Türkiye'nin koronavirüs tablosu ne söylüyor?

Fotoğraf: AA (Arşiv). 

Türkiye'de son 24 saatte 9 bin 375 kişinin testi pozitif çıktı, 175 kişi hayatını kaybetti.

"covid19.saglik.gov.tr" adresinde yer alan verilere göre toplam test sayısı 52 milyon 817 bin 437'ye ulaştı, vaka sayısı 5 milyon 203 bin 385, hayatını kaybedenlerin sayısı ise 46 bin 621 oldu.

26 Mayıs saat 11.43 itibariyle Sağlık Bakanlığı sayfasında yer alan verilere göre Türkiye'de birinci doz aşı uygulanan kişi sayısı 16 milyon 204 bin 733, iki dozu birden alan kişi sayısı ise 12 milyon 107 bin 911, yani nüfusun yaklaşık yüzde 15'i.

"Rakamlar en başından doğru verilmeliydi"

"Başlangıç dönemiyle birlikte salgında bir alevlenme gördük ama Sağlık Bakanlığı gerçek vakaları paylaşmadığı için, karşılaştırma yapabilmek kolay değildi" diyen Profesör Şebnem Korur Fincancı, Türkiye'deki tabloyu şöyle yorumluyor:

"İkinci alevlenme döneminde bakanlık zorlama ile bir miktar daha açıklamalar yapmak, tablosunu değiştirmek, vakaları eklemek durumunda kaldı.

Halbuki en başından beri verilseydi doğru rakamlar daha bilimsel bir öngörü çıkabilirdik.

Sonra üçüncü alevlenmeyi hep beraber gördük. Kontrolsüz bir açılma süreci oldu. 60 binlere ulaştı vaka sayıları bakanlığın açıkladığı rakamlarla. Nüfusa oranla vaka sayısında birinci sıraya yükseldik."

Son kısıtlama neden beklenen etkiyi yaratmadı?

Türk Tabipleri Birliği Başkanı profesör Korur Fincancı, "Rakamları tartışırken de gerçekçi ve bilimsel bir değerlendirme yürütmüyor bakanlık" derken şöyle devam ediyor:

"Üç hafta boyunca vaka sayıları daha düzenli şekilde düşmüş olmalıydı.

Toplumsal hareketliliğin kısıtlanması daha etkili olmalıydı. Ne yazık ki alınan kararlarda sıkıntı olduğunu, kararların insan yaşamına, halk sağlığına uyumlu kararlar olmadığı, daha çok ekonomik kaygılarla alındığını görüyoruz.

Zaten bu son kısıtlamada bir eve kapatma süreci oldu, ama eve kapatılabilenler kapatıldı. Emekçiler, fabrikalar, atölyeler gibi kalabalık ortamlarda ve kapalı alanlarda çalışanlar çalışmaya devam etti.

Toplu taşımada insan sayısını azaltmak, toplu taşımada sefer sayısını artırmak gibi önlemler alınabilirdi, alınmadı."

"Çin aşısının varyantlara etkisini bilmiyoruz"

"Aşı konusunda tedarik sorunları oldu ve bu tedarik sorunlarıyla ilgili bilgiler de şeffaf olarak verilmedi benzer şekilde" diye konuşan Fincancı, "Sürekli bir umut pompalanıyor ama o umuda denk düşen bir aşı tedariği söz konusu değil ne yazık ki" diyor.

"Aşılama çok yavaş seyretti" diyen Profesör, ekliyor:

"Bugün itibariyle iki doz aşılanmış insan sayısı 12 milyonu biraz geçti, yani nüfusun yüzde 15'i ancak iki doz aşı olabildi. Ayrıca biliyoruz varyantlar var, Çin aşısı CoronaVac'ın varyantlar üzerindeki etkisiyle ilgili net bir bilgimiz yok.

• NOT: ABD'deki New York Üniversitesi'nde yapılan yeni bir araştırmaya göre, Pfizer ve Moderna tarafından üretilen COVID-19 aşılarının, B.1.617 varyantına karşı etkili olduğu açıklandı.

"Aşılama hızı yavaş oldukça, yeni varyantların ortaya çıkması da artıyor. Bu bütün dünya için geçerli. Bu bir küresel salgın, küresel bir salgınla mücadele küresel boyutta olmalı. Tüm dünyada aşılama hızının yüksek ve yaygın olması gerekiyor ki salgını atlatabilelim.

Aşı eşitsizliği de ayrı bir sorun çünkü."

TIKLAYIN - Aşı milliyetçiliği: Kurtuluş yok, tek başına...

(PT)