 yılından bu yana kadınların parlamento da temsili yüzde 0.6 ile yüzde 4.6 arasında değişmiştir. 1935 yılında kadınların parlamento da temsil oranı yüzde 4.6 ile maksimumu yaşamıştır. 1946 ve 1991 yılları arasında kadınların parlamentoda temsil oranı yüzde 2'nin altında kalmıştır.(NK)
Kaynaklar
http://www.undp.org.tr/docs/women_turkey.pdf
Rakamlarla Türkiye Profili, OGÜ-TEKAM, 2002.
http://mirror.undp.org/magnet/new/pdf/gender/wpp/women_book.pdf