Ermeni sivil inisiyatifi Nor Zartonk’un, Süryani dostlarıyla ortaklaşa düzenlediği “Türkiyede Azınlıklar ve Hrant Dink 'Olayı': Dün, Bugün, Yarın” başlıklı atölye çalışması dün (24 Şubat) gerçekleştirildi. Çalışmaya, konuşmacı olarak Agos gazetesi yazarlarından Rober Koptaş katıldı.
Saat 17:30- 20:00 arasında Getronagan Lisesi’nden Yetişenler Derneği’nde düzenlenen atölyede gösterilen, Nor Zartonk’un kendi hazırladığı “Benim Adım” isimli belgeselin ardından, Ali Betil’in hazırladığı "Hrant (Fırat)" belgeseli gösterildi.
1915'ten Diyarbakır cezaevine, Madımak'tan Hrant Dink'e
Almanya’dan tüm dünyaya yayılan anti-semitizmin sonucu olarak, Türkiye’nin Trakya bölgesindeki bazı yörelerde evleri yağmalanan Yahudilerin göç hikâyelerinin, Ladino bir kadının ağzından “Benim adım Moşe” olarak anlatılmasıyla başlayan “Benim Adım” belgeseli; Ermeni Saro nenenin 1915 sürgününü anlatmasıyla devam ediyor.
Belgeselde, ayrıca Zonguldak maden işçilerinin 1940’lı yıllarda maruz kaldığı zor koşullar anlatılırken; 1955 yılı 6- 7 Eylül olayları, 1978 Maraş katliamı, 1980 Diyarbakır cezaevi şartları ve 1993, Sivas Madımak Oteli yangını da yer alıyor. Belgesel, Türkiye’de azınlıkların, kadınların ve çocukların gördüğü baskılarla ölümleri anlatırken; 19 Ocak Hrant Dink cinayetinin dile getirilmesiyle son buluyor.
Hrant (Fırat) belgeseli, Hrant Dink’in “Bir insanın yaşam alanını yok ederseniz onun hayatını da yok edersiniz.” cümlesiyle başlıyor ve Murat Belge’nin “Mesela, 7.5 mm’lik bir silahla sevgiyi, dostluğu ve insanlığı öldüremiyorsunuz!” cümlesiyle sona eriyor. Belgesel, Hrant Dink’in yargılanma sürecinden öldürülüşüne kadar olan süreci, çarpıcı ve yalın bir anlatımla özetliyor.
Koptaş: Sivil inisiyatiflerin alternatif oluşturması gerek
Belgesel gösterimlerinden sonra söz alan Rober Koptaş konuşmasına, Agos gazetesi’nin kuruluş sürecini anlatarak başladı. 1915 ve hatta daha öncesi, 1908’den itibaren başlayan Türkleştirme politikalarına değinen Koptaş; Anadolu’da yaşayan ve canlı bir sosyal hayata sahip olan, 2- 2.5 milyon Ermenin sayısının bugün 150 bine düştüğünü anlattı.
Hrant Dink’in yaşamına da değindiği konuşmasında Koptaş, Hrant Dink’in 80 sonrası gelen azınlık politikalarının doğurduğu sorunları duyurmada çok önemli bir yeri olduğunu da ifade ederek, Dink’in Avrupa Parlamentosu’nda Türkiye aleyhine çıkan kararlara itiraz ettiğini hatırlattı. Koptaş, bu noktada; Dink’in, Ermeni meselesine ve bugüne kadar gelen sürece, bir "idrak" meselesi olarak baktığını da belirtti.
19 Ocak sonrası yaşanan heyecan ve hüznün yerini alan suskunluğa karşı umutlu olunması gerektiğini belirten Koptaş, Nor Zartonk ve benzeri sivil inisiyatiflerin alternatif oluşturmasının gerektiğini de vurguladı. Agos’un yıllık derlemelerinden oluşan bir kitabın, her yıl Fransızca ve İngilizce yayınlanmasının da planlandığını açıkladı.
Alternatif tarih atölyeleri çalışmalarının ilkine geçen ay başlayan Nor Zartonk’un düzenlediği atölye çalışmaları, 16 Mart’ta Masis Kürkçügil’in konuşmacı olarak katılacağı “Avrupa Birliği” başlıklı bir panelle devam edecek. (YK/TK)