Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV) Dış Politika Programı "Ortadoğu'da Türkiye Algısı 2012" başlıklı kamuoyu araştırmasının öne çıkan sonuçlarını, açıkladı.
Toplantıya TESEV Dış Politika Programı Danışmanı Mensur Akgün, TESEV Dış Politika Programı Direktörü Sabiha Senyücel Gündoğar ve KA Araştırma'nın başkanı Bülent Kılınçarslan katıldı.
TESEV Yönetim Kurulu Başkanı Can Paker, yaptığı açılış konuşmasında ilk olarak 2009 yılında yapılan, bu kez dördüncü kez gerçekleştirilen araştırmanın seneler arasında karşılaştırma imkânı sunduğunu belirtti:
"Araştırmaya göre, düşüşlere rağmen Türkiye bölgesel aktör olmaya ve model olarak görülmeye devam etmekte ve bölge halkının Türkiye'den siyasi ve ekonomik olarak beklentileri var. Bu durum Türkiye'deki siyaset yapıcılara sorumluluk getirir."
"Ortadoğu toplumunun talepleri göz ardı edilemez"
Ortadoğu'daki değişim sürecinin Türkiye'nin yeniden yapılandırılmasıyla çakışmasının fırsat olduğunu belirten Paker, Ortadoğu ile ilgili şu noktaları vurguladı:
"Demokrasi ve daha iyi bir yaşam talebi Ortadoğu'daki insanların gündemine girdi. Toplumun taleplerinin göz ardı edilmesi kolay olmayacak. Ortadoğu daha dinamik bir bölge olacak. Türkiye iç ve dış siyaseti bu değişime cevap verecek şekilde kendini konumlandırırsa kazanımlar uzun vadede olacak."
Mensur Akgün, araştırmada Türkiye'nin model olarak görülmesindeki düşüşlerin bölgedeki değişimler nedeniyle olabileceği gibi Türkiye'deki sorunlar nedeniyle de olabileceğini belirterek bu konuya hassasiyet gösterilmesi gerektiğini belirtti.
Bülent Kılınçarslan, araştırmanın 3-28 Ağustos 2012 tarihlerinde bilgisayar destekli telefon görüşmesi (CATI) ve yüz yüze görüşme teknikleri kullanılarak gerçekleştirildiği belirtti.
"Mısır, Ürdün, Lübnan, Filistin, Suudi Arabistan, Suriye, Irak, İran, Tunus, Umman, Bahreyn, Katar, Kuveyt, BAE, Yemen ve Libya'da toplam 2800 katılımcı ile görüşülmüştür."
Gelecekle ilgili umutlarda azalma var
Sabiha Senyücel Gündoğar, yaptığı sunumda araştırma sonuçlarını açıkladı. Bölgeye bakış, bölgesel güvenlik, bölgede yaşanmakta olan değişim algısı, Türkiye ve Ortadoğu başlıklarıyla sınıflandırılan açıklamanın temel bulguları şu şekilde:
* Türkiye'nin algısının aksine bölgenin en önemli sorunu ekonomik sorunlar olarak görülüyor.
* Bölgenin geleceğe bakışı: Umutlarda azalma var. Bölgenin geleceğiyle ilgili umutlu oranların oranı 2011'de yüzde 60 iken, bu oran 2012'de yüzde 52'ye düşmüş durumda. Arap ayaklanmalarının bölgeye etkisini olumlu görenlerin oranlarında geçen yıldan bu yana yüzde 60'tan yüzde 42'ye düşmüş durumda.
* Geçtiğimiz yılki yüzde 78'lik oran bu yıl yüzde 69'a düşmüş olsa da Türkiye, hakkında en olumlu düşünülen ülke olmaya devam ediyor. Türkiye'yi yüzde 65 ile Mısır, yüzde 62 ile Birleşik Arap Emirliği (BAE) izliyor.
Suriye'den destek yok
* Türkiye'nin Ortadoğu'da barışa olumlu katkıda bulunduğu düşünenlerin ve Türkiye'nin Ortadoğu'da daha büyük bir rol oynamasını isteyenlerin oranı yüzde 66. Bu oranın yüzde 39 olduğu Suriye dışındaki ülkelerden katılımcılar, geçtiğimiz yıla göre düşüş gösterse de Türkiye'nin bölgede rol oynamasını destekliyor.
* Bu yıl ilk kez sorulan soruda Türkiye'nin siyasi olarak bölgenin en güçlü ülkesi olduğu belirtildi. Katılımcılar ekonomik ve sosyal alanda Suudi Arabistan'ı, askeri güç olarak ise İran'ı işaret ettiler.
* Türkiye bölge için hala model ülke, ancak oran yüzde 61'den yüzde 53'e düşmüş durumda. Türkiye'yi model olarak görenler en çok ekonomisini (yüzde 31), demokratik rejimini ve seküler yapısını (her ikisi de yüzde 21) ön plana çıkartıyorlar. 'Türkiye modeli'ni en çok Libya, Tunus, Filistin ve Mısır katılımcıları desteklerken, en az destek Suriye ve İran katılımcılarından geldi.
Türkiye geleceğin ekonomik lideri
* Katılımcıların yüzde 32'si Suriye'nin geleceğinden istikrar bekliyor, sadece yüzde 28'i Esad'ın gideceğini inanıyor. Türkiye'nin Suriye politikası bölge genelinde katılımcıların yüzde 52'si tarafından olumlu değerlendiriliyor.
* Katılımcıların yüzde 28'i Türkiye'nin mezhebe dayalı siyaset yürüttüğünü düşündüklerini belirtti. Bu oran Irak için yüzde 62, İran için yüzde 55, Suriye için yüzde 53, Suudi Arabistan için yüzde 37, Katar ve Mısır için yüzde 30. Gündoğar, Türkiye'de mezhebe dayalı siyaset yürütüldüğü yönünde bir algı olduğunu ve bu konuda tedbir gerektiğini belirtti.
* Suudi Arabistan bölgenin en güçlü ekonomisi olarak öne çıkıyor. Ancak bölgenin gelecekteki ekonomik lideri sorulduğunda katılımcıların yüzde 21'i Türkiye'yi, yüzde 16'sı Suudi Arabistan'ı, yüzde 7'si BAE'yi ön plana çıkartmakta. (BK/ÇT)