Türkiye Ekonomik Politikaları Araştırma Vakfı'nın (TEPAV) "Türkiye'yi Kadınlar Büyütebilir mi?" araştırmasına göre, kadın istihdamı OECD ortalamasına ulaşırsa kişi başı gelirde yüzde 17 oranında artış olabilir.
Araştırmaya göre, Türkiye'de işgücüne katılım oranı yüzde 28,8 iken Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ülkelerinde bu oran yüzde 61,8.
Kadın işgücü geliri yüzde 17 arttırabilir
Son TÜİK verilerine göre Türkiye'de kurumsal olmayan * kadın nüfusu 37.2 milyon. Çalışan kadın sayısı ise sadece 7.6 milyon.
Hükümet, 2023 yılına kadar kadınların işgücüne katılımını yüzde 38'e çıkarmayı hedefliyor.
Araştırmaya göre, erkeklerin işgücüne katılımı halihazırdaki yüzde 71 seviyesinde kalır, hükümetin hedefi kapsamında kadınlarınki yüzde 38'e çıkarsa gayrisafi yurtiçi hasılada (GSYH), yüzde 5.6 oranında artış olacak.
Kadının işgücüne katılımının OECD ortalaması olan yüzde 61'e yükselmesi ise bu oranı yüzde 17.5'a çıkaracak. Bu aynı zamanda büyüme potansiyelini ortalama 1.44 puan artıracağı anlamına geliyor.
"25 bin dolar kadınsız olmaz"
Araştırmada aynı zamanda hükümetin 2025'te kişi başına geliri 25 bin ABD dolarına çıkarma hedefi de incelendi.
Çıkan sonuç şu:
Erkeklerin katılımı yüzde 100'e yükselir, kadınların katılımı da yüzde 61'e yükselirse ancak bu hedefe ulaşılabilir.
Ancak OECD ülkeleri içinde bile erkeklerin katılımının en yüksek olduğu ülke yüzde 88 ile İsviçre. Yani Türkiye'de erkeklerin katılımının yüzde 100'e yükselmesi olasılık dahilinde değil.
O zaman erkeklerin katılımının yüzde 85'e ulaşması, kadınların katılımının ise yüzde 72'ye yükselmesi halinde kişi başı gelirin 25,000 ABD Dolarına ulaşması mümkün.
"Katılım yetmez nitelikli işgücü lazım"
Kadın işgücüne dair en büyük sorunlardan birinin düşük nitelik olduğu belirtilen araştırmada hesaplamaların daha fazla kadının çalışmasının ekonomik büyüme üzerinde olumlu bir etkisi olacağını göstermesine rağmen, bu kadar düşük nitelikli bir işgücü profili ile Türkiye’nin rekabet edemeyeceği belirtildi.
Çözüm önerisi olarak araştırmada, sırf kadınların katılımının artması ile reel gelirin neredeyse yüzde yirmi oranında artması potansiyeli mevcutken, daha nitelikli, kendi teknolojisini üretebilen, katma değeri yüksek alanlarda çalıştırılabilir bir işgücüne sahip olunduğunda ancak gerçek anlamda bir refah artışından söz etmenin mümkün olduğu ifade edildi. (NV)
* Okul, yurt, otel, çocuk yuvası, huzurevi, hastane ve hapishane, kışla ve ordu evinde kalanların toplamı kurumsal nüfusu verir. Bunun dışındakiler, kurumsal olmayan nüfustur .
* Araştırmanın tamamına ulaşmak için tıklayınız.