Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (United Nations Development Program - UNDP), "Sürdürülebilirlik ve Hakkaniyet: Herkes İçin Daha İyi Bir Gelecek" başlıklı insani gelişmişlik raporunu açıkladı.
187 ülke ve bölgenin; eğitim, sağlık, gelir, toplumsal eşitsizlik, yoksulluk, cinsiyet eşitsizliği ve sürdürülebilirlik açısından değerlendirildiği rapora göre Türkiye insani gelişmişlik endeksinde 92. sırada. Endekse göre Türkiye, "'yüksek insani gelişme' gösteren ülkeler" arasında. Ancak Türkiye'deki insani gelişmişlik ortalaması 0.751 ile, "yüksek insani gelişme grubunda yer alan ülkelerdeki ortalama ile"; 0.644 olan Avrupa ve Merkez Asya ortalamasının altında. Türkiye 2010'da 169 ülke arasında 0.679 puanla 83. sıradaydı.
Ayrıca "Türkiye'de nüfusun yüzde 6,6'sı çok boyutlu yoksunluk içinde."
2011 İnsani Gelişme Endeksi'nin en üst sırasında Norveç, en altta ise Kongo Demokratik Cumhuriyeti yer alıyor.
Raporda, "çevresel sürdürülebilirlik ve hakkaniyet" konularının birbirleriyle bağlantılı olduğu ve "hem yaşayan insanların hem de gelecek jenerasyonların özgürlüklerinin gelişimi açısından kritik önem teşkil ettiği" savunuluyor. 1990 yılından beri yayınlanan rapor ile sürdürülebilirlik ve hakkaniyet için gerekli sosyal yapıların ve kurumların oluşturulabilmesi amaçlanıyor. Araştırmaya göre "yoksulların kalkınma şansının sosyal adalet ve ekolojik koşullarla yakından ilişkili olduğunu tespit etmesi."
2011 İnsani Gelişme Endeksi'ne göre Doğu Avrupa ve Merkez Asya ülkelerinde insani gelişmişlik artırılırken; çevre kirliliği ile ilgili önlemler alınmıyor. Bu ülkelerde enerji hala fosil yakıtlara bağımlı sağlanıyor ve sera gazı yayılımları da çok yüksek.
Raporda, "dünyadaki en çok dezavantajlı olan milletlerin, en az siyasal güce sahip olan ve çevrenin bozulmasından en çok etkilenen milletler" olduğu da belirtilmiş.
Deutche Welle'de yer alan bir habere göre, "Rapor, iklim değişikliğini yavaşlatmak ve eşitsizliği önlemek için bir an önce cesur adımlar atılmaması halinde yüzyılın ortasında en yoksul ülkelerde ilerlemenin durabileceğini ortaya koyuyor." Haberde raporun, "dünyanın büyük bir bölümünde gelir dağılımının daha da kötüleştiğini" gösterdiği belirtilmiş.
"Araştırmanın dikkat çekici yönlerinden biri de yoksulların kalkınma şansının sosyal adalet ve ekolojik koşullarla yakından ilişkili olduğunu tespit etmesi."
Haberde Eski Almanya Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Bakanı Erhard Eppler'in "İnsanların artan gıda fiyatları yüzünden mısır, pirinç ya da darısını alacak parası yokken bir de aynı şekilde elektriğe ve temiz suya ulaşamadığını" belirttiği dile getirilmiş.
Rapora göre,Latin Amerika ve Karayipler'de ise gelir eşitsizlikleri gideriliyor da olsa ormanlardaki ağaçların kesilmesi ve çevre kirliliğini artıran diğer faktörler, "bu bölgelerdeki insani gelişmişliğin düşmesine" sebep olacak.
Ayrıca "Asya ve Pasifik'teki ada ülkelerinin gelişmişliği bu ülkelerdeki, hava kirliliği, ormanların tahrip edilmesi ve deniz seviyesindeki artış yüzünden tehdit altında iken; Güney Asya ülkeleriyse şu anki ilerlemelerini korumak için akut yoksulluk ve eşitsizlik sorunlarını gidermeli." (IK/HK)