Türkiye on yıllardır insan hakları konusunda eleştirilerin odağında. İktidarlar değişse de durum değişmedi. Avrupa Birliği adaylığı nedeniyle yapılan değişiklikler de makyajdan öteye gidemedi. 2016 yılında kurulan Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu ile ilgili Sayıştay'ın 2023 yılına ilişkin raporu ise makyajın işe yaramadığını bir kez daha ortaya koydu.
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu, 2012 yılında 6332 sayılı Kanun’la kurulmuş olan Türkiye İnsan Hakları Kurumu'nun (TİHK) yerini almak üzere, 20 Nisan 2016 tarihli ve 29690 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu ile kuruldu. Kurumun amacı, "İnsan onurunu temel alarak insan haklarının korunması ve geliştirilmesi, kişilerin eşit muamele görme hakkının güvence altına alınması, hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerden yararlanmada ayrımcılığın önlenmesi ile bu ilkeler doğrultusunda faaliyet göstermek, işkence ve kötü muameleyle etkin mücadele etmek ve bu konuda ulusal önleme mekanizması görevini yerine getirmek" olarak tanımlandı.
Kurul "bağımsız" çalışıyor
Düzenlemeye göre kurul bağımsız olarak çalışıyor. Bağımsız çalışması "Kurul, mevzuatla verilen görev ve yetkilerini kendi sorumluluğu altında, bağımsız olarak yerine getirir ve kullanır. Görev alanına giren konularla ilgili olarak hiçbir organ, makam, merci veya kişi, Kurula emir ve talimat veremez, tavsiye ve telkinde bulunamaz." düzenlemesi ile güvence altına alınmış durumda. Ancak 11 üyesi bulunan kurulun üç üyesi Cumhurbaşkanı kalan sekiz üyesi ise Bakanlar Kurulu tarafından seçiliyor.
Ulusal İnsan Hakları Kurumları Küresel Ağı (Global Alliance of National Human Rights Institutions/GANHRI) üyesi olan kurum Sayıştay raporuna göre maalesef Gaziantep dışında bir ilde temsilcilik açamadı. İnsan hakları ve ayrımcılık ihlalleri nedeniyle Kuruma yapılacak başvurular, illerde valilikler, ilçelerde kaymakamlıklar aracılığıyla da yapılabiliyor. Ancak uluslararası ilkeler gereği, idari özerklik çerçevesinde Kurumun kendine ait taşra birimlerinin oluşturulması ve başvuruların doğrudan Kuruma yapılması gerekiyor.
Sayıştay raporunda durum "Kaldı ki 6701 sayılı Kanun’da da, gerek görülmesi hâlinde, Kurumun teklifi üzerine Cumhurbaşkanı kararıyla Kuruma bağlı bürolar kurulabileceği hükmüne yer verilmiş olup bu kapsamda 07.03.2023 tarihi itibarıyla Gaziantep ilinde bir bağlı büro kurulması izni alınmış ancak büro halâ faaliyete geçirilememiştir." saptaması ile dile getiriliyor. Kurumun internet sitesinde baktğımızda ise artık Gaziantep ilinde büronun açıldığını görüyoruz. Ancak başka hiçbir ilde büro bulunmuyor.
Kadrolar boş duruyor
Büroların açılmaması ile ilgili akla kadro olmaması gibi bir olasılık gelebilir. Oysa kurumun kadro sayısı 215 olarak belirlenmiş ve bu 59 kişilik kadronun bol olduğu görülmüş. Bu arada kurumun personeli olan 8 kişinin başka yerde çalıştığı, başka kurumlarda kadrolu olan 21 kişinin ise geçici görevli personel olarak çalıştırıldığı görüldü. Geçici görevli personelin iki yılda bir görev süreleri uzatılarak çalışmaları sağlanıyor.
Her ne kadar Türkiye insan hakları konusuna önem vermese de TİHEK'in üyesi olduğu GANHRI durumu görmüş ve 2018 yılında Cenevre’de gerçekleştirilen toplantıda kabul edilen ve GANHRI Akreditasyon Alt Komitesi’nin (SCA) Genel Yorumları olarak yayımlanan dokümanda; "UİHK’ya, görevlerini yerine getirebilecek gerekli niteliklere ve deneyime sahip personeli istihdam etme imkânı verecek yeterli kaynağın verilmesi; UİHK’ların liyakate dayalı yazılı işe alma kılavuzuna göre ve yayımlanmış kriterleri kullanarak Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu 2023 Yılı Sayıştay Düzenlilik Denetim Raporu 13 T.C. Sayıştay Başkanlığı şeffaf bir seçim süreci yoluyla kendi personelini işe alma yetkisine yasal olarak sahip olması ve uygun seviyede nitelikli personel istihdamının sağlanması" talebini iletmiş.
Azınlık dillerinde hizmet vermesi gerekiyor
Kurum, bilişim uygulamalarını ilişkili olduğu Adalet Bakanlığının bilişim alt yapısı ve veri tabanı üzerinden yürütüyor. Oysa GANHRI akreditasyon belgesinde "Telefon ve internet dâhil iletişim sistemlerinin kurulması, UİHK’ya toplumun erişebilmesi için gereklidir. Azınlık dillerinde sözlü olarak başvuru almayı içeren basitleştirilmiş başvuru usulleri dâhil iyi işleyen iletişim yapısı, kırılgan grupların UİHK hizmetlerine erişimini arttıracaktır." koşulu yer alıyor.
GANHRI bağımsız olmanın dışında azınlık dilleri ile de başvuru yapılabilmesini hakkın kullanımı için gerekli görüyor. Bu nedenle TİHEK, organizasyona 'A' düzeyinde akredite olamıyor.
Kurum her ne kadar yasal mevzuatını, örgütlenmesini gözardı etse de ihalelere çıkmayı ihmal etmemiş. Yasaya göre, 2023 yılında mal ve hizmet alım giderleri için belirlenen ödenek tutarları toplamı 47.364.000 TL olan kurum Kamu İhale Kurulunun uygun görüşü olmadıkça ihalalerde toplam bütçesinin yüzde 10'unu geçemiyor. Ancak Sayıştay denetçilerine göre bu oran fazlası ile aşılmış ve 27.397.182,84 TL'ye ulaşmış.
(Mİ)