Katılımcı Demokrasi Partisi (KADEP) Genel Başkanı ve Diyarbakır Milletvekili Şerafettin Elçi'nin ölümünün ardından Yüksel Avşar, Tarık Ziya Ekinci, Haşim Haşimi ve Meral Danış Beştaş'la konuştuk.
KADEP Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Avşar, Elçi'nin Kürt sorununun çözümü için barışçıl siyaset girişimlerine vurgu yaparken, Eski Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili Tarık Ziya Ekinci ise Elçi'nin bakan olarak "Ben Kürdüm" diyen ilk kişi olduğunu söyledi.
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eş Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, Elçi'nin ölümünün Türkiye halkları açısından büyük bir kayıp olarak değerlendirirken, Refah Partisi (RP), Fazilet Partisi (FP) ve Anavatan Partisi'nde (ANAP) milletvekilliği yapan Elçi'nin kuzeni Haşim Haşimi, Elçi'nin birikimlerine ve tecrübelerine dikkat çekerek, kendisinin öneminin ölümünden sonra anlaşıldığını söyledi.
Avşar: Sürekli barışçıl dil kullandı
Biz aile dostuyuz. Hep çok yumuşak bir insandı, insanlara önce "insan" olarak bakardı. Bir gün hiç unutmam, bürosuna gitmiştim. Yukarıda polisler yemek yiyordu. Muhtemelen bir bakanı bekliyorlardı. O sürekli polisleri çağırıp "yemek yiyin, çay için dışarıda üşümeyin" derdi. Hep insancıl bir yanı vardı; bu olay bana çok büyük ders olmuştu.
Şerafettin Elçi, bir denge unsuruydu, sürekli barışçıl dil kullandı. Yeri doldurulamayacak kadar önemli bir Kürt siyaset adamıydı. Kürtler için Türkler için de çok büyük bir kayıp. Onun söylediği çok önemli bir şey vardı: "Bizden sonraki jenerasyon bizden keskin ve radikal. Biz daha barışçıl insanlarız, çünkü acının içinden geldik. O gençler ise daha çok polis, asker içinde büyüdü. Biz bu meseleyi çözmeliyiz." Ama kısmet olmadı, olsaydı çok daha rahat uyurdu yerinde. Dilerim onun istediği onurlu barış kısa sürede olur, nur içinde yatsın.
Ekinci: "Kürdüm" diyebilen ilk bakandı
Şerafettin Elçi çok sevdiğim ve saygı duyduğum bir arkadaşımdı. Diyarbakır Cezaevi'nde birlikte yatmıştık. Kendisi sağ görüşlü bir Kürt milliyetçisiydi ve sonuna kadar görüşlerine sağdık kaldı. Bakan sıfatıyla "Ben Kürdüm" diyebilen ilk kişiydi. Bu bakımdan kendisine hep saygı duymuşumdur. Kendisi saygın bir kişilik olarak siyasi mücadelesini bugüne kadar yürüttü.
Vefatı herkes için büyük bir kayıptır. Elçi, her türlü şiddete karşıydı. Şiddetin Kürt hareketine bir yararı olmayacağı görüşündeydi. Şiddet hareketine karşı devletin geliştirdiği operasyonlara çok üzülüyordu. Ancak şiddetin önlenmesine gücü yetmiyordu. Fakat şiddet kullanan iki tarafa da eleştirel yaklaşıyordu. Şiddeti kullanan siyasi partiler karşısında güçlü bir siyaset aratma çabası vardı. Ancak bu kadar yapabildi.
Beştaş: Halklar açısından kayıp
Kürtler açısından unutulmayacak bir siyasetçidir. Bakanlık dönemindeki Kürtçe konuşması sonrasında 29 ay hapis yattı. Sırf bu nedenle Elçi'ye karşı ırkçı, ayrımcı, ötekileştirici yaklaşım sergileyen dönemin yöneticileri umarız bu süreçte ders almıştır. O Kürt sorununun demokratik çözümü ve barış ortamı için emekleri herkes tarafından görülen bir şahsiyetti. Türkiye halkları açısından büyük bir kayıp. Sevenlerine başsağlığı diliyorum.
Haşimi: Bu gibi insanların önemi ölümlerinden sonra anlaşılıyor
Şerafettin Elçi kuzenimdi. Ömrünü Kürt sorununun çözümüne adadı. Kürt sorunu, oldukça ağır ve kapsamlı bir sorun. Üstelik bu sorun üstünde yurtiçi ve yurtdışındaki yürütülen siyasetin de etkisi oluyor. Bu tür sorunlarda tecrübeli ve birikimli insanların önemi ortaya çıkıyor. Şerafettin Elçi'nin ölümü de bu nedenle büyük bir kayıptır. Çünkü Elçi gibi insanların tecrübeleri nedeniyle birikimleri pozitif eksende gelişiyor.
Sistem, devlet ve siyaset bu tür insanları önemsemeli. Ne var ki, Şerafettin Elçi örneğinde de gördüğümüz gibi insanların önemi ölümlerinden sonra anlaşılıyor. Bugün Meclis'te düzenlenen törende iktidar ve muhalefet mensuplarının bir araya gelmesi bunun en net göstergesi. Keşke bu gibi insanlara yaşarken gereken önem gösterilse ve sorunlar daha kolay şekilde aşılabilse.
Mecliste tören yapıldı
Elçi için TBMM'nde düzenlenen törene Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Beşir Atalay, Taner Yıldız, Sadullah Ergin, Nurettin Canikli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Haluk Koç, Bekir Bozdağ, Ali Babacan, Cemil Çiçek, Mehmet Şimşek, Fatma Şahin, İdris Naim Şahin, Recep Akdağ, Mehdi Eker, İsmet Yılmaz, Suat Kılıç, Bülent Arınç, Sezgin Tanrıkulu, Selahattin Demirtaş, Ahmet Türk, Hasip Kaplan, Leyla Zana, Sırrı Sakık katıldı.
Törenin ardından Başbakan, bakanlar ve muhalefet temsilcileri aile yakınlarına başsağlığı diledi. Elçi'nin cenazesi Meclis'te yapılacak törenin ardından yarın memleketi Cizre'de toprağa verilecek. (NV/EKN)