İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV), 11’inci kültür politikaları raporu "Türkiye’de Yerel Kültür Ekosistemi" başlığıyla yayımlandı.
Rapor, İKSV’nin Avrupa Birliği'nin doğrudan desteğiyle hayata geçirdiği "Ortaklaşa: Kültür, Diyalog ve Destek Programı" kapsamında gerçekleştirdiği bir yıllık saha araştırmasının sonucunda ortaya çıktı.
İKSV, Ortaklaşa: Kültür, Diyalog ve Destek Programı’nı duyurdu
Doç. Dr. Ulaş Bayraktar’ın kaleme aldığı rapor için Mart–Ekim 2023 tarihlerinde, 12 şehirde 139 bilgi verenle yarı-yapılandırılmış derinlemesine görüşmeler, 30 farklı şehirden 157 katılımcıyla odak grup toplantıları, 406 çevrimiçi ve 1.245 yüz yüze anket yapıldı.
Bursa, İzmir, Konya, Ordu, Dersim, Diyarbakır, Adıyaman, Antep, Malatya, Maraş, Hatay, Mersin.
Rapora dair bulgular, dün düzenlenen toplantıda kamuoyuyla paylaşıldı. Toplantıda, raporun yazarı Doç. Dr. Ulaş Bayraktar’ın yanı sıra İKSV Genel Müdürü Görgün Taner ile İKSV Kültür Politikaları Çalışmaları Direktörü Özlem Ece birer konuşma yaptı.
Rapor, yerel seçimler öncesi kamuoyuyla paylaşıldı
Özlem Ece de şunları söyledi:
"Bu dönem, aynı zamanda yaklaşan yerel seçimlerin gündemi derinden etkilediği, oldukça kritik bir zamana denk geliyor. Böyle bir dönemde sivil kültür-sanat kuruluşları ve belediyelere önemli sorumluluklar düşüyor.
"Ortaklaşa'nın kuruluşu deprem nedeniyle ülkece sarsıldığımız acılı bir döneme denk geldi. Ama aynı zamanda dayanışma ve sivil toplumun dönüştüğü bir zaman dilimiydi de... Şartlar normalleştiğinde kültür sanat aktörlerine de önemli görevler düşecek dedik."
Raporu özetleyen Bayraktar, Birleşmiş Milletler’in Milenyum Ekosistem Değerlendirmesi’nden esinlenerek analitik çerçeveyi oluşturduklarını belirtti.
Bayraktar, “Oluşturduğumuz analitik çerçeve içinde bu kentlerdeki kültür hizmetlerinin nasıl belirlendiğini ve neye hizmet ettiğini ve dolayısıyla da kültür politikalarının demokratik, katılımcı ve şeffaf kılınması için yerel yönetimlerin ve sivil aktörlerin üzerine düşenleri anlamaya çalıştık" dedi.
Kültüre ayrılan bütçe çok düşük
Merkezi hükümetin 2023 yılı için kabul edilen yaklaşık 4,5 trilyon liralık genel bütçesinden T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ayrılan miktar 16,5 milyar lira, bu da toplam bütçenin binde 3,7’sine tekabül ediyor. T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın verilerine bakıldığında 2022 yılında yerel yönetimlerin bütçelerinin yüzde 1,7’sinin kültür hizmetlerine ayrıldığı görülüyor. Kültürün kapsamı ise oldukça muğlak; kültür hizmetleri, dinlenme, spor ve din hizmetleriyle bir arada değerlendiriliyor. Bu muğlaklıktan arındırıldığında, belediyeler tarafından kültüre ayrılan bütçe oranları, yüzde 1’lere zar zor çıkıyor.
Bayraktar şu bilgileri verdi:
“Her kentte zengin bir kültürel hayat var. Deve güreşi festivalinden modern sanat müzelerine kadar geniş bir yelpaze. Ancak bütçeler, AB standartları ortalamalarının çok altında kalıyor. Dar bütçe kaynaklarıyla büyük etkinlikler hayata geçiriliyor.
“Kültür-sanat profesyonelleri istedikleri kadar etkinlik yapacak kaynağa sahip değiller. Buna karşılık sivil toplum örgütlerine “talebiniz nedir?” sorusunu sorduğumuzda “para” değil de daha farklı bir yanıt aldık. O da kültür politikalarında daha fazla söz hakkı talep ettiler. Yani para değil de, bu paranın nasıl kullanıldığında söz hakkına sahip olmak önemli kültür-sanat profesyonelleri için.
"Kültür alanında da belediye başkanları kendilerini her zaman bilen olarak görüyor. Herkes şehir bölge planı, fen işleri yaptıramazsınız ama konu kültür olunca herkes bunu yapabilirmiş gibi bir algı var. Daha hafife alınan bir hizmet olarak algılanıyor kültür sanat alanı.
"Ayrıca İstanbul dışı eşitsizlik de önemli bir nokta. Yerelin kendi sanatçıları İstanbul’dan, büyük şehirden gelen sanatçılar karşısında dezavantajlı hep. İstanbul’dan gelen proje her zaman yerele göre daha kıymetli bulunuyor. Taşra, metropole karşı eşit değil."
"Küçük ölçekli kültür mekanlarına ihtiyaç var"
Genel kamuoyu anketinin bulgularına göre kent sakinlerinin yüzde 81’i kültürel etkinliklere arzu ettiğinden daha az katılıyor. Kent sakinlerinin yalnızca yüzde 9’u, belediye tarafından düzenlenen kültürel etkinliklere arzu ettiği ölçüde katılabiliyor. Düşük katılım oranlarının en büyük nedeni, zamansızlık ve ilgisizlik olarak ortaya çıkıyor.
Bayraktar bunu şöyle anlatıyor:
"Haftada 43 saatlik çalışma rekoru kırıyor Türkiye. İşten çıkıp etkinliğe katılmak için trafikte harcanan zaman kültür etkinliklerin katılmayı engelliyor. Bu nedenle devasa merkezler yapmak yerine, kentin her yerine yayılmış küçük ölçekli kültür mekanları yapmak lazım."
Doç. Dr. Ulaş Bayraktar hakkında
Galatasaray Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü’nde tamamladığı lisans eğitiminin ardından yüksek lisans ve doktorasını Siyaset Bilimi alanında Paris Siyasal Etüdler Enstitüsü’nde yaptı. Yerel yönetimler, kentsel siyaset ve kamu politikaları konusunda çalışmaları ve yayınları var. 2017’de kurucu ortakları arasında olduğu Kültürhane ile bu bilimsel çalışmalarının mütevazi pilot uygulamalarını hayata geçirme şansı buldu. Halen Mersin Üniversitesi'nde öğretim üyesi olarak çalışıyor.(AÖ)