Dünyada tedbirler ve ilaçlar arttığı halde AIDS’e sebebiyet veren HIV, Türkiye’de yeniden artış göstermeye başladı.
Günümüzde henüz kalıcı sonuç veren bir HIV tedavisi yok. Ancak, HIV enfeksiyonunu kontrol altına alan ve HIV'e bağlı olarak çıkabilecek olası sorunları engelleyen ve AIDS’in önüne geçen birçok ilaç var. Bu ilaçlara Antiretroviral Tedavi (ART) adı veriliyor.
Sağlık Bakanlığı verilerine göre, 1985 yılından 08 Kasım 2023 tarihine kadar doğrulama testi pozitif olduğu tespit edilerek bildirimi yapılan 41.732 vaka var.
Vakaların yüzde 81,5’i erkek, yüzde 18,5’i kadın. Vakalar en fazla sırasıyla 25-29 ve 30-34 yaş gruplarında görülüyor. HIV tanısı alanların en yoğun görüldüğü şehirler ise sırasıyla İstanbul, Ankara ve İzmir.
HIV vakalarının artışı hakkında Pozitif-İz Derneği Kurucu Üyesi Çiğdem Şimşek ile konuştuk.
Türkiye’de son zamanlardaki HIV artışı ne düzeyde? Bu artışı neye bağlıyorsunuz?
Türkiye’de Sağlık Bakanlığı verilerine göre; 1985 yılından 08 Kasım 2023 tarihine kadar doğrulama testi pozitif olduğu tespit edilerek bildirimi yapılan 41.732 vaka mevcut.
Türkiye’de özellikle 2010 yılından sonra HIV’in artış eğrisi dikey yükselişle artmaya başladı. Türkiye’de ilk vakanın görüldüğü 1985 yılından 2010 yılına kadar yaklaşık 4000 kişi tanı alırken, 2010 yılından sonra yaklaşık olarak bir yılda bu kadar kişi tanı almaya başladı.
Resmi rakamlara göre, HIV'in Türkiye'de ilk görüldüğü tarihten bu yana toplam teşhis konulan vakaların yaklaşık yüzde 60'ı son 5 yılda. Araya Covid-19 pandemisinin de girmesiyle bu eğri yükselmeye devam etti.
Türkiye’de 2020 ve 2021 yıllarında tanı alanların sayısı her ne kadar az gibi görünse de, bunun nedeni Covid-19 pandemisi ve etkileri. Covid-19 pandemisi döneminde; getirilen kısıtlamalar, Gönüllü Danışmanlık ve Testi Merkezleri (GDTM)’nin kapatılması, hem devlet hem de özel merkezlerin sadece Covid-19 çalışması ve insanların Covid-19 ile temasını artırma endişesi ile sağlık kuruluşlarına başvuramamaları nedenleriyle yeterli ölçüde HIV testi yaptırılmadı. HIV ile enfekte kişiler test olamadıkları için tanılarını netleştirememiş, tanı almış olanlar açık randevu bulamadıkları için tedaviye başlayamamış, ilaca başlamış olanlarda ise tedavi başarısı / başarısızlığı izlenemedi.
Örgün eğitim sisteminde her yaşa uygun olarak cinsel sağlık ve üreme sağlığı eğitimlerinin olmaması; gençlerde hem korunma yolları hem de cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar hakkında bilgi düzeylerinin yetersiz kalmasına neden oluyor.
Dolayısıyla bireylerde davranış değişikliğinin gelişemediğini ve kendilerini koruyamadıklarını görüyoruz. Buna dijitalleşme ile birlikte cinselliğin kolay ulaşılabilir olması da eklenince, özellikle gençler arasında daha hızlı yayılmasına neden oluyor. Ayrıca teste gitme alışkanlığının olmayışını, dolayısıyla da tanı almadığı ve tedaviye başlamadığı için kişilerin yeni enfeksiyonların oluşmasına kaynak olmasını da ekleyebiliriz.
"Ücretsiz olarak HIV testi yaptırmak mümkün’’
HIV testine ulaşım ne şekilde, bu test nerelerde yapılıyor?
HIV testi tüm devlet ve üniversite hastanelerinde, aile hekimliklerinde, sağlık ocaklarında, özel laboratuvarlarda yaptırılabilir.
