Uluslararası Çalışma Örgütü, (ILO) "Emek Dünyası 2009" raporunda Türkiye'ye sosyal güvenlik ağını genişletmesini, işsizlik sigortasından yararlanma koşullarını kolaylaştırmasını öneriyor.
Raporda, sosyal güvenliğe dair yapılabilecekleri içeren bölümler şöyle.
İşsizlik sigortası ve diğer sosyal güvencelerde uçurumlar: Enformel sektörde çalışanlar ve kendi hesabına çalışanlar işsizlik sigortasından yararlanamıyor. Kayıtlı çalışanlar içinse koşullar çok sıkı. 2007'de, işsizlerin yalnızca yüzde beşi bu sigortadan yararlanabiliyordu. Enformel sektörde çalışanlar yaşlılık, dulluk, iş kazası ve engellilik halinde verilen sosyal güvencelerden de yoksun.
Sınırlı korumayla toplumsal çöküş ağır olur: Çalışanların büyük bölümü zor durumda kaldıklarında kendilerini düşmekten koruyacak bir "emniyet ağı"ndan yoksun. Bunun sonucu iki yönlü. Yalnızca çalışanlar ve işsizler arasında değil, sosyal güvenliğe erişimi olanlarla olmayan çalışanlar arasında da toplumsal bölünme var. Emek piyasasının iyileşmesinin zaman alacağı düşünüldüğünde, gerekli önlemler alınmadığında bu durum daha da ağırlaşabilir.
Yeşil politikalarda umut var: Düşük karbonlu bir ekonomiye geçiş, yeni yatırım ve istihdam alanları anlamına geliyor. Türkiye bu konuda çekinceli adımlar atıyor. Karbon yoğun bir ekonomiden uzaklaşmak için çok daha fazlasını yapabilir.
Kayıtdışı çalışma artıyor
Raporda Türkiye'de istihdam ve işsizlikle ilgili şu bilgiler de yer alıyor.
Büyük işsizlik, küçük istihdam artışı: Resmi rakamlara göre, Ağustos 2008-Şubat 2009 arasındaki 2 milyon iş kaybının ardından, Ağustos 2009 itibarıyla 40 bin kişi gibi düşük bir istihdam artışı var.
İşsizlik artışı: Ağustos 2009'da bir yıl öncesine göre, resmi rakamlarla, işsizlik yüzde 10,2'den yüzde 13,4'e yükseldi. Bunlara iş bulma umudunu yitirmiş, iş aramayanları da eklediğinizde oran yüzde 19,3'ü buluyor.
Kayıtdışı artıyor: Sosyal güvenlik istemi dışında çalışanların oranı, Ağustos 2009'da, bir yıl öncesine göre binde 4 arttı ve yüzde 45,7'ye ulaştı.
Kadın ve genç çalışan oranı düşük: Türkiyeli kadınların dörtte birinden azı, gençlerinse üçte biri emek piyasasında. Bu Uluslar arası standartların altında kalıyor. Krizde, bu gruplara yönelik sosyal güvenlik katkıları düşürüldü, ama istihdam olanaklarını artırmak için daha fazlasını yapmak gerekiyor.
Kısmi zamanlı çalışanlar arttı: Hükümet krize karşı, sağlık sigortasının kapsamını genişletti. Yoksul haneler için payları üstlendi, ama diğer haneler hâlâ sigorta primi ödüyor. Küçük ve orta boy işletmelere kredi aktarıldı. İç talebi yükseltmek için doğrudan ve dolaylı vergilerde indirim yapıldı. Hükümet işletmeleri işe alımlarda, çalışma günü sayısını azaltmalarında destekledi. Kısmi zamanlı çalışanların toplam çalışanlara oranı, 2009'un ikinci çeyreğinde, bir yıl öncesine göre yüzde 9,5'ten yüzde 11,3'e yükseldi. Aynı dönemde, bir kişinin ortalama çalışma süresi yüzde 2,62 düştü. (TK)