Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) öncülüğünde bir araya gelen uluslararası basın özgürlüğü misyonu 13-15 Kasım arasında Ankara’da Anayasa Mahkemesi üyeleri, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) temsilcileri, bürokratlar, muhalefet partileri ve gazetecilerle bir araya geldi.
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) ve Avrupa Basın ve Medya Özgürlüğü Merkezi’nin (ECPMF) katıldığı misyonun hükümet yetkilileriyle görüşme talepleri ise ya reddedildi ya da görmezden gelindi.
Ziyaretler sırasında gazetecilere yönelik yargı baskısı ve AYM’nin ifade özgürlüğünü koruma konusundaki rolü, RTÜK’ün Açık Radyo’nun karasal yayın lisansına son vermesi, eleştirel yayıncılara para cezası verme eğilimi ve çevrimiçi gazeteciliğin dijital sansürü ele alındı.
Misyon, önümüzdeki günlerde tüm bu konuları detaylandıran bir rapor yayınlayacak. Ancak öncesinde ‘etki ajanlığına’ ilişkin ortak bir basın açıklaması yaptılar. Hükümeti, casusluk yasa tasarısını tamamen geri çekmeye çağırdılar:
Önerilen tasarı mevcut haliyle kabul edilirse casusluk tanımını önemli ölçüde genişleterek, yabancı devletler veya kuruluşlarla uyumlu hareket eden veya onların yönlendirmesiyle ‘devletin siyasi çıkarlarına’ karşı suç işlediği düşünülen herkesi kapsayacak. Herhangi bir suçtan mahkum olan kişi, bu yasayla birlikte yedi yıla kadar ek ceza alabilecek.
Yasa tasarısı, sivil toplum kuruluşlarının yabancı finansmanının şeffaflığını artırmaya yönelik bir çaba olarak yansıtıldı ve sıklıkla Gürcistan’da birkaç ay önce kabul edilen ‘yabancı ajan’ yasasıyla karşılaştırıldı. Ancak bu karşılaştırmalar, Türkiye’de önerilen mevzuatın ciddiyetini yansıtmakta başarısız ve yanıltıcı oldu. Gürcistan’daki yasa, sivil toplum kuruluşlarına finansman şeffaflığı konusunda idari yükler ve kısıtlamalar getirirken hükümeti eleştirenleri sindirmek için keyfi olarak uygulanabilecek kurallar da içeriyor. Bu yasayla uyumsuzluk durumunda en ağır ceza ise kuruluşun kapatılması olarak uygulanıyor.
Türkiye’nin ‘etki ajanlığı’ tasarısı ise ülkenin casusluk yasasını değiştirerek yabancı çıkarlar doğrultusunda hareket ettiği düşünülen bireylerin yargı süreçlerinde fiilen casus muamelesi görmesine ve ardından hapis cezasına çarptırılmasına olanak tanıyor. Yasa, ülkedeki herkese uygulanabilir bir nitelik taşıyor.
Türkiye, eleştirel herkesi casus olarak nitelendirebilecek yasayı derhal geri çekmelidir.
(HA)