Fotoğraf: Anadolu Ajansı
Milyonlarca öğrencinin uzaktan eğitim aldığı, Eğitim Bilişim Ağı (EBA) sistemi salı günü çöktü. Yaklaşık dört saat sisteme giriş yapamayan öğretmenler ve öğrenciler "Çok kalabalık" uyarısıyla karşılaştı.
Bahar döneminde de öğrenci ve öğretmenlerin sisteme erişimde sorun yaşadığı EBA, son yaşanan sorunla beraber yeniden tartışmaya açıldı.
Sorun sadece EBA’da mı, Türkiye’nin internet alt yapısı uzaktan eğitime ne kadar uygun, EBA neden çöktü?
Bilgisayar Mühendisleri Odası Eğitim Komisyonu’ndan Gülin Onat Bayır, EBA’da yaşanan sorunu, nitelikli bir uzaktan eğitim için nasıl bir sistem uygulanması gerektiğini bianet’e anlattı.
Onat Bayır, pandemi sürecinde internet kullanımının çok arttığını, uzaktan eğitimin yanı sıra, birçok iş yerinin de uzaktan çalışma sistemine geçtiğini söyledi.
"Fiber alt yapı 200 kat arttırılmalı"
İnternet alt yapısının uzaktan eğitim için çok önemli olduğunu vurgulayan Onat Bayır, şöyle konuştu: “Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği’nin (TELKODER) 2020 Türkiye’nin Fiber İhtiyaç Haritası’na göre Türkiye’nin fiber alt yapısının 200 kat arttırılması gerekiyor.
"Avrupa ülkelerinde fiber yüzde 20 civarında, kablolu ise ülkelere göre değişiyor mesela İsveç’de yüzde 30 iken Hollanda’da yüzde 90’lara ulaşıyor. Avrupa ülkeleri kabloluda alt yapıyı neredeyse tamamlamış durumda. Biz de ise hem kablolu da hem de fiberde hala sorun olduğu görülüyor.
"Ayrıca Türkiye’nin internet alt yapısı 5G’ye uygun olmadığı için ara model olarak 4.5G uygulandı. Bu internete erişimde çok sağlıklı bir uygulama değil. Dolayısıyla Türkiye’nin uzaktan eğitimi destekleyecek bir internet alt yapısı yok.
"MEB’in sunucularında sıkıntı olabilir"
“EBA Türk Telekom’un iştirakçısı bir firma tarafından yürütülen bir sistem, mutlaka işi bilen kişiler hazırlamıştır ancak sorun personel yetersizliği ya da sunucu yetersizliği de olabilir. Bütün bunlar ele alınmalı ve çözüm üretilmesi gerekiyor. Yaşanılan sorunun tam adını koyamıyoruz çünkü ne yaptıklarını bilmiyoruz. EBA hakkında çok fazla bilgimiz yok.
“Uzaktan eğitimi gayet başarılı veren kurumlar var. Mesela Khan Academy, 41 ülkede 5 bin ders içeriğiyle yılda 100 milyon kişiye online eğitim veriyor. Fakat bütün bunların hepsi para işi, MEB’in bütçesi buna ne kadar yeterli? Çok defa bütçe ile ilgili tartışmalar gündeme geldi. Hatta Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bütçesinin MEB’den fazla olduğu ifade edildi. Eğer uzaktan eğitim yürütülecekse her türlü ekonomik destek de verilmeli.
"Tam sayıya ulaşsa daha fazla çökme olur"
"Mart ayında göçme yaşanmamıştı ama o dönemde de sisteme erişim sorunları yaşanıyordu. Yaz aylarında bir takım iyileştirilmeler ve yeniliklerin yapıldığını gördük ama sistemde testler ve yük testi yapılmamış, yük testleri yapılmalıydı.
"Bir yazılımı uygulamaya açtığınızda bunun 5 bin kişinin ulaşmasını hedefliyorsanız, 10 bin kişide test etmeniz gerekiyor ki, yükü anlayabilesiniz. MEB geçen dönemde öğrencilerin üçte birinin sisteme girdiğini açıkladı. Demek ki, tam sayıya ulaşsa daha fazla çökme olur.”
"Teknolojiye yatkınlık çok önemli"
Onat Bayır, öğrenci ve öğretmenin teknolojiye yatkınlığının da uzaktan eğitimde çok önemli bir faktör olduğunu vurguladı: “Fatih Projesi’yle bilgisayar destekli eğitime adım atıldı ama yürütülemedi. Bu projede akıllı tahta ve tabletler dağıtıldı ancak koşut olarak içerik geliştirilemedi. EBA'da geliştirilen içerikler derslere destek amaçlıydı.
"Covit 19 nedeniyle dogrudan ders içeriği olarak kullanılmaya başlandı. Öğretmen ve öğrencilerin uzaktan eğitime yatkın olmaması da yeterli teknik desteğin alınamaması da sorunlar yarattı..
"Nitelikli bir uzaktan eğitim için altyapısı güçlü bir sitem olmalı. Bütün bileşenler ortak çalışmalı, eğitim sendikaları, Bilgisayar Mühendisleri Odası ve uzaktan eğitimi çok iyi şekilde yıllardır sürdüren üniversitelerden destek alınmalı. Ortak bir çalışma ile nitelikli bir uzaktan eğitim sağlanabilir." (RT)