Türkiye’deki gazeteci örgütleri Fransa’da 12 kişinin ölümüne, dördü ağır 20'den fazla kişinin yaralanmasına neden olan Charlie Hebdo dergisine yapılan saldırıyı kınadı.
Basın Konseyi: Barışın egemen olacağı dünya için
Basın Konseyi yaptığı açıklamada ifade özgürlüğü vurgusu yaptı.
“Charlie Hebdo Dergisi'ne yapılan saldırıdan büyük üzüntü duyduk, yaşamlarını kaybedenlerin anıları önünde saygıyla eğiliyoruz.
“Öldürme duygusunu tetikleyen hiç bir gerekçe insan yaşamından daha değerli değildir.
“Basın Konseyi olarak, nereden gelirse gelsin terörü lanetliyor, düşüncelerin özgürce ifade edilebilmesine inanıyoruz.
“Barışın egemen olacağı bir dünya için, demokrasinin evrensel ilkelerini sonuna kadar korumakta kararlı olduğumuzu bir kez daha vurguluyoruz.”
TGC: Gazeteciler hedef seçiliyor
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) de 12 kişinin ölümüne 20 kişinin de yaralanmasına yol açan silahlı saldırıyı kınadı.
“Mizaha, karikatüre tahammülü olmayan terör gruplarının Paris’te Charlie Hebdo Dergisi’ne yaptıkları saldırıyı üzüntüyle öğrendik. Dünyanın hemen her bölgesinde halkın haber alma özgürlüğüne karşı girişilen saldırılarda gazeteciler, karikatüristler, foto muhabirleri ve kameramanlar hedef seçiliyor.
“Kimi totaliter ülkelerin görmezden geldiği terör grupları çocuk, kadın, erkek demeden pek çok ülkede eylem yapmayı sürdürüyor.
“Terörle mücadelede ve evrensel barışı sağlamada Birleşmiş Milletler’e ve her ülkeye görev düştüğü kanısındayız.
“Mizah dergisi Charlie Hebdo dergisi çalışanlarına, yöneticilerine ve Fransız halkına başsağlığı diliyor, geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti olarak bu tür saldırıların her zaman karşısında olduğumuzu bir kez daha vurguluyoruz.”
TGS: Saldırganlar cezalandırılmalı
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) de saldırıya tepki gösterdi. Dergi çalışanları ile Fransa’daki kardeş sendikaları SNJ, CFDT ve CGT’ye başsağlığı dileyen TGS’’nin açıklaması şöyle:
"Basın ve ifade özgürlüğüne yönelik bu alçak saldırı, sadece Charlie Hebdo’ya değil tüm insanlığa yapılmıştır.
"Hiç kimse, birilerinin kutsal kabul ettiğine onların talep ettiği düzeyde saygı göstermek zorunda değildir.
"Gazeteciler olarak, terör gruplarının bu barbar saldırıları karşısında korkmayacağız, sinmeyeceğiz.
"İnadına özgürlük, inadına demokrasi."
DİSK Basın-İş: Saldırının savunulması endişe verici
DİSK Basın-İş de “Je suis Charlie / I am Charlie / Hepimiz Charlie'yiz” başlığıyla yayınladığı kınama mesajında, saldırganların Türkçe basında kimilerince utangaç biçimde kimilerince açıkça benimsendiğini endişeyle izlediğini ifade etti.
“Bugün Paris'te Charlie Hebdo adlı mizah dergisine yapılan saldırıda on dergi çalışanı, iki polis öldürüldü, beşi ağır olmak üzere on kişi yaralandı. Saldırganların kaçarken ‘Peygamberin intikamını aldık,’ diye bağırmasından anlaşıldığı üzere, bu kanlı saldırının bahanesi derginin Muhammed Peygamber'in bir karikatürünü çizmiş olması.
“Biz Türkiyeliler, bu bakış açısını, bu siyaseti 1990'ların, insanları domuz bağıyla diri diri betona gömerek işlenen cinayetlerinden, Sivas katliamından tanıyoruz.
“Dünyanın pek çok yerinde gazeteciler, devletlerden gelen kısıtlama, baskı ve saldırılarla yüz yüze. Bu saldırı ilk bakışta bunlardan farklı gibi görünse de aslında, yine saldırının gerçekleştiği ülkeninkinden farklı devletlerin desteğiyle güçlenen politik gruplar tarafından gerçekleşmiştir ve hedefi sadece dergi çalışanlarından intikam almak değil, dünyanın her yerinde İslam'ı eleştirmek isteyenlere yönelik bir gözdağıdır. Ve basın ve ifade özgürlüğünü sınırlama açısından diğerlerinden farklı değildir.
“Fransa'da öldürülen gazetecilerin adları, çeşitli ülkelerde, failleri belli olan ama yargılanmayan cinayetlere kurban giden onurlu gazetecilerin arasına yazılacaktır.
“Okurların, gazeteyi eleştirme, almama, protesto etme hakkı vardır. Ama gazetecileri katletmek sivil ve demokratik bir tepki değil, örgütlü şiddettir.
“Charlie Hebdo, sadece İslam'ı değil, bütün din ve tabuları karşısına alan bir yayın organı; nitekim İsa Peygamber ile ilgili bir karikatür yakın zamanda derginin kapağında yer aldı. Bu sebeple, derginin İslam'la ilgili eleştirilerini İslamofobi olarak nitelemek mümkün değil ama bu saldırının Avrupa'da İslamofobi de dahil olmak üzere Müslümanlara yönelik tepki ve endişeleri arttıracağı muhakkak.
“DİSK Basın-İş olarak, Fransa'daki meslektaşlarımıza yapılan bu kanlı saldırıyı kınıyor, saldırganların, başta Türkiye olmak üzere çeşitli ülkelerde savunulmasını ve maddi ve manevi olarak desteklenmesini, Türkçe basında, kimileri tarafından utangaç biçimde kimileri tarafından açıkça benimsenmesini endişeyle izliyoruz.
“Basın ve ifade özgürlüğünün kısıtlanmasına yol açan hükümet/devlet uygulamalarının karşısında yer aldığımız gibi bu temel hakların kısıtlanmasına yol açan siyasal/ideolojik hareket ve eylemlerin de aynı şekilde kabul edilemez olduğuna inanıyoruz.” (YY)