Haberin İngilizcesi için tıklayın
Türkiye, 23 Ağustos Çarşamba günü Suriye'nin kuzeydoğusu sınırındaki Kamışlı-Amuda arasındaki bölgeye silahlı insansız hava aracıyla (SİHA) saldırı düzenledi.
Saldırıda yayın kuruluşu JIN TV'ye ait bir araç isabet aldı. Aracın sürücüsü Necmeddin Faysal hayatını kaybederken, gazeteci Dalila Agid'i yaraladı.
Faysal’ın cenazesi dün (27 Ağustos) Kamışlı’da bir mezarlığa defnedildi. Saldırıda yaralanan Agid ise ameliyat edildi. Cuma gününden beri yoğun bakım ünitesinde tutuluyor.
JIN TV yönetim kurulu üyesi Dijla Eito, Gazetecileri Koruma Komitesi’ne (CPJ) yaptığı açıklamada saldırı anında Agid’in Haziran’da yine Türkiye’nin saldırısında Haseke'de hayatını kaybeden iki Kürt yetkili için program hazırladığını söyledi.
Agit’in boynundan yaralandığı bilgisini veren Eito, "Vücudunda çok sayıda patlayıcı parça kaldı" dedi.
Rojava Özerk Yönetimi’nden uluslararası topluma çağrı
Kuzeydoğu Suriye'de Kürtlerin Rojava Özerk Yönetimi yaptığı açıklamayla saldırıyı kınadı. Uluslararası topluma da çağrı yaptı.
Türkiye’yi işgalci olarak nitelendiren yönetim, “Türkiye, Kuzey ve Doğu Suriye’de halkımıza yönelik katliamlara devam ediyor. Çatışmalarda sivillerin korunmasını öngören tüm standartları ve uluslararası anlaşmaları ihlal ediyor” dedi.
2023’te Kuzey ve Doğu Suriye’nin farklı bölgelerinde 6 gazetecinin öldürüldüğünü söyleyen yönetim, “Bugün Türk devletine ait insansız silahlı bir uçak, uluslararası toplum, BM, Güvenlik Konseyi ve insan hakları önünde Kuzey ve Doğu Suriye’de bir gazeteci aracını hedef aldı. Uluslararası toplumu, hukuki ve ilgili tarafları Türk devletinin bölgeye karşı işlediği suçlara müdahale etmeye ve hesap sormaya çağırıyoruz” açıklaması yaptı.
Türkiye’den sivil toplum da tepki gösterdi
Bir açıklama da Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP) ve Dicle Fırat Gazeteciler Derneği’nden (DFG) geldi.
Kürt gazeteciler ve özgür basın çalışanlarının hakikati duyurmak için çokça bedel ödediğini kaydeden MKGP ve DFG gazeteciliğin yaşamın her alanında önemli bir yer tuttuğuna değindi.
Seed Ehemed, Mihemed Reşo, Welat, Îsam Abdullah’ın Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine yaptığı saldırılarda öldürüldüğünü hatırlatan MKGP ve DFG “. Dünyanın gözü önünde Türk devleti saldırıyla uluslararası sözleşmeleri ve insan haklarını ihlal ediyor. Bu yüzden insan hakları örgütleri ve gazeteci meslek örgütlerinin saldırılara sağır ve dilsiz kalmaması gerekiyor. Bu saldırılara karşı güçlü bir cevap verilmeli” dedi.
CPJ’nin Orta Doğu ve Kuzey Afrika Program Koordinatörü Şerif Mansour ise yaptığı açıklamada gazetecilere yönelik saldırıdan üzüntü duyduğunu dile getirdi.
Türkiye’den saldırıyla ilgili bir soruşturma başlatmasını isteyen Mansour, “Türkiye’nin sorumlunun kim olduğunu tespit etmesi ve faillerden hesap sorması gerekiyor.” Dedi.
CPJ ayrıca yorum almak üzere Türkiye Cumhurbaşkanlığı Ofisi'ne bir e-posta gönderdi ancak yanıt alamadı.
Kasım’daki saldırıda da bir gazeteci ölmüştü
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) 13 Kasım'da İstanbul Taksim'de yaşanan patlamanın ardından 20 Kasım’da kuzey Suriye ve Irak'a yönelik hava saldırısı düzenlemişti.
Hava operasyonunda haber takibi yapan Hawar Haber Ajansı (ANHA) muhabiri Îsam Abdullah yaşamını yitirmişti. Stêrk TV muhabiri Mihemed Ceradê de yaralanmıştı.
Sınır Tanımayan Gazeteciler'in verilerine göre Suriye'de iç savaşın başladığı 2011’den bu yana 270'den fazla gazeteci öldürüldü.
TIKLAYIN - TSK'nin Suriye saldırısında bir gazeteci öldü, bir gazeteci yaralandı
TIKLAYIN - CPJ, Türkiye'den Îsam Abdullah'ın öldüğü hava saldırılarını soruşturmasını istedi
(HA)