Başbakan Erdoğan'ın "Türkiye'ye Fransız kalmış" dediği parlamenterin 1915 Ermeni kırımında İstanbul'a göç etmiş Ermeni bir ailenin kızı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Strasburg'da geçtiğimiz gün Avrupa Konseyi Parlementer Meclisi'nde (AKPM) kendisine Türkiye'deki azınlıkların durumunu soran Halk Birliği Hareketi (UMP) milletvekili Muriel Marland-Militello'ya "Arkadaşımız Fransız galiba, Türkiye'ye de Fransız kalmış" demişti.
NTV'nin parlementer ile yaptığı röportaja göre, Militello, Erdoğan'ın bu yakıştırmasını kendisini tanımadan kullanmasını yargılayacı ve kaba bulduğu söyledi.
"İnsanı tanımadan hor göremezsiniz"
"İlk cümlesinin genelde Fransızlar için pek hoş olmadığını anladım. Öyle görünüyor ki Fransız kalmak Türkçede kötüleyici bir mana taşıyor. O an yanıt veremezdim ama pek de kibar bulmadım. Bu tavrın Avrupa konseyi içinde hakim nezaket kuralları ile pekte bağdaşmadığını söylemeden edemeyeceğim. Bir insanı tanımadan onu hor görmezsiniz herkeste iyi bir yön vardır."
"Erdoğan bana kibarca 'evet' diyebilirdi"
"Sorum aslında Türkiye lehine bir soruydu sadece Türkiye'de dini azınlıklara eşit muamele yapılıp yapılmadığını sordum bana kibarca 'evet' diyebilirdi. Bundan Türkiye onurlanırdı. Sayın Erdoğan ya bilmediğinden ya da kötü niyetle hata işledi. Fransa'nın laiklik politikası sadece kamusal alanda her türlü dini simgenin gösterilmemesini öngörüyor. Bir başbakanın bireyi ilgilendiren inanç özgürlüğü ile dinler için tarafsız olması gereken kamusal alanı birbirine karıştırması beni çok şaşırttı. Madem başbakansınız bir kişiyi yargılamadan önce bilgi edinmelisiniz."
"Dedem sadece Türkçe ve Emenice konuşurdu"
"Ben anne tarafından Ermeni'yim dedemin adı Seryan efendiydi. Anneannem ve dedem İstanbul Kadıköy'de yaşarlardı. Dedemin bir halı fabrikası vardı, annem ve babam 1915'e kadar İstanbul'da yaşadılar. Annemin adı Madlen'di 1915 yılının bir akşamı arkadaşları kapılarını çalıp tehcir edileceklerini söylemiş ve onları kurtarmışlar kaçmalarını sağlamışlar. Anneannem sadece mücevher kutusunu yanına alıp kaçmış. Ben bugün hayattaysam o gün annem ve ailesini kurtaran Müslüman Türk arkadaşları sayesinde hayattayım. Dedem sadece Türkçe ve Ermenice konuşurdu. Türkiye'den ayrıldıktan sonra dahi Türk olmaktan gurur duyduğunu söylerdi." (NV)