İran'la Türkiye arasında karşılıklı yapılan açıklamalar hem diplomatik gerginlik hem dayanışma beklentisini gösteriyor.
Ankara'ya yaptığı ziyaretin ardından döndüğü ülkesinde yaptığı açıklamada İran Dışişleri Bakanı Salihi, Türkiye'nin Suriyeli muhaliflerce kaçırılan İranlıların serbest kalmasında büyük rol oynayacağını düşündüklerini söyledi.
Salihi Türkiye ve İran'ın işbirliği ile Suriye'deki sorunu çözebileceğini belirtti.
''Bölgenin istikrarını ve barışı korumak için bir şeyler yapmamız gerekiyor. Tüm önemli oyuncular harekete geçmeli ve bölgede barış ve istikrarı sağlamanın hepimizin çıkarına olduğunu bilmeli. Çünkü Suriye'de durumun kötüleşmesi hepimizi kötü bir duruma sürükleyecek.''
Kaçırılan İranlılara yardım
Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ise bugün gazetecilerin sorularını cevaplarken kaçırılan İranlılarla ilgili olarak "Dünyanın neresinde olursa olsun insani bir durum söz konusuysa yardımda bulunuruz, katkıda bulunuruz" dedi.
Davutoğlu Suriye Genelkurmay Başkanı Hasan Firuzabadi'nin Suriye'deki savaştan Türkiye'yi sorumlu tutan sözlerine karşılık, Suriye'de dökülen kanın sorumluluğunun birinci derecede Suriye yönetiminde olduğu cevabını verdi.
Dışişleri Bakanı İran ile Türkiye'nin tarihsel ilişkilerine vurgu yapıp "bazı İranlı yetkililerin" açıklamalarının bu ilişkiye zarar verdiğini söyledi.
Bu konunun Salihli'ye de "dostane bir şekilde" belirtildiğini söyleyen Davutoğlu şu ifadeleri kullandı.
"Türkiye-İran ilişkileri köklü tarihi ilişkilerdir. Ancak son dönemlerde İran'da bazı yetkililerin yaptığı açıklamalar sadece Türkiye-İran ilişkilerine değil köklü ilişkilere değil İran'ın uluslararası alanda yürüttüğü diplomasi açısından da zarar verici açıklamalardır."
"Kendini hesaba çek"
İran Dışişleri Bakanı'nın ziyareti esnasında Türkiye'den İran'a yönelik sert açıklamalar gelmişti.
Başbakan Erdoğan, Suriye Genelkurmay Başkanı'nın sözleri karşılık İran'ın önce kendini hesaba çekmesi gerektiğini söyledi.
"Dünyada yanında kimsenin kalmadığı dönemde İran'ın yanında bulunan ülke Türkiye'ydi. İran'ı nükleer enerji konusunda sonuna kadar savunan ülke Türkiye oldu.
"Vatandaşlarını öldüren bir rejimi savunmanın inancımızda yeri var mıdır, yok mudur? İranlılara soruyorum. Suriyeliler ülkelerini terk edip kaçıyorsa bunun hesabını sormak İran'a düşmez mi?"
"Asılsız ithamlar"
Dışişleri Bakanlığı da İran'dan gelen açıklamaları "asılsız ithamlar" diye nitelemişti.
Yazılı yapılan kınama açıklamasında, "Suriye'deki rejimin sebep olduğu insanlık dramının Suriye içindeki ve dışındaki sorumlularının kimler olduğu, her gün yüzlerce masum insanın katlinin vebalını kimlerin taşıdığı herkesin malumudur. Bunlar, tarih ve insanlık vicdanı önünde mutlaka hesap verecektir" ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, Suriye'de 48 İran vatandaşının kaçırılmasına "tamamen insani gerekçelerle" bakıldığı da belirtildi.
Sıra Türkiye'ye de gelir
İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Firuzabadi, Devrim Muhafızları'nın internet sitesinde yayımlanan açıklamasında Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar'ın Suriye politikalarını eleştirmişti.
Firuzabadi üç ülkenin de ABD'nin savaş planlarına yardımcı olduğunu belirterek bu ülkeleri eleştirdi ve "El-Kaide benzeri bir terörizmin yayılması" konusunda uyardı.
"...şunu bilmeliler ki bir sonraki sefer, sıra Türkiye ve diğer ülkelere gelecektir." (YY)