Ayrıca İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa, Mersin ve Diyarbakır’da bulunan Gönüllü Danışmanlık ve Test Merkezleri’nde anonim ve ücretsiz olarak HIV testi yaptırmak mümkün.
İlaçlarla ne derece bir iyileşme söz konusu?
Şuan için HIV’i vücuttan atacak, tam şifa sağlayan bir tedavi henüz bulunmuyor. Ancak dünyada ve ülkemizde kullanılan antiretroviral tedaviler ile HIV’i baskılamak mümkün. Tedavi alan HIV pozitif kişiler herkes gibi doğal yaşam sürelerini sürdürebilir; çalışabilir, evlenebilirler.
Eskiden sperm yıkama yoluyla gebe kalınabilirken artık hiçbir ek yönteme gerek kalmadan doğal yollarla gebe kalabilir, tıbbı gereklilik olmadıkça sezaryen olmadan vajinal yolla doğum yaparak enfekte olmayan bebek dünyaya getirebilirler. Ayrıca doktor kontrolünde bebeklerini emzirebilirler.
HIV tedavisine erişim konusunda Türkiye’deki durum nedir?
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan ve sosyal güvencesi (SSK – GSS – Bağkur - yeşil kart) bulunan herkes tanı-tedavi ve takip hizmetlerine sorunsuz erişebiliyor.
Tedavilerde uygulanan en son ilaçlar ülkemizde bulunuyor ve kullanılıyor. Türkiye en yeni ilaçların kullanılması konusunda en iyi örneklerden biri. Ancak ülkemizde kayıt dışı bulunan ve herhangi bir sağlık güvencesi olmayan kişilerin tedaviye erişimi bulunmuyor. Bu da hem kişi hem de dolaylı olarak toplum sağlığını olumsuz etkiliyor.
"HIV yayılımını durdurmak için, farkındalığın arttırılması şart’’
Türkiye’de HIV farkındalığını ne durumda? Farkındalığı arttırmak için neler yapılabilir?
Bu soruya öncelikle farkındalığın ne kadar düşük olduğunu gözler önüne sermek için bir araştırma verisi ile yanıt vermek isterim. 2017 yılında Başkent Üniversitesi ve Hacettepe HIV/AIDS Araştırma Merkezi (HATAM) tarafından yürütülen‘HIV-AIDS Farkındalık Araştırması’ sonuçlarını örnek verebiliriz: ülkemizde toplumun %77’si HIV hakkında bilgiye sahip değilken, %75’i HIV ile yaşayan kişilerin normal bir yaşam sürebileceğinin farkında değil.
HIV farkındalığının az olması; HIV ile ilgili doğru ve güncel bilgilerin yeteri kadar dolaşımda olmaması, korunma yöntemlerinin bilinmemesi, muhafazakâr bir yönden ele alınması, tabular ve önyargılar nedeniyle yeterince konuşulamaması ve önleme stratejilerinin geliştirilememesi ile ilişkilendirilebilir. HIV yayılımını durdurmak için, farkındalığın arttırılması şart. Bunun için öncelikle hükümetlerin konuya sahip çıkması ve özel politikalar geliştirmesi gerekiyor.
Özellikle okul programlarında HIV ve AIDS konusunda doğru bilgilerin yer alması, her yaşa uygun olarak cinsel sağlık / üreme sağlığı eğitimlerinin verilmesi, medyanın nefret söylemlerinden arındırılmış ve güncel bilgiler ışığında haberler yapması gerekiyor.
Türkiye’de HIV pozitif kişilerin haklarını koruyacak, ayrımcılıkları ve nefret suçlarını engelleyecek yasal bir düzenlemeye de gereksinim var.
Ayrımcılığa uğrayan ve damgalanarak okullarından, iş yerinden, sosyal çevrelerinden uzaklaştırılan HIV ile yaşayan kişilerin hakları ancak yasa ile korunabilir.
Hangimiz HIV Pozitif? Ne fark eder?
1 ARALIK DÜNYA AIDS GÜNÜ
HIV ve gebelik | "Bebeğe geçişi önlenebilir mi?"
(IB/EMK)