Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (FIJ) ve Kamboçya Gazetecileri Koruma Derneği (CAPJ), 26 Mayıs'ta Kamboçya Meclisi'nin gerçekleştirdiği bu girişimin "basın özgürlüğü ve Kamboçya'da demokratik haklar bakımından memnuniyet verici" olduğunu açıkladılar.
FIJ, Güneydoğu Asya'da Kamboçya'yı örnek gösterdi
Özellikle devlet erkini kullanan kamu makamlarına yönelik iddiaları şeffaf ve yolsuzluklardan uzak bir toplum ve hesap verilebilirlik açısından araştıran habercilere yönelik "iftira" suçlaması, medyayı sindirerek, kamusal işlemleri toplum adına denetleme görevinden uzaklaştırıyor.
Bir açıklama yapan FIJ Başkanı Christopher Warren, örgütlerinin uzun zamandır Kamboçyalı yetkilileri, iftira suçuna hapis cezası öngören düzenlemelerin geri çekilmesi ve ceza hukuku kapsamından çıkarılması konusunda uyardıklarını, bu son gelişmenin basın özgürlüğü kampanyasının başarısını gösterdiğini belirtti.
Söz konusu suçlara hapis ceza tehdidinin gazetecileri araştırmak gibi temel mesleki haklarından mahrum bıraktığını savunan FIJ, gazetecilerin iftira gerekçesiyle hapse göndermenin tamamen orantısız bir durum olduğunu ilke olarak hatırlattı.
Varren, son gelişmeler ışığında diğer tüm bölge ülkelerini de Kamboçya'yı örnek almaya çağırdı; özellikle de Güneydoğu Asya ülkelerinden Tayland, Endonezya, Doğu Timor ve Filipinler'e, bu suçlarla mücadele ederken hapis cezası yerine daha makul ve medeni çareler geliştirme önerisinde bulundu.
RSF ve AGİT: İftiraya hapis cezasını terk edin
FİJ dışındaki uluslararası basın özgürlüğü kuruluşları, uzun zamandır "iftira"nın hapisle cezalandırılmasına karşı mücadele veriyorlar. 24-25 Kasım 2003'te Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Medya Özgürlüğü Temsilcisi'nin Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütüyle birlikte Paris'te düzenlediği konferansta, AGİT'e üye ülkelerde iftiraya dair düzenlemeleri tartıştılar.
Konferansta katılımcılar, ifade özgürlüğü anlamında uluslararası düzenlemeleri, bu arada Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi'nin 19. maddesiyle AGİT'e bağlı ülkelerin altına imza attığı taahhütleri hatırlattılar ve hapis cezasının terk edilmesini talep ettiler.
Kamboçya, RSF'nin her yıl güncelleştirerek yayımladığı Dünya Basın Özgürlüğü Sıralaması'nda Türkiye'nin önünde yer alıyor. En son 2005 yılını kapsayan ve dünyada 167 ülkeyi ele alan sıralamada, Kamboçya 91., Türkiye de 98. sırada yer alıyor.
Türkiye'de hapis cezasından vazgeçilmiyor
Türkiye'de "iftira" ve "hakaret" suçları yargı uygulamaları bakımından karışık bir hal gösterse de, her iki fiile ilişkin yargılamalar sanıklar için hapis cezası öngörüyor.
1 Haziran 2005'te yürürlüğe giren yeni Ceza Yasası'nın "Hakaret" başlıklı 125. maddesine, "(1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden ya da yakıştırmalarda bulunmak veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilât ederek işlenmesi gerekir. (2) Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur....."
"İftira" başlıklı 267. maddeye göre ise "(1) Yetkili makamlara ihbar veya şikâyette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlemediğini bildiği hâlde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idarî bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (9) Basın ve yayın yoluyla işlenen iftira suçundan dolayı verilen mahkûmiyet kararı, aynı veya eşdeğerde basın ve yayın organıyla ilân olunur. İlân masrafı, hükümlüden tahsil edilir." (EÖ/TK)