Aynı üniversiteden Doç.Dr Bahri Yılmaz da, "Türk ekonomisinin hassas bir dönemden geçtiğini, dengelerin bozulmaması için dikkatli olunması gerektiğini" vurguladı.
Yılmaz'a göre "ABD'nin Irak saldırısı Ortadoğu'yu yeniden düzenleme çalışmasının bir parçası, Kalaycıoğlu ise, böyle bir stratejinin olmadığı görüşünde.
ABD'nin Irak'taki işgali ve sonrası üzerine değerlendirme yapan Kalaycıoğlu ve Yılmaz görüşlerini şöyle aktardı:
Kalaycıoğlu: Kürt devletini ABD de istemez
* Kuzey Irak'ta Kürt devleti kurulması demek, Irak'ın toprak bütünlüğünün bozulması demektir, ki bu, ABD'nin, müttefiklerinin ve Birleşmiş Milletler'in (BM) bugüne kadar yaptığı açıklamaların tam tersi.
* Kuzey Irak'ta çok daha geniş bir Kürt otonomi alanı veya 1971 Irak Anayasası'ndaki gibi daha özerk bir Kürt yönetimi olabilir.
* ABD, 11 Eylül saldırıları sonrasında alelacele birtakım adımlar attı. Ve bence, sadece kendisine terör saldırısı gelebileceğini düşündüğü Orta Asya, Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgelerde önlem almak, buraları "terör" üreten bir bataklık olmaktan çıkarmak istiyor.
* Bu savaşın petrolle ilişkisi; söylendiği gibi, ABD'nin, petrol kuyularının mülkiyetini edinmesine yönelik bir şey değildir. Zaten dünyada, bu kuyuları işleten 8 büyük petrol şirketi bulunuyor.
* Petrol üretimi ve dağıtımının mümkün olduğunca serbest yapılmasını sağlayacak bir altyapı oluşturmak gerekiyor. Bu, zaten yeni bir şey de değil; 1970'lerde ABD Başkanı Jimmy Carter'ın ileri sürdüğü bir doktrin de bu içeriğe sahip.
Yılmaz: Türkiye petrolden pay alacak
*Kafkas petrolleri konusunda, Avrupa Birliği'ne (AB) bizim için baskı apan ABD'ye ihtiyacımız var.
* Türkiye, Uluslararası Para Fonu (IMF) programını sürdürürse 2004 yılı, Türkiye için daha iyi olacak.
* Biz Ortadoğu'da 600 yıllık bir imparatorluktan geliyoruz. Dolayısıyla bizim Ortadoğu'yla ilgili birikimlerimiz var. Ama, Ortadoğu ya da Arap ülkeleriyle nasıl müzakere edeceğimiz konusunda sahip olduğumuz bu birikimleri iyi kullandığımızdan emin değilim.(NK)