*Fotoğraf: Twitter
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Mardin’in Nusaybin ilçesindeki sokağa çıkma yasağı sırasında yaptığı haberler ve sosyal medya aracılığıyla paylaştığı resimleri nedeniyle ‘örgüt propagandası’ suçlamasıyla tutuklanan gazeteci ve ressam Zehra Doğan’ın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) yaptığı başvuru sonuçlandı.
AİHM Türkiye tazminata ödemeye mahkûm oldu. Cezaevlerinde yaygın bir soruna işaret eden ‘terör örgütü propagandası’ sebebiyle hükümlü olanların ‘terör suçlusu’ veya ‘örgüt üyesi’ olarak nitelendirilemeyeceği, aksi yöndeki cezaevi idaresi ile infaz hâkimliği uygulamalarının masumiyet karinesinin ihlali anlamına geldiği devlet tarafından kabul edildi.
Birgün’den Uğur Şahin’in haberine göre; Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Jin Haber Ajansı’nın (JİNHA) editörü, ressam Zehra Doğan 24 Ekim 2018’de hapse girdi, 24 Şubat 2019 tarihinde ise; Tarsus Kapalı Kadın Cezaevi’nden tahliye oldu. Ancak Doğan’ın cezaevinde olduğu dönemde açık cezaevine nakli gibi kimi imkânlar ile hakları engellendi.
"Örgüt üyesi değilken 'örgütten ayrıl' dediler"
Engelleme nedeninde Doğan’ın ‘örgüt üyeliğinden ayrıldığına’ ve ‘ilgili ‘örgüt koğuşundan ayrılmak istediğine’ dair dilekçe sunması gerekliliği yatıyordu. Yani söz konusu haklar için örgüt üyesi olmayan birinin örgütten ayrılmasını isteniyordu. Doğan'ın avukatı Olguner Olgun, cezaevlerinde yaygın bir soruna işaret eden konunun ‘masumiyet karinesi’nin ihlali olduğuna dikkat çekerek, AİHM’ye başvuruda bulundu.
Bunun üzerine AİHM de başvuru Türkiye Cumhuriyeti hükümetine iletti. Hükümet, davadan kaynaklı sorunların çözülmesi için ‘tek taraflı deklarasyon’ yayımlayarak, ‘başvurunun düşürülmesine karar verilmesini’ talep etti. Fakat söz konusu deklarasyonda, ‘masumiyet karinesinin’ ihlâl edildiği kabul edilip, bin 350 avroluk tazminatın Zehra Doğan’a ödeneceği taahhüt edildi.
Hükümetin deklarasyonun mahkemece başvurana gönderilmesi üzerine, Doğan, tazminat miktarının düşüklüğüne dikkat çekti. Ayrıca “Türkiye’de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne yönelik sistematik ihlallerin çözümü için mahkemenin bir karar vermesinin daha etkili olacağını” vurguladı. (RT)