* Fotoğraf: İklim Adaleti Koalisyonu.
Türkiye'den 75 çevre örgütü ve kurumunun bileşeni olduğu İklim Adaleti Koalisyonu, 14 Haziran'dan beri Pakistan'ı etkisi altına alan iklim felaketleriyle ilgili basın açıklaması düzenleyerek Pakistan'a iklim tazminatı ödenmesini istedi.
Koalisyon, tazminatın yanı sıra Pakistan'ın dış borçlarının da silinmesini talep ettiklerini ve Türkiye'deki yetkililerin de iklim krizine yönelik acil önlem alınması gerektiğini söyledi.
"Pakistan'ın hikayesi bizim hikayemizdir"
"Unutmayalım; iklim krizine yönelik etkili önlemler acilen uygulanmazsa, Pakistan'da yaşananlar bizim de gerçeğimiz olacaktır. Pakistan'ın hikayesi bizim hikayemizdir," diyen Koalisyon, açıklamasında özetle şöyle dedi:
"Pakistan'da geçtiğimiz günlerde yaşanan dünyanın en ölümcül sel felaketi, iklim krizinin dehşet verici boyutlarını bir anda tüm dünyanın gündemine taşıdı; ortalamanın çok üzerinde yağan muson yağmurlarının neden olduğu seller, ülkenin yaklaşık üçte birinin sular altında kalmasına, 441'i çocuk olmak üzere 1265 kişinin ve yüzbinlerce evcil hayvanın hayatını kaybetmesine, 2 milyon dönümden fazla tarım arazisinin zarar görmesine, 10 milyar doların üzerinde maddi hasara neden oldu. 33 milyonun üzerinde insan sellerden etkilendi.
PAKİSTAN BİZİM GERÇEĞİMİZ
— İKLİM ADALETİ KOALİSYONU (@iklimadaleti_k) September 9, 2022
Pakistan’da yaşanan dünyanın en ölümcül sel felaketi,iklim krizinin dehşet verici boyutlarını gösteriyor.
Unutmayalım; iklim krizine yönelik etkili önlemler acilen uygulanmazsa, Pakistan’da yaşananlar bizim de gerçeğimiz olacaktır. #PakistanIsOurStory pic.twitter.com/MFh6XctKs6
"İklim krizinin neden olduğu bu büyük sel felaketinin ardından ishal ve sıtma gibi salgın hastalıklarda artış ve kitlesel açlık krizi riskiyle karşı karşıya olan Pakistan, dünyayı hızla yok oluşa sürükleyen iklim krizinden en az sorumlu olan, ancak en çok zarar gören ülkelerden birisi.
"İklim krizini ciddiye alın"
"Bu felaketlerin baş sorumluları, fosil yakıta dayalı elektrik üretim sektörü ve bu elektriği tüketen, sera gazı salımları yüksek, enerji yoğun endüstrilerdir. Enerji ve endüstri sektörleriyle iş birliği içindeki zengin, kapitalist ülkeler, küresel ölçekte sebep oldukları iklim krizi felaketlerinin mali faturasını ödemeli ve sera gazı salımlarını azaltmak için ciddi önlemler almalıdırlar.
"Türkiye'de iklime bağlı felaketler gitgide sıklaşarak görülmeye başlamıştır; Meteoroloji Genel Müdürlüğü İklim Değerlendirmesi Raporu'na göre 2021 yılı, 1024 adet aşırı hava olayı sayısı ile aşırı olayların en fazla yaşandığı yıl oldu. 2021 yılında Akdeniz ve Ege'deki orman yangınlarında 140 bin hektar ormanlık alan kül oldu. Yine 2021'de Kastamonu ve Sinop'taki sel felaketlerinde can ve mal kayıpları oluştu.
"Tehlike bu kadar barizken ve hem iklim krizini azaltmaya hem de iklim krizinin olası zararlarını önlemeye yönelik eylemlerin acilen devreye alınması gerekirken, Türkiye'nin özellikle son 20 yıldaki performansı, iklim krizinin hükümetler tarafından hiçbir şekilde ciddiye alınmadığı kanısı uyandırmaktadır.
Talepler
"İklim Adaleti Koalisyonu olarak talebimiz, Türkiye'nin önümüzdeki kasım ayında 27.'si düzenlenecek olan Birleşmiş Milletler Taraflar Sözleşmesi'nde adil paylaşım ve hakkaniyet ilkesine uygun karbon bütçesi üzerinden sera gazı salımlarında azaltmayı ve 2050 yılında sıfırlamayı öngören ciddi bir eylem planını sunması ve gerekli her türlü kurumsal ve mevzuat değişikliklerini acilen yaparak uygulamaya geçirmesidir.
"Türkiye'nin 2020 yılı sera gazı salımlarının yüzde 25'i kömürden kaynaklanmıştır. Bu nedenle dünyada olduğu gibi birinci öncelik, kömürden çıkışa verilmeli ve 2030 yılı itibarıyla tüm kömürlü santrallerin kapatılmasını öngören bir yol haritası hazırlanmalıdır. Türkiye'nin eylem planı, iklim krizinden etkilenmesi muhtemel, kırılgan toplum kesimlerinin sosyal şartlarını iyileştirmek için somut adımlar içermeli ve bunlar vakit kaybetmeden hayata geçirilmelidir."
Ne olmuştu? Sel nedeniyle Sindh eyaletinin Sehvan Şerif kentinde evlerini terk etmek zorunda kalan yurttaşlar güvenli bölgelere geçti. Sağlık yetkilileri, şiddetli selin milyonlarca insanı yerinden etmesinin ardından büyük çaplı salgın hastalıklar konusunda uyardı. Aylardır süren şiddetli yağışların insanları mahsur bırakması ve temiz suya erişiminin kısıtlanmasıyla ishal ve sıtma vakalarında artış olduğu bildirildi. 4 Eylül'de The Guardian'a konuşan Pakistan İklim Değişikliği Bakanı Sherry Rehman, birincil kirleticilerin birinci dünya ülkeleri olduğunu, ancak faturayı yoksulların ödediğini söyledi. Rehman zengin ülkelerin, küresel ısıtmanın yükünü çeken gelişmekte olan ülkelere tazminat ödemesi gerektiğinin altını çizdi. |
(TY)